Gündem

'Demokrasi tehlikede; HSYK'yı önce yargı seçsin, sonra Meclis'e gelsin'

Kılıçdaroğlu, 27 Mayıs 1960 darbesi öncesiyle benzerlikler taşıdığını, ancak darbe olacağına inanmadığını belirtti

15 Ocak 2014 19:04

Ergun Babahan

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da bir grup gazeteciyle bir araya geldiği buluşmada güncel gelişmeleri değerlendirirken "demokrasinin tehlikede olduğunu" öne sürdü. Kılıçdaroğlu, bugünkü yapının 27 Mayıs 1960 darbesi öncesiyle benzerlikler taşıdığını, ancak darbe olacağına inanmadığını belirtti ve "askeri kışlasında sevdiklerini" vurguladı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin TBMM'de seçilmesi önerisini karşı teklifle değerlendirdi. "Hâkimin göğsünde parti rozeti istemiyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, HSYK üyelerini önce yargının kendi içinden seçmesini, daha sonra da TBMM'de 367 ve üzerinde bir nitelikli çoğunlukla oylama yapılmasını önerdi. Kılıçdaroğlu, yaptırdığı kamuoyu yoklamalarına göre çok iyi gittiklerini belirtirken 30 Mart yerel seçimleri için "İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye  başkanlıklarını alacağız inşallah" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun gazetecilerle buluşmasına Enis Berberoğlu, Sedat Ergin (Hürriyet), Aslı Aydıntaşbaş (Milliyet), Eyüp Can, Cüneyt Özdemir (Radikal), Murat Yetkin (Radikal, Hurriyet Daily News), İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı (Cumhuriyet), Ali Bulaç, Bülent Korucu (Zaman), Erhan Başyurt (Bugün), Neşe Düzel (Taraf), Fatih Altaylı (Habertürk), Mustafa Karaalioğlu (Star, Kanal24) ve hükümete yönelttiği eleştirilerin ardından Yeni Şafak'ın yollarını ayırdığı Murat Aksoy ve ben katıldım.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından aldığım bazı notlar şöyle:

 

'Çete varsa savcılığa ver'

 

"Demokrasi tehlikede. Başbakan çeteden bahsediyorsa, savcılığa versin, gereği yapılsın. Bugün çete olarak nitelediğiniz insanlara dün 'Ne istediniz de vermedik' diyordunuz. Çok kısa bir sürede o noktadan bu noktaya geldi.

Bir darbeden söz ediliyor, ama 4 bakan gitti, çocuklar hapiste, Halk Bankası Genel Müdürü içeride.

Savcının gözetiminde deliller tek tek ele anıyor. Sorun yok. Sorun iktidarın bunu ele alış şeklinde.

HSYK'nın yaptığı açıklama değildi, sitesine koyduğu bir karardı. HSYK bana karşı açıklama yaptığında kimsenin sesi çıkmamıştı."

 

'Hâkimin göğsünde parti rozeti istemiyoruz'

 

"Yargının üzerine gölge düşmesin istiyoruz. Hâkimin göğsünde parti rozeti istemiyoruz, olmamalıdır. Hâkimlerin elbette siyasi görüşleri olabilir, ama bu tarafsızlığını etkilememeli. Yargı kararları elbette eleştirilebilinir, ama görev yapması engellenemez.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek 'Anayasa'nın 138. maddesi çöktü' dedi, ben demedim.

Sayın Başbakan milli iradeyi sadece sandığa endekslemiş durumda, Birinin Anayasa'nın 6, 7 ve 8'inci maddelerini ona okuması lazım.

Türk Milleti egemenliği 'yetkili organlar' eliyle kullanır, tek bir organdan bahsetmiyor. Başbakan tek gücün kendinde olduğuna inanmıyor."

 

'Başbakan istediği HSYK demokrasiye veda'

 

"HSYK Başbakan'ın istediği gibi değişirse demokrasiye veda etmemiz gerekir.

Kaba güç olarak da... AKP güçlü bir tarafta 300, diğer tarafta 130.

Demokratsi sadece sadece benim sorunum değil, herkesin sorunu.

Herkes bize kızıyor, 'CHP neden muhalefet yapmıyor?' Daha ne yapalım?"

 

'Erdoğan 1 numaralı Ergenekoncu oldu'

 

"Üniversiteler susuyor.

Bugün iktidardan yana tavır almak, demokrasiye karşı tavır almak demektir. Sendikalar niye sessiz.

'Sağlam irade' ilanının arkasında kimler var! Parasını kim verdi, Hak-İş işçinin parasını nasıl böyle ilanlara harcar?

Tapelerle oynanıyorsa en çok biz itiraz ederiz. Şimdi bir numaralı Ergenekoncu Erdoğan oldu, 'deliller sahte' diyor. Her konuda 180 derece dönüş her kula nasip olmaz.

'HSYK değişikliği AB ve Venedik komisyonu standartlarına uygunsa bu kriz demokrasiyi güçlendirir' dedik.

AKP'ye teklif yaptık, 'teklifi geri çekin AB standartlarında düzenlemeye varız' dedik, kabul etmediler.

Meclis'te hile yapıyorlar, anlaşıyoruz, sonra yasa çıkarken anlaştığımız maddelere yeni ekler yapıyorlar.
Demokrasi konusunda çok samimiyiz, bu krizin demokrasiye katkı yapmasını istiyoruz."

