Gündem

Demirtaş: Kışkırtmalar yüzünden Antep'te taziyelere gidemedik

Demirtaş, diğer partiler gibi milliyetçilik pompaladığını söyledi

23 Ağustos 2012 20:44

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP’nin hedef gösterme ve kışkırtmalar nedeniyle Gaziantep’teki cenaze törenleri ve taziyelere katılamadığını söyledi.

Demirtaş, BDP milletvekillerinin Şemdinli’de PKK’lılar ile kucaklaşması konusunda ise, "Orada insani bir refleks olarak insanlar birbirine sarılıyor. Niye insani bir kucaklaşmaya bu kadar tepki gösteriyorlar anlamakta zorlanıyorum. İnsanların canlı canlı kucaklaşması ağırlarına mı gidiyor?" diye sordu.

 

'Binaları yakanlar, sonuçlarına katlanırlar'

 

BDP binalarına yapılan saldırıları da değerlendiren Demirtaş, "Polis binalarımızı koruyamayacaksa biz ve halkımız koruruz. O binaları yakanlar sonuçlarına da katlanırlar. Olacaklardan biz sorumlu olmayız" diye konuştu.

Diyarbakır’da BDP’nin Siyaset Akademisi’nin sonbahar eğitimleri için düzenlenen törende konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, açtıkları siyaset akademilerinin, üzerinde baskılar olmasına rağmen çalışmalara devam ettiğini belirtti. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Demirtaş, Gaziantep’te meydana gelen bombalı saldırı ve PKK’nın eylemi üstlenmemesi ile ilgili, "Bir örgüt yaptığı bir eylem konusunda açıklama yapacak tek mercidir. Üstlenir ya da üstlenmez. Yaptığı açıklama herkes açısından bağlayıcı olmalıdır. Aksini söyleyenler ispatlamak zorundadır" dedi.

 

'Cenazelere katılacak tek parti BDP idi’

 

Parti olarak tavırlarını ilk saatlerde ortaya koyduklarını belirten BDP lideri Demirtaş, şöyle konuştu:

"Dün aslında Antep’te hem cenazelerde, hem taziyelerde bulunabilecek tek parti BDP idi. O saflarda bulunan hangisi bugüne kadar BDP kadar barışı savundu. Tezkereyi savunan ve savaş politikasını savununlar değil miydi onlar. Ama, hedef gösterme ve kışkırtmalar üzerine BDP orada taziye ve cenazelerde bulunamamıştır. Katledilen bizim halkımızdır. Fakat savaş politikasını savunanlar, kendi politikalarını gözden kaçırtmak için ısrarla bizi hedefe koydular. Dün orada biraraya gelenlerin hiç biri BDP’nin ortaya koyduğu barışçıl siyaseti savunmadılar, desteklemediler. Biz ’PKK ve Öcalan ile konuşun’ dedik, bizi tehdit ettiler, bize saldırdılar. ’Siyasetle sorunu çözelim’ dedik, bize ’devlet ve örgütü aynı kefeye koyuyorsunuz’ dediler. Dün cenazede saf tutanlar, savaş politikalarını savunanlar ve tezkere çıkaranlar değil mi? Dün Antep’e gidenler Roboski’de (Uludere’nin Ortasu Köyü) başsağlığına bile gidemedi. Roboskili’ler bu ülkenin vatandaşları değil miydi? BDP her ölüm ile ilgili tavrını ortaya koymuştur. Kimse meseleyi sağa sola çekmesin. Türkiye’de iki anlayış var. Biri BDP diğeri de Antep’te savaşı savunan zihniyet vardır. Antep’teki durum hükümetin savaş politikalarının bir sonucudur. Suriye midir, İran mıdır iç midir, dış mıdır bunları bilemeyiz ama, hükümetin savaş yanlısı tutumu ülkeyi içeri de ve dışarıda savaşa sürüklüyor."

 

'PKK’lılarla kucaklaşma insani refleks'

 

Demirtaş, BDP milletvekillerinin Şemdinli’de PKK’lılar ile kucaklaşmaları ve savcılığın konu ile ilgili soruşturma açması ile ilgili soruyu da şöyle yanıtladı:

"Orada insani bir refleks olarak insanlar birbirine sarılıyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Van Cumhuriyet Başsavcılığı veya hükümet adına açıklama yapanlar, bugüne kadar PKK’lıların cesetleri üzerine ayak basanlar ile ilgili soruşturma açtılar mı? Niye insani bir kucaklaşmaya bu kadar tepki gösteriyorlar anlamakta zorlanıyorum. İnsanların canlı canlı kucaklaşması ağırlarına mı gidiyor. Orada vekil arkadaşlarımız şiddet propagandası yapmadılar, şiddeti övmediler. Barış mesajı verdiler. Bu kadar insani tutumdan dolayı BDP ve vekil arkadaşları linçe tabi tutması, çirkin politikalarını örtmeye yöneliktir."

 

'BDP binalarını yakanlar sonuçlarına katlanır'

 

Kendilerinin de diğer partiler gibi milliyetçilik pompalaması halinde ülkede kan gövdeyi götüreceğini öne süren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Etnik çatışma çıkmıyorsa BDP ve Kürt halkının sağduyulu tutumundan kaynaklanıyor. Parti binaların yakanlara sesleniyorum. O binalar olmazsa bu ülkede barışı savunan kimseyi bulamazsınız. Polis binalarımızı koruyamayacaksa biz ve halkımız koruruz. Eğer AKP koruyamayacaksa, her halkın meşru savunma hakkı vardır. O binaları yakanlar sonuçlarına da katlanır. BDP kurbanlık koyun değildir. Açıkça uyarıyorum, herkesin meşru savunma hakkı vardır. Partilerimiz kendisini savunur, olacaklardan biz sorumlu olmayız."

Konuşmadan sonra siyaset akademisinde ilk dersi BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş verdi.