Gündem

Demirtaş'tan Erdoğan'a: Moskova’ya gittiğim için hain ilan edildim, şimdi kimmiş vatanı satan gördük

"Kasımpaşa kabadayılığıyla diplomasi olmaz, adamı böyle rezil rüsva ederler"

28 Haziran 2016 11:49

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Rusya uçağının düşürülmesiyle ilgili Rusya Devlet Başkanı Putin’den özür dileyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ilgili, “Kasımpaşa kabadayılığı ile diplomasi olmaz. Adamı böyle rezil rüsva ederler. Ben Moskova’ya gittiğim için hain ilan edildim. Şimdi kimmiş vatanı satan gördük” dedi.

İMC'nin haberine göre, Demirtaş, HDP Batman İl Örgütünün Kine Em Parkı’nda verdiği iftar yemeğinde konuştu. Kremlin’den yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye F16’larının düşürdüğü Rusya Su-24 uçağının pilotunun ölümüyle ilgili gönderdiği mektupta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den özür dilediği belirtilmişti. Demirtaş konuyla ilgili olarak, “Ben Moskova’ya gittiğim için hain ilan edildim. Şimdi kimmiş vatanı satan gördük. Bir mektupla Putin’den af istiyor” dedi.

 

Demirtaş’ın konuşmalarından satırbaşları şöyle:

 

“Evren, Çiler ve diğer katliamcı kişiler nerede?”

 

“Halka zulüm edenlerin teker teker tarihin çöp sepetine gitti. Kenan Evren, Tansu Çiler ve diğer katliamcı kişiler nerede? Şehirleri yakıp yıkmalarının insanları, diri diri yakmalarının ve evleri kullanılamaz hale getiren bu anlayış bak Cizre’de yaptık, size de yaparız. Yani hepimiz korkalım diye gadarca davranıyorlar.

 

“AKP ikiyüzlü bir politika sürdürüyor”

 

Bir zamanlar İsrail’in terör devleti olduğunu söyleyen Erdoğan, bugün Gazze halkını, Filistin halkını ve Mescid’i Aksayı kendi çıkarları doğrultusunda sattı. Bugün İsrail ile dost ve mütefik olduğunu söylüyor.

Daha geçen hafta İsrail’i terör devleti olarak kabul ediyordu ve şekilde oy topluyordu. AKP’ye bundan dolayı oy verenler eğer vicdanınız varsa hesap sorun. AKP ikiyüzlü bir politika sürdürüyor.

 

“Bir mektupla Putin’den af istiyor”

 

Erdoğan, Rus uçağını düşürdüklerinde bir daha olursa düşürürüz diyordu ve asla özür dilemeyiz diyordu. Özür dilemesi gereken biri varsa o da onlardır diyordu. Ama bugüne bakalım tam tersi bir durum söz konusudur.

Kasımpaşa kabadayılığı ile diplomasi olmaz. Adamı böyle rezil rüsva ederler. Ben Moskova’ya gittiğim için hain ilan edildim. Şimdi kimmiş vatanı satan gördük. Bir mektupla Putin’den af istiyor. Bu işler bir mektupla çözülmez. Erdoğan’ın yaptığı yanlışların hesabını on yıllar boyunca ödeyeceğiz. Bir defasında da verdiğin bir karşısında dik dur.

 

“Gel canlı yayında tartışalım”

 

Aylık 50 bin dolar ödediği tetikçi gazetecileri var. Bu gazetecilerin işi gücü bizi karalamaktır. Her akşam TV’lerde görüyoruz saraya yıkama yağlama yapıyorlar çamuru da bize atıyorlar. Aklı başında tek bir insan bile yok etrafında.

Eğer senin birazcık cesaretin varsa gel canlı yayında tartışalım. Üç yıldır bu çağrıyı yapıyorum ama gelmiyor. Gazetecileri de o tetikçi havuzculardan seçsin ama camdan okumasın. O zaman memleket doğruyu yanlışı görsün. Hiçbir konuda fikri yok. Böyle bir insan bu ülkeye nasıl cumhurbaşkanı oldu hala anlamış değilim.

 

“Satmadığı arkadaşı kalmadı”

 

Erdoğan’a bel bağlayan herkes ortada kalmıştır. Bunu gidin Abdullah Gül’e sorun. Bu adam satar mı satmaz mı? Bunun satmadığı arkadaşı kalmadı. Dostlarını satan bizi de parçalamaya çalışır. Bu insandan bu ülkeye hayır gelmez.

Amed’de Ceylan’ı katlettiler fakat Erdoğan’dan ailesine en ufak bir özür gelmedi. Mesele Rusya olunca hemen ağlamaklı mektubu yazıp özür diledi. İş kendi halkına gelince kabadayılığını sürdürüyor. Kabadayılıkla ülkeyi yönetmeye kalkarsan başka bir kabadayı kalkar senin façanı böyle bozar.

 

“Yıkılan şehirlerle dayanışma sergileyelim”

 

Bayram tadında günleri özledik ve o günler yakındır göreceğiz. Bu topraklar bizim vatanımız özgürce yaşamayı hak ediyoruz. Bu kadar ödenen bedel boşa gitmez. Biraz daha sabır göstermemiz lazım ve daha fazla yakılan yıkılan şehirlerle dayanışma sergileyelim. Kendimizi onların yerine koyalım.

Dün Kızıltepe’de iftar yemeğine Nusaybin’li bir çok aile katıldı. Ne evleri kalmış ne de malları, üzerlerindeki elbiselerden başka. Ama hepsi dimdik ayaktaydı. Devlet yıkamamış onları. Elinizden ne geliyorsa yardım edin. 1 TL dahi olsa onlardan esirgemeyin. Kimisi gidip o kentlerde çalışmalara katılabilir. Tek yürek olduğumuzu bu dayanışma ile sergileyeceğiz.

 

“HDP hesabını bozuyor”

 

Önünde bir tane engel var, onu durdurmayı başaran sadece HDP’dir. Evde hesap yapıyor çarşıya çıkıyor HDP çarşıda hesabını bozuyor. Sarayda hesap yapıyor meydana çıkıyor, HDP meydanda hesabını bozuyor.

Her türlü karanlık odaklarla ittifak, işbirliği yapıyor, Kürt halkı üzerinde tehditle zulümle sonuç ararım diyor ama HDP hesabını bozuyor. Bu yüzden bize bu kadar saldırıyor. Dokunulmazlık ve kayyum meselesini de bu yüzden ortaya attı.

 

“Beni içeri atsa ne olur atmasa ne olur”

 

Sonu yaklaşıyor. Hani bir film izlersin ya, birazdan “the end” yazacak, şuanda o noktadayız. Yakında ekranda son yazısı çıkacak. Sonu nasıl olacak bilmiyorum. Ne hak ettiyse Allah onun hakkında öyle bir son nasip etsin.

Bu kadar saldırganlığının, pervasızlığının artmış olmasının sebebi budur. Sonu yaklaştığı için her yere çılgınca saldırıyor. Şehirleri bu kadar acımasızca yakar yıkar mı insan. Kendince bizi dokunulmazlıkla terbiye edecek. Batman’a baktığımda buradan en azından bin tane Selahattin çıkar. Beni içeri atsa ne olur atmasa ne olur.”