 

'AB ilişkiyi keseriz diyor, iktidar bildiğini okuyor'

 

"HSYK düzenlemesi AKP tarafından engellendi, 60 maddede uzlaşma sağlanmıştı. Şimdi komisyonu toplayalım diyorlar, neden bitirdiniz bunu.

AB'den ciddi tepkiler gelecek, hepsi 'yapmayın ilişkileri askıya alırız' diyorlar, ama iktidar bildiğimi okurum diyor.

Bizim bu süreçte ciddi bir mücadele vermemiz gerekiyor, ama bunu sadece parlamento çatısı altında yapmamız yetmez. Sistemi güçlendirmemiz gerekiyor.

Siz yargı denetimini ortadan kaldırıyorsunuz. Iktidarın gizli bir gündemi var."

 

'Meclis Başkanı yürütmenin etkisinde, yasama yürütmenin emrinde'

 

"Anayasa Uzlaşma Komisyonu neden dağıldı biliyor musunuz; başkanlık sistemi yüzünden.

Başkanlık sistemini tek adam olarak getirmek istiyorlar. Yasama yüzde 90-95 yürütmenin elinde, Başbakan'ın her dediği usul dinlenmeden yasalaşıyor. Meclis Başkanı kendini yürütmenin etkisinden kurtaramadı. Demokrasi, güçler ayrılığı onun sorumluluğunda değil mi? Yasama organı yürütmenin arka bahçesi haline gelmiş durumda. Bunun nedeni Siyasi Partiler Yasası, lider sultası. Evren ülkeye bu yasayla ihanet etmiştir.

Şu anda fiilen yasama organı yürütmenin emrinde, Siyasi Partiler Yasası değişmeden ülke demokratikleşmesi gerekir."

 

'HSYK üyelerini önce yargı, sonra Meclis seçsin'

 

"HSYK değişikliği konusu...  Hâkimler seçimle gelsin, ilk seçim hâkimlerden gelmeli, sonra Meclis'te 367 üzeri bir uzlaşma ile seçilmeli. Savcı-avukat eşit konumda olmalı.

Cumhurbaşkanı'nın ciddi endişesi var...

Bu tablo Avrupa'da olsa hükumet istifa ederdi, en azından güvenoyu isterdi. Bunu yapmak için demokrasi kültürü gerekir.

Bizim gündemimizde ağırlıklı olarak bu teklifin engellenmesi var. Meclis başkanı Anayasa Komisyonu'nun tali komisyon olarak toplanmasını istemiş.

Önümüzdeki süreçte Balyoz gibi davalarda Anayasa Mahkemesi'nden çok ilginç kararlar çıkabilir."

 

'Oğlu üzerinden kendisine ulaşılacağı endişesi yaşıyor'

 

"Yasa çıkarmadan yolsuzluk engellenmiyor. Cumhurbaşkanı demokrasiyi daha güçlendirecek bir çıkış yolu arıyor. Gül imzalarsa samimi olmadığı ortaya çıkar.

Bizim muhatabımız hükümettir, siyasi iktidardır. Başbakan oğlu üzerinden kendine ulaşılacağı endişesi yaşıyor. Erdoğan kendi devletini kurmak istiyor; yargının emrinde olduğu, vekilleri, valileri atama yetkisine sahip olduğu bir devlet."

 

'27 Mayıs öncesine benziyor, ama darbe yapılacağına inanmıyorum'

 

"1960 öncesine büyük benzerlikler olduğu açık. Bugünkü yapı biraz ona benziyor, ama ben bu süreçte askerlerin kalkıp darbe yapacağına inanmıyorum. Darbeye şiddetle karşı çıkıyoruz, biz kendi demokrasimizi mücadele ederek güçlendirmeyi tercih ederiz. Askerleri seviyoruz, ama kışlasında...

17 Aralık o güçlü egonun bir işe yaramadığını gösterdi, o güç hukukun dışına çıktığında başlarına nasıl dert açacağını gösterdi, ama bunu HSYK'nın yapısını değiştirerek kendi diktatörlüğünü kurma çabasına döndürdü.

Demokrasiden yana, bireysel hak ve özgürlüklere saygılı, siyasi ahlaka saygı gösteren, bütün komşularıyla daha iyi geçinen bir ülke istiyoruz."

 

'İhale karşılığı bağış yaptırılıyor'

 

"Fezlekelerin mutlaka Meclis'e gelmesi lazım, ve Meclis'te komisyonda görüşülmesi lazım. Bilmediğiniz milyon dolarlık yolsuzluk iddiaları var. Hükümet bu işin üstünü kapatmak isteyecek.

TÜRGEV, rüşvetin toplandığı yer; ihale veriyorsunuz karşılığında bu vakfa bağış yaptırıyorsunuz.

Hükümet 2'nci yolsuzluk soruşturmasında Deniz Feneri savcılarından birini devreye sokmaya çalışıyor.

Bu yolsuzluk dosyaları gelip onu vuracak, bundan kaçma şansı yok.

Hükümet iktidardan gitmemek için her türlü yasadışı işi yapacak...

Bir devri sabık yaratma niyetimiz yok.

Anketler yaptırıyoruz, İstanbul ve Ankara'da çok iyiyiz ve inşallah alacağız."