T24 - BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili, 'Devlet Denetleme Kurulunun böyle bir raporu olmasaydı, bizim hadiseyi Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığından alıp, özel yetkili mahkemeye taşımamız kolay olmazdı' dedi. Destici, "Kayıpları cihazları kimlerin aldığı ile ilgili görüntüler elimizde" dedi.
Destici, partisinin Sivas Merkez İlçe Teşkilatınca Şelale Restoranda düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş'taki helikopter kazasının ardından Devlet Denetleme Kurulunun güzel bir çalışma ortaya koyduğunu, yaptığı çalışmayla kamuoyunu tatmin ettiğini belirtti.
Kurulun yaptığı çalışmanın önlerini açtığını, özel yetkili mahkemeye götüren bir yol olduğunu da ifade eden Destici, şunları kaydetti:
'Devlet Denetleme Kurulunun böyle bir raporu olmasaydı, bizim hadiseyi Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığıdan alıp, özel yetkili mahkemeye taşımamız kolay olmazdı. Cumhurbaşkanı kendisi bizzat söyledi bunu. 'Eğer Devlet Denetleme Kurulunu bizzat çalıştırmasaydık, aynı bu da diğer hadiseler gibi bir meclis araştırma komisyonuyla kapatılıp, gidecekmiş' dedi. Doğrudur, eğer Devlet Denetleme Kurulu hukuk içinde kalıp, ısrarla bu iş sürdürülmeseydi, takip edilmeseydi birilerinin istediği gibi devletle millet sokakta karşı karşıya getirilseydi, bu iş farklı yollara çekilseydi, tek bir meclis araştırma komisyonuyla bu iş kapanıp giderdi.'
"Kayıpları cihazları kimlerin aldığı ile ilgili görüntüler elimizde"
Destici, kazayla ilgili gelişmeleri ailelerle paylaştıklarını belirterek, 'Ama her şeyi elbette ki kamuoyuyla paylaşamıyoruz ve bunu kamuoyunda dillendirmemiz belli bir süreci gerektiriyor' dedi.
Bazı konuları kamuoyu oluşturma adına zaman zaman dillendirdiklerini ifade eden Destici, şunları kaydetti:
'Ama şu anda kamuoyunda bir bilgi kirliliği var. Kayıp olan cihazlarla ilgili bugün Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmede bunları net olarak ortaya koyduk. Kimlerin aldığıyla ilgili artık görüntüler elimizde. Hem TİB tarafından bildirilmesine hem de köylüler tarafından tarif edilmesine rağmen o bölgenin aranmamasıyla ilgili sorumlular da artık belli. Helikopterin düşme anı, orada yaşanan hava hareketliliği, sivil ve askeri radarların kararması, hadiseyi görememesi yani bütün bu kamuoyundaki konular zaten ilk gün itibarıyla neredeyse dosyanın içerisinde var olan ve savcılık tarafından takip edilen konular.'