14 Şubat: Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel, İstanbul'da kendi isteğiyle ifade vermek için gittiği emniyette gözaltına alındı. 43 yaşındaki gazeteci, birçok yabancı gazeteci gibi, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın e-mail hesabına düzenlenen hacker saldırıları konusunda haber yapmıştı. Yücel'in hangi suçlamalarla karşı karşıya olduğu bu tarihte belli değildi. Yücel'in hem Türk hem de Alman vatandaşlığı bulunuyor.
18 Şubat: Kısa bir süre sonra Alman hükümeti devreye girdi. Başbakan Angela Merkel, Başbakan Binali Yıldırım'a Yücel'in serbest bırakılması için acil talepte bulundu.
27 Şubat: Yücel, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Gazeteci, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör propagandası yapmak" suçlamasıyla Metris Cezaevi'ne gönderildi. Mahkemede hakimler, Yücel'in 15 Temmuz darbe girişimi hakkındaki haberlerini gündeme getirdi. Türkiye'de gözaltı süresi beş yıla kadar sürebiliyor.
1 Mart: Deniz Yücel Silivri Cezaevi'ne nakledildi. Kısa bir süre sonra avukatları Yücel'in tutukluluğuna itiraz etti.
14 Mart: Deniz Yücel, 16 metrekarelik tecrit hücresine konuldu. Yücel, avukatları aracılığıyla duygu ve düşüncelerini gazetesi ile paylaştı. "Yalnızlık işkence gibi" diyen Yücel, "Pencereden sadece altı metre yüksekliğinde bir duvar görüyorum. Gökyüzünü, duvardaki dikenli telin arasından görebiliyorum" diyordu. Haftada 1 saatlik görüş izni verilen Yücel'i sadece yakın akrabaları ziyaret edebiliyordu. Yücel, bu görüşleri "Cam arkasında bir saat" şeklinde betimliyordu.
4. Nisan: Alman Büyükelçiliği ilk kez konsolosluk desteği vermek üzere Yücel'i ziyaret edebildi. Ancak Eylül ayında Türk merciler, Alman Dışişleri Bakanlığı'nın Yücel'i ziyaret etmesini bir kez daha yasakladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer, "Başkonsolosumuzun Yücel'i ve diğer Alman tutukluluları ziyaret etmesinin neden mümkün olmadığını anlamakta zorlanıyoruz" dedi. Schäfer, konsolosluk desteğine ilişkin düzenlemelerin açık olduğunu ve Türkiye'ye bu nedenle dava açılabileceğini belirtti. Ancak, bu konuda bir karar çıkmasının da yıllar alabileceğine dikkat çekti.
12 Nisan: Deniz Yücel ile kız arkadaşı prodüktör Dilek Mayatürk cezaevinde evlendi. Evlilik sayesinde Mayatürk, Yücel'i ziyaret etme hakkı kazandı. Gazetesi Die Welt'in verdiği bigilere göre, Yücel'in avukatı Ferat Çağıl'ın yanı sıra dönemin CHP'li vekillerinden Şafak Pavey nikah şahitliği yaptı.
10 Eylül: Deniz Yücel'in 44'üncü doğum günü vesilesiyle Berlin'de bir konvoy düzenlendi. Konvoya katılanlar, Yücel'in ve Türkiye'de tutuklu bulunan diğer tüm gazetecilerin serbest bırakılmasını talep etti.
3 Aralık: Deniz Yücel'e uygulanan tecrit sona erdi. Yücel, cezaevi avlusuna açılan bir koğuşa nakledildi. Tek kişilik hücrede kalmaya devam etse de Yücel'in bir başka mahkum olan, eski Habertürk çalışanı Oğuz Usluer ile ortak bir avluyu paylaştığı belirtildi. Welt am Sonntag gazetesinin haberine göre, Yücel'in haftada 1 saatlik görüş hakkı bulunuyor. Ayrıca avukatları da Yücel'i ziyaret edebiliyor. Sınırlı sayıda mektup almasına izin verilen Yücel'in mektup gönderme hakkı ise bulunmuyor.
17 Ocak 2018: Deniz Yücel, serbest kalması için Ankara ile Berlin arasında "kirli" bir anlaşma yapılmasına karşı olduğunu açıkladı. Avukatları aracılığıyla Alman habr ajansı dpa'nın sorularını yazılı olarak yanıtlayan Yücel, "özgürlüğünün Rheinmetall'ın tank ticareti veya diğer silah şirketlerinin girişimleri ile kirletilmemesini" istedi. Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, bu açıklamadan kısa bir süre önce Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu söylemiş, "buna rağmen Almanya'nın çok sayıda silah ihracatına izin vermediğini ve Yücel konusu çözüme kavuşmadığı sürece de bu durumun böyle kalacağını" ifade etmişti.
1 Şubat 2018: Alman hükümeti, Deniz Yücel konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) görüşünü bildirdi. Görüşte, Yücel'in Türkiye'de tutuklu olmasının tek sebebinin haberleri olduğu belirtildi. Adalte Bakanı Heiko Maas, Die Welt gazetesine açıklamasında, "Eleştirel haberciliğe yönelik baskılar bizim basın özgürlüğü anlayışımızla bağdaşmaz" dedi. Maas, "Deniz Yücel'in adil bir yargılanmaya tabi olması yönündeki çabalarımızı sonlandırmayacağız" diye konuştu.
Diana Hodali
© Deutsche Welle Türkçe