Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, parti olarak kadına yönelik şiddette sesini en çok yükselten ve konuyu en çok gündeme taşıyan siyasi partilerin başında geldiklerini söyleyerek, “Bu şiddet devam ettiği sürece ve şiddet sonucu ölümler devam ettiği sürece biz kadına şiddete ve bu şiddet sonucu ölümlere ‘hayır’ diye bağırmaya ve haykırmaya devam edeceğiz. Gerçekten bir kadınımızı şiddet uygulayarak öldürmüş birisi artık gün yüzü görmemelidir” dedi.
BBP Lideri Mustafa Destici, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Genel İstişare Toplantısı düzenledi. Bir otelde düzenlenen toplantıya BBP lideri Destici’nin yanı sıra BBP Kadın Kolları Genel Başkanı Dilek Keskin ile çok sayıda parti üyesi katıldı.
BBP’li Keskin yaptığı konuşmada, dünyanın her yerinde ve her alanında kadınların olduğunu söyledi. Kadınların gün geçtikçe çoğaldığını ve kadın sesinin daha da güçlü çıktığını ifade eden Keskin, “Yaptığımı iş, gönül verdiğimiz dava ne olursa olsun bu uğurda çok çalışmalı, çok çabalamalıyız. Kadını daha çok siyasette görmek istiyoruz. Biz kadınları Büyük Birlik Partisi’nde siyasete çağırıyoruz. Gelin sizlerde bize katılın. Burada özgür ve güvende olacaksınız. Burada bizimle sesiniz daha da güçlü çıkacak. Bu katılıma biz erkeklerden de destek istiyoruz. Erkekleri eşitliğe yönelik tüm faaliyetlerde bizlerle çalışmak isteyen tüm kadın kardeşlerimize destek olma konusunda partimiz için çalışan, üreten, gönül veren kadınlarımızın yanında görmek istiyoruz” dedi.
"Kadına yönelik her türlü istismarı ve şiddeti lanetliyorum"
BBP lideri Mustafa Destici, önceliğin kadına yönelik şiddetin son erdirilmesi olduğunu söyledi. Büyük Birlik Partisi olarak kadına şiddeti ve bu şiddet sonucu kadın ölümlerini konuşmak istemediklerini ifade eden Destici, şunları kaydetti:
“Maalesef hemen hemen her gün bir kadınımız, bir genç kızımız ya da daha çocuk yaşta diyeceğimiz evladımız istismara bunun sonucu ölümlere ya da çeşitli sebeplerle şiddete uğrayarak, şiddet daha ileri noktaya giderse can kayıplarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Öncelikle kadına yönelik her türlü istismarı ve şiddeti lanetliyorum ve kınıyorum. Biz Büyük Birlik Partisi olarak kurulduğumuz günden bugüne kadar bu hususta sesini en çok yükselten ve konuyu en çok gündeme taşıyan siyasi partilerin başında geliyoruz. Bu şiddet devam ettiği sürece ve şiddet sonucu ölümler devam ettiği sürece biz kadına şiddete ve bu şiddet sonucu ölümlere ‘hayır’ diye bağırmaya ve haykırmaya devam edeceğiz. Kadına şiddet uygulamak hangi sebeple olursa olsun ki bunun sebebi olamaz. Bunun izahatı olamaz. Bunun hafifletici sebebi olamaz. Burada yapılması gereken mutlaka idam verilemeyecek durumlarda da ağırlaştırılmış müebbet ama şimdiki uygulaması gibi 20-25 sene sonra ya da bir af çıktığında dışarıya çıkmasını sağlayacak bir müebbet cezadan bahsetmiyoruz. Gerçekten bir kadınımızı şiddet uygulayarak öldürmüş birisi artık gün yüzü görmemelidir.”
"İlgililerin ivedilikle harekete geçmeleri gerekiyor"
Destici, 'ayçiçek yağı' stokları üzerinden fahiş şekilde fiyatları artıranlara tepki gösterdi. Bütün dünya ile yaşanan ekonomik krizin var olduğunu ifade eden Destici, şunları söyledi:
“Önemli olan tedbirleri iyi almak ve süreci iyi yönetmek; vatandaşlarımızın buradan en az şekilde etkilenerek sürecin tamamlanmasını sağlamalıyız. Burada maalesef Müslüman Türk toplumunun ahlakına, irfanına, ticaret hayatına, ahilik kültürüne yakışmayan davranışlarda görüyoruz. Özellikle belli ürünler üzerinden maalesef spekülasyonlar üretilerek, bir taraftan bu rantiyeciler, fırsatçılar, kara borsacılar, stokçular mallarına mal katarken, gelirlerini daha çok artırırken; öbür taraftan da vatandaşın daha çok sıkıntı çekmesine sebep oluyorlar. Açıkça haramın içindeler. Bu bizim inancımıza da, kültürümüze de özellikle de ahilik kültürüne aykırıdır. Herkesi bundan uzak durmaya davet ediyorum. Tam tersine bu dönem yardımlaşma ve dayanışma dönemidir. Tam tersine bu dönem herkesin karını azaltacağı ve zorda kalan vatandaşı önceleyeceği bir dönem olmalıdır. Türkiye’nin ayçiçek yağı gibi bir sıkıntısı olmadığı halde bunu çeşitli haberleri toplumda yayarak, sanki yarın markete gittiğinizde ayçiçek yağı bulamayacaksınız gibi bir algı oluşturarak, belli görüntüler servis ederek toplumu iğfale sevk etmek büyük bir ahlaksızlıktır. Aynı zamanda alçaklıktır. Devletin, devlet kurumlarının, bu konuda görevli bakanlıkların, genel müdürlüklerin, ilgililerin ivedilikle harekete geçmeleri ve bu karaborsacılara, fırsatçılara, stokçulara izin vermemeleri gerekiyor. Açıkça söylüyorum, bir görüntü yansıdı bir zincir markette yağa hücum ediliyor. Eğer o gün ilgililer gitseydi, o marketin deposuna girselerdi inanıyorum ki, yüzlerce koli ayçiçek yağını bulacaklardı. Anında bunlara müdahale edilmeli ve bu fırsatçılar, stokçular, karaborsacılar ifşa edilmeli, ifşa edilmekle yetinilmemeli; bunlara en ağır ceza verilmelidir.” (DHA)