Demokrasi İçin Birlik (DİB) platformu, yayınladığı açıklama ile Meclis gündemine gelecek olan tarıma ayrılacak bütçe görüşmelerini değerlendirdi. Tarımın ihmal edildiği belirtilen açıklamada Tarım Bakanlığı tarafından 2007’de bir AB projesi olarak başlatılan “Çiftçi Kayıt Sistemi” projesinin işlerlik kazanmasını talep etti.
Çiftçiye yapılan teşviklerin dağıtımının acilen büyük tarımsal birliklerden alınıp, işletme varlıklarını korumayı öncelik olarak belirleyen bir sisteme devredilmesi gerektiği söylendi. Toprak verimliliğinin sağlıklı kullanılmaması sonucu hem verimli toprakların yok olması hem de üretimin düşmesinin nedenlerini sıralayan açıklamada, endüstriyel tarıma yönlendirmelerin doğurduğu sonuçlar şu şekilde sıralandı:
"Enerjinin yanısıra tohum, zararlılar ile mücadelede kullanılan kimyasallar, gübre vb gibi en temel tarımsal girdilerde dışa bağımlılığın yükseltilmesi nedeniyle döviz kuru başta olmak üzere dış şoklara açık kılınmıştır.
-Girdi, ürün ve dağıtım alanlarının düzenlemeden (regülasyondan) uzak olmasına ve tarımsal üreticinin bu piyasalardaki hakim güçler tarafında ezilmelerine neden olunmuştur.
-Sözleşmeli çiftçilik adı altında tüm riskleri üreticinin sırtına yıkan ama “kar” marjını tümüyle başta zincir marketler olmak üzere büyük alıcıların insafına terk eden bir sistem hakim kılınmaktadır.
-Çok çeşitli nedenlerle finansal erişimi kısıtlı olan ve buna rağmen ancak giderek yükselen borçluluk oranı ile arazileri başta olmak üzere varlıklarını birer birer elden çıkartmak zorunda kalan çiftçiler yaratmıştır. Günümüzde birkaç “uzman” banka “toprakları toplulaştırma dairesi” gibi çalışmaktadır; ama kendi bünyesinde…
-Yol gösterici bir üretim planlamasından yoksun, yerel örgütlülüğü düşük, finansal ve ürün piyasalarına erişimi kısıtlı üreticiler, ürün deseni planlaması başta olmak üzere çok sayıda alanda yanlış kararlar vermeye sürüklenmektedirler.
-İklim yıkımının etkisi ile artan çevresel risklere karşı hiçbir korumaya sahip olmayan tarımsal işletmeler, giderek sıklaşan felaketler nedeniyle üretim yapamaz duruma düşmekte, karşılaşılan yıkım nedeniyle tarımı terk etmektedirler."
Tarım politikalarının çiftçiyi, üreticiyi ve tüketiciyi korumaya yönelik değiştirilmesi gerektiğini belirten açıklama, cari yıl bütçesinin bu amaçla gözden geçirilmesini talep etti.