Eski Amed Sportif Faaliyetler Kulübü oyuncusu Deniz Naki, son zamanlarda yaşanan ırkçılık tartışmalarının ardından Almanya Milli Takımı'nı bırakan Mesut Özil hakkında sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunmuştu. Bu olayın üzerine ilk defa basına konuşan Naki, “Mesut’un amacı ırkçılığa karşı çıkmaksa, ilk olarak Türkiye’de yaşananlara tepki göstermeli” dedi.
TIKLAYIN - Deniz Naki'den Mesut Özil'e: Seni yerli ve milli görenler, beni neden terörist gördüler?
Euronews'e konuşan futbolcu, Türkiye’ye dönmesi halinde tutuklanacağına kesin gözü ile baktığını söyledi. Naki, “Futbol hayatım için öyle acımasız kararlar ve cezalar verdiler ki bırakın futbol oynamayı Türkiye'ye gitsem cezaevine gireceğimden eminim” şeklinde demeç verdi.
Alman Milli takımının U katogorisinde oynarken hiçbir ayrımcılık ve ırkçılığa maruz kalmadığını söyleyen Naki, “Ben ayrımcılığı da ırkçılığı da Türkiye’de yaşadım. Türkiye’de her şey tek bir adamın ağzından çıkan sözlerle yapılıyor. O isterse sizi terörist ilan ediyor isterse baştacı” dedi.
Deniz Naki'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Irkçılık dünyanın sorunu"
"Irkçılık dünyanın neresinde olursa olsun kabul edilemez. Eğer Mesut Özil ırkçılığa uğradı ise ona her platformda sahip çıkarım. Ama ben kendim Almanya'da doğmuş büyümüş bir insan olarak, Alman Milli takımlarında forma giymiş birisi olarak açık ve net söyleyeyim hiçbir zaman ırkçılığa uğramadım. Sadece FC St. Pauli'de oynadığım dönemlerde F.C. Hansa Rostock takımı ile karşı karşıya geldiğimiz zaman bazı sorunlar yaşadım ancak bu olay oranın insanın aşırı sağcı tutumu ile alakalı. Yoksa ben ulusal ya da şehir takımları forması altında hiç bir zaman ayrımcılık veya ırkçılığa uğramadım. Almanya'da ırkçılık yok mu? Tabii ki var ama bu sorun sadece Almanya'nın değil dünyanın sorunu.
"Mesut'a yapılacak ırkçılığa ilk ben karşı çıkarım"
Mesut'un tavrı Avrupa ve Türkiye'de gündem oldu. Evet eğer Mesut ırkçılığa uğradı ise emin olsun ki benden daha fazla kendine sahip çıkan olmaz. Onun için destek mesajları atarım, resimlerini paylaşırım yanında olduğumu belirtirim. Ama Mesut öyle bir şey yapıyor ki sanki ırkçılığa karşıymış gibi kendisini lanse etmesi doğru değil. Dünyanın başka yerlerindeki ırkçılığa sessiz kalmasını tuhaf karşılıyorum.
Kendisinin Türk olduğunu söylüyor buna saygı duyuyorum. Peki Mesut'a soruyorum sen Türk asıllı bir futbolcu olarak Türkiye'deki haksızlıkları görmüyor musun? Peki spor alanında ya da diğer alanlarda Kürt kökenlilere yapılan zulüm ve baskıyı neden görmüyor ve sessiz kalıyorsun? Bu olaylar karşında da sesini yükselt ve onlara destek ol. Kendi ülkendeki ayrımcılığa karşı ses ol ondan sonra Almanya'daki sıkıntıları konuşuruz. Tekrar ediyorum ben Almanya milli takımında hiç bir zaman ırkçılığa veya ayrımcılığa uğramadım.
