Gündem

‘Deniz’le Bakan Günay yakın arkadaş değildi’

Deniz Gezmiş’in çok yakın arkadaşı olduğunu söyleyen Bakan Günay’a Bora Gezmiş’ten cevap geldi...

31 Aralık 2010 02:00

T24 - Müze olan Ulucanlar Cezaevi’ni gezerken Deniz Gezmiş’in çok yakın arkadaşı olduğunu söyleyen Bakan Günay’a Bora Gezmiş’ten cevap geldi. Deniz Gezmiş’in ağabeyi, “Ertuğrul Günay’la Deniz yakın arkadaş değillerdi. Ben Deniz’le Ertuğrul Günay’ı hiç yan yana görmedim, gören de yok” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay önceki gün müze olan Ankara Ulucanlar Cezaevi’ni gezdi. Girişteki darağacı için “içim kaldırmadı” diyen Bakan Günay, cezaevinde idam edilen Deniz Gezmiş’in fakülteden tanıdığı bir arkadaşı olduğunu da anlattı. Bakan Günay kendisine sorulan “Deniz Gezmiş’le yakın arkadaş mıydınız?” sorusuna ise, “Evet çok yakın tanışırdık” dedi. Vatan gazetesinde yer alan röportaj şöyle: 

Günay’ın bu açıklamalarına cevap, 68 kuşağının efsane ismi Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş’ten geldi. Bora Gezmiş, o günleri şöyle anlattı:  


'YAN YANA GÖREN YOK' 

‘Deniz’le Bakan Günay yakın arkadaş değildi’Ertuğrul Günay’la Deniz yakın arkadaş değillerdi. Yakın olsalardı böyle olmazdı. Deniz’in çok yakınları hiç bir zaman karşı cepheye geçmedi. Ertuğrul Günay, Deniz’i görmüş olabilir ama öyle yakın bir beraberlikleri falan yoktu. Deniz’in en yakın arkadaşlarını bizim tanımamamız mümkün değil. Şu an 68’lilerin bir çoğuyla benim temasım var. En yakın arkadaşları aralarında Mustafa İlker Gürkan’ın da olduğu 6-7 kişilik bir gruptu. En yakın arkadaşı ise Kızıldere’de öldürülen Cihan Alptekin’di. Hep tehlike altında yaşadığı için hiç yalnız gezmezdi. Cihan Alptekin’le evimize gelip yemek yedikleri çok olmuştur. Ben Ertuğrul Günay’la Deniz’i yan yana hiç görmedim. Gören başka bir arkadaşları da yok zaten.  


'SOLCULUGU SORGULANIR' 


Birçok kişinin bir yerlere gelmesine sebep 68’tir. 68 olmasaydı hiçbirinin ismi duyulmazdı. Ertuğrul Günay dahil bir çok kişinin 68’e borcu var. Bugün 68’i kötüleyenler bile eğer bu yaşananlar olmasaydı ne basında ne de siyasette bir yere gelebilirlerdi. Benim Ertuğrul Günay’la bir tanışıklığım yok. Ancak Ertuğrul Bey’in o zamanki solculuğu da sorgulanabilir. 


'RİVAYETLER TÜREDİ' 

Deniz bir efsane. Mesela birisi çıkıp diyor ki ‘Denizli’ye geldiğinde bizde kaldı, amcamlarda yattı’ ancak ben Deniz’in Denizli’ye gittiğini hiç hatırlamıyorum. Birçok kişi buna benzer ‘Bizim köye geldiği zaman annem ona çok ısınmıştı’ gibi şeyler söylüyor. Biz de kırmadan ‘çok iyi sevindik’ diyoruz. Ancak bahsedilen yerlere gitmediğini biliyoruz.


'MAMAK DAHA ÖNEMLİ'

Deniz, Ulucanlar Cezaevi’ne sadece idam edilmek için getirildi. Mamak bize daha çok şey ifade ediyor. Dava boyunca orada kaldı. Müze yapılarak vatandaşa açılacak yer Mamak Cezaevi’dir. Daha büyük acılar ve işkenceler orada yaşandı. Deniz asıldığı geceye kadar Mamak’ta kaldı. Biz asılmadan bir gün önce Mamak’ta ziyarete gittik. 5 Mayıs 1972 günü bize sudan bir bahane uydurup yarın gelin’ dediler. Meğer o gün idam kararı alınmış.


'PARKASI VE POSTALI HALA EVDE'

6 Mayıs 1972’deki idamın ardından kişisel eşyaları ailesine teslim edildi. Bora Gezmiş “Deniz’in yazdığı mektubun orijinali ufak kardeşimde. Deniz’in cezaevindeki parkası, ayağındaki postalı, ceket ve kazağı ise hala bende. Ben onları kendi evimde saklıyorum. Bu eşyaları bir müzeye bağışlamayı düşünmüyoruz” diyor