HÜLYA KARABAĞLI / Ankara
Dersim Olaylarını İnceleyen Alt Komisyon bugünkü toplantısında Dersim’in hayatta kalan tanıklarını, yakınlarının izini süren mağdurları dinledi. Tokat, İzmir, Bursa Tunceli, Ankara’dan gelen mağdurların 78 yıl sonra Meclis’te verdikleri fotoğraf karesi bir ilke de imza atmış oldu. Tunceli’den gelen Erdal Karaçok, toplantıya Tokat’tan gelen Dürdane Acar’a DNA testi yapılması talebinde bulundu. Karakoç, T24’e, “Biz iki yıl önce birbirimizi bulduk. Akraba olduğumuzu düşünüyoruz. Araştırmalarımız bunu gösteriyor. Bunun DNA ile ortaya çıkarılmasını istiyoruz” dedi.
1941 tarihli ‘kayıp kızlar’ belgesi
Dersim’in ‘kayıp kızlarına ilişkin resmi yazışmanın belgesi de komisyona sunuldu. Dersim’in ‘kayıp kızlarına’ ilişkin en net belge sunuldu. Dersim mağduru Erdal Karakoç, sapsarı tona bürünmüş Salihli Kaymakamı Necati Vardar’ın imzasıyla Manisa Valiliği’ne 05.02.1941 tarihinde yazılan desmi yazışmaya ait belgeyi komisyona sundu.
Tatarislam köyüne yerleştirilen
Kazamızın tatarislam köyüne yerleştirilen Tunçeli göçmenlerinden Hüseyin oğlu İsmail Koçun İstanbul’da bulunan Yarbay Münip Yılmaztürk’ün nezdinde bulunduğu kız çocuklarını alıp gelmek üzere Dahiliye vekaletinin emirlerine atfen Manisa Valiliği’nin emniyet müdürlüğünün ifadesine 1/2/941 gün ve 3/1 sayılı emirleri mucibince mazereti tahakkuk etmiş bulunmasından İstanbul ve Zonguldak'a gidip gelmek üzere 15 gün mezuniyet verilmiş olduğuna dair vesikadır."
Aslıhan Kiremitçiyan olduğunu öğrenen Fatma teyze
Komisyona gelen en çarpıcı isimler gerçek adı Alıhan Kiremitçiyan olan Fatma Yavuz ile Halazur Geviş oldu. 80 yaşını deviren ikikadının anlattıkları ve komisyondan talepleri titizlikle not alındı. Aslıhan Kiremitçiyan ( Fatma Yavuz) “Askerler, insanları ırmak kenarına dizdi, vurarak öldürdüler, ırmağa attılar” dedi. Kendisini saklayan bir asker sayesinde hayatta kaldığını anlatan Kiremitçiyan, "Daha sonra beni Beyşehir'de oturan bir Albay evlatlık olarak aldı. Yaşımı büyüttüler. 13 yaşındaydım, 35 yaşında adamla evlendirdiler. Nikahı kıyan hoca, 'ne olur ne olmaz' diye Kelime-i Şehadet getirtti'' dedi.
Havas ‘Havva’, Agop ‘Eyüp’ oluyor
Evlatlık verildiği evde, elinevuran üvey annesi tarafından bir parmağı sakat kalanKiremitçiyan, 1943 yılında kendi nüfus cüzdanında anne ve babasının adını değiştiriyor. Kiremitçiyan, ‘Havas’ olan anne ismini ‘Havva’, ‘Agop’ olan baba adını da Eyüp olarak değiştiriyor.Kiremitçiyan, komisyonun, “Neden değiştirdiniz” sorusuna yanıt vermek istemedi.
Emekli olmak istiyor
Konya’da sağlık kurumlarında ve hastanelerde çalıştığını anlatan Kiremitçiyan, “Çok zor durumdayım. Buralardan emekli de olamadım. Hakkımı istiyorum” dedi.
Artık mermiler olmasın. Çocuklar ölmesin. Analar ağlamasın
Dersim operasyonunda, 'evlatlık verilen’ Halazur Geviş, “Artık mermiler olmasın. Çocuklar yetim, öksüz kalmasın, analar ağlamasın” dedi. Babasının ABD’de yolcuğunu, annesiyle evliliğini anlatan Halazur Geviş, ailesine ait arazi üzerinde askeri kışla inşa edildiğini, annesi sağken yaptıkları girişimlerin sonuçsuz kaldığını anlattı. 14 yaşında annesini kaybettiğini gözleri yaşlı anlatanHalazur Geviş, “Çok çile çektim. Kamplardaki esirler gibi yaşadım."
Dürdane Acar: Annem de evlatlık verilen kızlar arasında
Tokat’tan gelen Dürdane Acar, komisyona, annesinin evlatlık verilen kızlar arasında olduğunu söyledi. ''Dersim'in Kayıp Kızları - İki Tutam Saç'' adlı belgeseli izledikten sonra akrabalarını aramaya başladığını anlatan Acar, annesinin bir fotoğrafını komisyona sundu. Tunceli’den gelen, ablası Sakine ve amcasının kızı Şemsi'nin izini süren Erdal Karakoç, komisyondan Dürdane Acar’a DNA testi ricasında bulundu. İki yıl önce birbirlerini aramaları sırasında bulan Acar ve Karakoç akraba olduklarını düşünüyor. Karakoç, "Biz, bu olayların Dersim Aleviliğinin yok edilmesine yönelik kültürel bir soykırım olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
Bursa’dan komisyon için gelen Mesut Borcan da yakınlarını arayanlardan. Borcan, "Kinimiz yok. Bu vatan hepimizin. Dersim gerçeği ortaya çıksın. Artık Dersimli rahat etsin."