"Ben siyaset yapmıyorum"
Bir futbolcu kendi düşüncelerini ifade ettiği zaman ki ben bunları bizzat yaşadım. Dedim ki insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, savaş olmasın, barış olsun, eşit şekilde bir ülkede beraber yaşayalım. Özgürlük olsun, demokrasi olsun dediğim zaman insanlar bana sen neden siyasetle uğraşıyorsun sen futboluna bak dediler. Bu siyaset midir? Ben siyaset yapmıyorum. Kendi düşüncelerimi özgür bir şekilde ifade ediyorum. Ben yanlış gördüğüm zaman konuşurum bunları dile getiririm. Eğer bunları söylediğim için siyaset yaptığımı söylüyorlarsa evet siyaset yaptım. Ya da insanlar ölmesin dediğim için vatan haini ilan ediliyorsam o zaman vatan haini olayım. Eğer bu sözlerim içi beni öldürmek istiyorlarsa buyursunlar öldürsünler o da kabulüm. Ama kimse kusura bakmasın bunları söylemekle siyasetçi olunmuyor. Kimse hain olmuyor. Türkiye'de 20 milyondan fazla Kürt var. Kürt dediğim devletleşmiş Kürtleri saymıyorum. Kendi kültürlerine topraklarına sahip çıkmışları diyorum. Annelerimiz bunu her gün söylüyor. Onlar her gün savaş olmasın insanlar ölmesin diyor. Barış istedikleri için bunlar siyasetçimi oluyor.
"Futbolda siyaset en fazla Türkiye'de var"
Yeşil sahalardan meclis koltuklarına gelen eski futbolculara saygılıyım. Ancak unutmamak gerekir ki sporun eksikliklerini gidermek ve adaleti yerine getirmekle de yükümlüler. Ancak Türkiye de siyaset ve futbolu ayırmak gerektiği söyleniyor.
Katılıyorum ve en çok Türkiye'de bu dile getirilir. Türkiye'de futbolda siyaset olduğu kadar hiçbir ülkede yok. AKP hükümeti her dalda olduğu gibi futbolu da siyasi oyunlarına alet etmiştir. Türkiye'ye bakınca siyasetin kralı var. Benim aldığım cezalar TFF'den verilen cezalar değil tamamiyle siyasi talimat ile verilen cezalar. Bu kararlar yukarından alınmıştır. Türkiye'de kesinlikle siyaset futbolu kontrol altına almıştır. Maalesef bu ülkede her şey bir insanın ağzına bakar. O insan sizi terörist ilan ederse terörist olursunuz sizi yüceltirse baştacı yapılırsınız. Futbolda da sizin cezanızı arttırır isterse azaltır. Yani her şey bir insanın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın ağzına bakıyor. Nerede özgürlük, nerede demokrasi?
"Bırakın futbol oynamayı, kendi ülkeme gitsem tutuklanırım"
Almanya'da ne federasyon ne de oynadığım kulüplerden baskı ya da ayrımcılık gördüm. Açık ve net söylemek gerekirse Almanya'ya göre Türkiyenin federasyon işlevi çok geride kalmıştır. Alman Futbol Federasyonu profesyonel şekilde çalışıyor. Kimsenin söyleyeceği söze bakmaz. Ancak ne var ki Türkiye'de birini kızdırırsanız sizin için bir belirsizlik başlıyor. Almanya'da futbol hayatımda cezalar aldım. Hatta 3 maç. Ne var ki geri dönüp baktığımda kararın doğru olduğunu ve özür dilemem gerektiğini anladım. Türkiye'de bu böyle değil. Bana 5 maç, 12 maç cezalar verildi. Benim lisansımın iptaline kadar getirdiler. Bırakın Türkiye'de futbol oynamayı bugün kendi ülkeme gitsem tutuklanacağımdan eminim. Türkiye'de federasyon sadece evrak üzerinde var. Öylece durmuş ve gelen ricaları hayata geçiriyor.
"Mesut için üç dilde tweet attım"
Mesut yaşadıklarını İngilizce olarak sosyal medyada paylaştı. Ben ise onun açıklamasına binaen önce Türkçe sonra Almanca baktım cevap alamıyorum bir de ingilizce olarak sorular sordum cevaplar istedim. Bugüne kadar cevap alamadım. Bundan sonra da almam. Çünkü bana cevap vermesi tüm söyledikleri ile ters düşer. Türk Milli takımını seçmeyip Alman Milli takımını seçerken her şey iyiydi de şimdi mi kötü oldu. Düne kadar kendimi Alman gibi hissediyorum diyordu şimdi ne oldu da ne değişti?"