Spor

Derbi öncesi Denizli’nin...

29 Kasım 2008 02:00

Milliyet gazetesi spor yazarı Ercan Güven de, Aragones ve Denizli'nin derbiye bakışını bugünkü köşesinde 'Derbi öncesi Denizli’nin' başlığıyla değerlendirmiş...

İşte o yazı...

Asla yanıtlanamayan bir sorumuz vardı ya; “Teknik direktörün maça etkisi” diye...
Hayali “oran”lar icat ederdik hani... % 10, % 20... Gününe göre; 40, 50...
Cevabı asla bulamayacak olsak da en çok yaklaşacağımız an, bu gün sanki!..
Fenerbahçe-Beşiktaş maçında.
Çünkü terazi ortada.
Aragones ve Denizli şu sıralarda muhtemelen orta saha için kafa patlatıyorlardır. Çünkü, niyeti olanın dünyanın en karmaşık işi haline getirilebileceği futbolda, “Orta sahayı elinde tutan maçı alır” şeklinde pratik de vardır aslında.
Hele böyle denk durumlarda.
Gerisi, “Aklıma geldi söyleyeyim” hadisesi.
“Çimler kısaysa, rüzgâr lodossa”!..
* * *
Taktik ve sistem o kadar basit, yan unsurlar o kadar girift ki, çözen milyonlarca euroyu hak etmiş oluyor. Çözemeyenin bizden farkı kalmıyor...
Fikrini söyleyecek ama bedava!
Böyle maçlarda sadece kendi takımını ideal hale getirmek yetmiyor. Rakip takımın ne yapacağını hissedip ideal kadroyu onu bozacak şekilde değiştirmek gerekiyor.
Peki, ya önlem alırken kendi takımın bozulursa?
Peki, ya rakibin senin hissedeceğini hisseder ve farklı işler yaparsa?...
Hem fazla ileri gidersen, maçtan sonra futbol cehaletiyle suçlanmak da var. Adın Denizli ise karizmayı çizdirmek, adın Aragones’se şutlanıp gitmek...
Neyse...
* * *
Asgari ücretin binlerce katı boşuna verilmiyor bu insanlara. Bir şeyler yapacaklar elbet. Futbolun doğrularından duruma en uygun olanı seçip galibiyette pay sahibi olacaklar... Seyredip göreceğiz.
Biz şimdi maçtan çok önce seyredip gördüğümüz şeyden bahsedeceğiz.
Bu somut... Bariz... Ortada.
Üstelik kimin kazanacağı konusunda belirleyici olacağı da kesin.
Şayet teknik direktörün maça etkisi ise merak ettiğimiz; derbinin psikolojisi, motivasyonu olarak Mustafa Denizli günler öncesinden 2-0 önde.
Aragones İstanbul’daki istikbalini düşünürken oya gibi işledi derbiyi Denizli!..
İşe Avrupa’da başarı dilemekle başladı Fenerbahçe’ye...
1-0...
* * *
Sonra üç büyük kulüpteki kariyerini hatırlattı. Tribünleri sığ rekabetten, agresif taraftarlıktan aldı futbol aristokrasisine taşıdı. Neredeyse iyi oynayanı alkışlayacak hale getirdi Fenerbahçe seyircisini...
Duyduk... Tek tek motive ediyormuş bir yandan futbolcularını.
Okuduk mesajlarını:
“Beraberliği hiçbir zaman tercih etmedim ki”!..
Üstelik Aragones “Beraberlik de fena değildir” dediği hafta söyledi...
2-0...
* * *
Gelelim Aragones’e!
Kem bakışlar, geçinemediği futbolcular, ufak ufak bavul toplamalar.
Soruyorum size... Siz futbolcu olsanız, başınızda Aragones’le mi, Denizli ile mi maça çıkmak istersiniz?
Seçin ve hangisinin iyi motive ettiğine karar verin.
Teknik direktörün maça etki oranına yanıt arıyorsanız, hangisinin oranını yüksek tutarsınız?
Söyleyin.
Onu bunu bilmem... Maçın yarısını daha başlamadan kazandı Mustafa Denizli.
Diğer yarısı sahadaki futbolcuların işi.