Gündem

'Dersim'in kayıp kızları' Meclis'te

Alt Komisyon, Dersim olayların ardından kendisi ya da akrabası il dışına gönderilen vatandaşları dinledi

14 Haziran 2012 19:06

HÜLYA KARABAĞLI / Ankara

Dersim Olaylarını İnceleyen Alt Komisyon bugünkü toplantısında Dersim’in hayatta kalan tanıklarını, yakınlarının izini süren mağdurları dinledi. Tokat, İzmir, Bursa Tunceli, Ankara’dan gelen mağdurların  78 yıl sonra Meclis’te verdikleri fotoğraf karesi bir ilke de imza atmış oldu. Tunceli’den gelen Erdal Karaçok, toplantıya Tokat’tan gelen Dürdane Acar’a DNA testi yapılması talebinde bulundu. Karakoç, T24’e, “Biz iki yıl önce birbirimizi bulduk. Akraba olduğumuzu düşünüyoruz. Araştırmalarımız bunu gösteriyor. Bunun DNA ile ortaya çıkarılmasını istiyoruz” dedi.

 

1941 tarihli ‘kayıp kızlar’ belgesi

 

Dersim’in ‘kayıp kızlarına ilişkin resmi yazışmanın belgesi de komisyona sunuldu. Dersim’in ‘kayıp kızlarına’ ilişkin en net belge sunuldu. Dersim  mağduru Erdal Karakoç, sapsarı tona bürünmüş  Salihli Kaymakamı Necati Vardar’ın imzasıyla Manisa Valiliği’ne  05.02.1941  tarihinde yazılan desmi yazışmaya ait belgeyi  komisyona sundu.

 

Tatarislam köyüne yerleştirilen

 

Kazamızın tatarislam köyüne yerleştirilen Tunçeli göçmenlerinden Hüseyin oğlu İsmail Koçun İstanbul’da bulunan Yarbay Münip Yılmaztürk’ün nezdinde bulunduğu kız çocuklarını alıp gelmek üzere Dahiliye vekaletinin emirlerine atfen Manisa Valiliği’nin emniyet müdürlüğünün ifadesine 1/2/941 gün ve 3/1 sayılı emirleri mucibince  mazereti tahakkuk etmiş  bulunmasından  İstanbul ve Zonguldak'a gidip gelmek üzere 15 gün mezuniyet verilmiş olduğuna dair  vesikadır."

 

Aslıhan Kiremitçiyan olduğunu öğrenen Fatma teyze

 

Komisyona gelen en çarpıcı isimler gerçek adı Alıhan Kiremitçiyan olan Fatma Yavuz ile Halazur Geviş oldu. 80 yaşını deviren ikikadının anlattıkları ve komisyondan talepleri titizlikle not alındı. Aslıhan Kiremitçiyan ( Fatma Yavuz) “Askerler, insanları ırmak kenarına dizdi, vurarak öldürdüler, ırmağa attılar” dedi. Kendisini saklayan bir asker sayesinde hayatta kaldığını anlatan  Kiremitçiyan, "Daha sonra beni Beyşehir'de oturan bir Albay evlatlık olarak aldı. Yaşımı büyüttüler. 13 yaşındaydım, 35 yaşında adamla evlendirdiler. Nikahı kıyan hoca, 'ne olur ne olmaz' diye Kelime-i Şehadet getirtti'' dedi.

 

Havas  ‘Havva’,  Agop ‘Eyüp’ oluyor 

 

Evlatlık verildiği evde, elinevuran üvey annesi tarafından bir parmağı sakat  kalanKiremitçiyan, 1943 yılında kendi nüfus cüzdanında  anne ve babasının  adını değiştiriyor. Kiremitçiyan, ‘Havas’ olan anne ismini ‘Havva’, ‘Agop’ olan baba adını da Eyüp olarak değiştiriyor.Kiremitçiyan, komisyonun, “Neden değiştirdiniz” sorusuna yanıt vermek istemedi.

 

Emekli olmak istiyor

 

Konya’da sağlık kurumlarında ve hastanelerde çalıştığını anlatan Kiremitçiyan, “Çok zor durumdayım. Buralardan emekli de olamadım. Hakkımı istiyorum” dedi.

 

Artık mermiler olmasın. Çocuklar ölmesin. Analar  ağlamasın

 

Dersim operasyonunda, 'evlatlık verilen’ Halazur Geviş, “Artık mermiler olmasın. Çocuklar yetim, öksüz kalmasın, analar ağlamasın” dedi. Babasının ABD’de yolcuğunu, annesiyle evliliğini anlatan Halazur Geviş, ailesine ait  arazi üzerinde askeri kışla inşa edildiğini, annesi sağken yaptıkları girişimlerin  sonuçsuz kaldığını anlattı. 14 yaşında annesini kaybettiğini gözleri yaşlı anlatanHalazur Geviş, “Çok çile çektim. Kamplardaki esirler gibi yaşadım."

 

Dürdane Acar: Annem de evlatlık verilen kızlar arasında

 

Tokat’tan gelen Dürdane Acar, komisyona, annesinin evlatlık verilen kızlar arasında olduğunu söyledi. ''Dersim'in Kayıp Kızları - İki Tutam Saç'' adlı belgeseli izledikten sonra akrabalarını aramaya başladığını anlatan Acar,  annesinin bir fotoğrafını komisyona sundu. Tunceli’den gelen, ablası Sakine ve amcasının kızı Şemsi'nin izini süren Erdal Karakoç, komisyondan Dürdane Acar’a DNA testi ricasında bulundu. İki yıl önce birbirlerini aramaları sırasında bulan Acar ve Karakoç akraba olduklarını düşünüyor. Karakoç, "Biz, bu olayların Dersim Aleviliğinin yok edilmesine yönelik kültürel bir soykırım olduğunu düşünüyoruz'' dedi.

Bursa’dan komisyon için gelen Mesut Borcan da yakınlarını arayanlardan. Borcan, "Kinimiz yok. Bu vatan hepimizin. Dersim gerçeği ortaya çıksın. Artık Dersimli rahat etsin."