HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Milletvekilleri özgür ve rahat değil, medya özgür değil, yargı bağımsız değil. Topyekun bir devlet reformuna ihtiyaç var, ciddi bir revizyona ihtiyaç var. Başbakanlıktan başlayarak muhtarlığa kadar, belediye meclisleri ve genel meclisler; hepsi seçilmişlerin hak ettiği yetkilerle donatılmalıdır. Bizler 'bölge meclisi, öz denetim, özerklik' derken bunu kast ediyoruz" dedi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Frankfurt'daki Fraport Arena'da düzenlenen "Dayanışma Gecesi'nde" konuşan Demirtaş, Türkiye'nin kutuplarda veya çölde küçük bir ülke olmadığını ve sadece tek bir etnik kimliğin malı olamayacak kadar herkesin ortak vatanı olduğunu söyledi.
"Kürtler Türkiye'den ne istiyor?" şeklinde bir sorunun sorulduğunu belirten Demirtaş, özellikle bazı milliyetçilerin ve ırkçıların, Kürtleri Türkiye'nin başına bela olmuş bir halk gibi gördüğünü iddia etti. Demirtaş, "(Kürtler bu ülkeye ne kattı?) diyenler iyi duyun. Kürtler kendi vatanlarını kattılar Türkiye'ye, Kürdistan'ı kattılar. Daha ne yapsınlar?" ifadelerini kullandı.
Kürtlerin kimsenin malını veya parasını istemediğini, kendi hakkını istediğini ileri süren Demirtaş, şöyle konuştu.
"Kürtler, kendi topraklarında, binlerce yıldır yaşadığı ata, dede yurdundaki onur hakkını istiyor. Bir özgürlükçü anayasayla Türkiye'deki bütün kimlikleri kardeşçe, eşitçe bir arada yaşatabiliriz. HDP işte bu birlik anlayışı üzerine kurulmuştur."
"Devlet reformuna ihtiyaç var"
Demirtaş, bir diğer sorunun da devletin yönetim biçimi olduğunu belirterek, "Diktatörlük bize dayatılıyor ama diktatörlüğün ya da tek adamlığın alternatifi de bugünkü parlamenter sistem değildir" diye konuştu.
Türkiye'de parlamentonun işlemediğini, başbakanın ya da cumhurbaşkanının emri doğrultusunda çalıştığını ileri süren Demirtaş, şunları söyledi:
"Milletvekilleri özgür ve rahat değil, medya özgür değil, yargı bağımsız değil. Topyekun bir devlet reformuna ihtiyaç var, ciddi bir revizyona ihtiyaç var. Başbakanlıktan başlayarak muhtarlığa kadar, belediye meclisleri ve genel meclisler; hepsi seçilmişlerin hak ettiği yetkilerle donatılmalıdır. Bizler 'bölge meclisi, öz denetim, özerklik' derken bunu kast ediyoruz."