HDP’nin, 4 Kasım 2016 yılından beri Edirne Cezaevi'nde bulunan cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçmene "demokrasi vaat etmeden iş ve aş vaat edenlere inanmayın" çağrısı yaparak “Dünyanın en büyük hazinesinin sahibiyiz ama keke, simide talim etmemiz isteniyor. Bu saçmalığa dur demeyelim mi?” diye sordu.
Seçim propagandasını Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla sürdüren Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Arkadaşlar, HDP üzerinden parti teşkilatımızın çok farklı çalışma yapması lazım. Bunu dışarıda konuşmam. Burada sizlerle konuşuyorum, niye sizlerle konuşuyorum? Çünkü, onların baraj altı kalması demek, bizim durumumuzun çok daha iyi bir noktaya gelmesi demektir” sözlerini hatırlatarak, “Birinin asıl hedefinin HDP’yi baraj altında bırakmak olduğunu kendi sesinden duydunuz, izlediniz. Oyunuzu HDP’ye verin, kumpası dağıtın” dedi…
Demirtaş’ın Twitter hesabından yapılan paylaşımlar şöyle:
"Demokrasi vaat etmeden iş ve aş vaat edene inanmayın"
Demokrasi ve ekonomi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Güçlü bir demokrasi kuramayan ülkeler de zengin olabilir elbette. Ama sadece yöneticiler ve elitler. Oysa demokrasisi güçlü olan ülkelerde zenginliği herkes paylaşır. Demokrasi yoksa yoksula ekmek de yoktur. Şeffaf, hesap veren, hukuka uyan, denetlenebilir bir hükümet yoksa ekonomik büyüme sadece iktidar etrafındaki küçük bir azınlığı trilyoner yapar. AKP yönetimi ve etrafında zenginleşmiş azınlık, bunun en acı örneğidir. Size demokrasi vaat etmeden iş ve aş vaat edene inanmayın. Demokrasi sadece ekmeğinizi değil; onurunuzu, kimliğinizi, yaşam tarzınızı, inancınızı, doğanızı, kültürünüzü de koruma altına alır. Toplumsal barışımızın da teminatıdır. Demokrasi olmadan barış da olmaz huzur da. Barış olmadan ekmek de olmaz. Hepsi birbirine bağlıdır.
"Diğer partilere oy veren hiçbir yurttaşımız düşmanımız olamaz"
Biz bu nedenle en çok da barış ve demokrasi diyoruz. Konuşarak çözemeyeceğimiz tek bir sorunumuz dahi yoktur. Meclis bunun için vardır, hükümetler bunun için kurulur. Sizler de bunun için sandığa gidip oy verirsiniz. Biz Meclisi, tüm sorunların çözüm yeri haline getireceğiz. Diğer partilere oy veren hiçbir yurttaşımız düşmanımız olamaz. AKP’nin verdiği en büyük zarar da bu noktada oldu. Kardeşi kardeşe, komşuyu komşuya düşman eden bir dili halen ısrarla sürdürüyorlar. Bana ve partime oy vermeyen herkes partililerim kadar kardeşimdir. Nokta.
"Dünyanın en büyük hazinesinin sahibiyiz ama keke, simide talim etmemiz isteniyor"
Ancak ve ancak hep birlikte, bu zehirlenmiş havayı temizleyebiliriz. Tek adam etrafında değil, demokrasi ve barış ilkeleri etrafında gönüllü birliktelikle Türkiye’yi düze çıkarabiliriz. HDP tam da bu ortaklığı sağlamak için vardır. Oylarınızla görevlendirin bizi. Oylarınızla iş başına gelir gelmez, demokrasi ve barış için güçlü ve kararlı adımlar atacağız. Türkiye içeride ve dışarıda büyük bir barış ülkesi olarak güçlü bir modele dönüşecek. İşte o zaman iş bulmak için veya kutuplaşmadan kaçarak yurt dışına gidenler de ülkeye dönecek. Ülkemiz ıssız kutuplarda değil, susuz çölde değil. Dünyanın en zengin topraklarındayız. Buna rağmen dünyanın en yoksulları arasındayız. Bunda bir tuhaflık yok mu? Dünyanın en büyük hazinesinin sahibiyiz ama keke, simide talim etmemiz isteniyor. Bu saçmalığa dur demeyelim mi?
"Birinin asıl hedefinin HDP’yi baraj altında bırakmak olduğunu kendi sesinden duydunuz"
Gelişmiş ülkelerde “yol yaptık, köprü yaptık” diye bağıran liderler duydunuz mu hiç? Zaten iktidarların temel görevi ihtiyaç duyulan hizmetleri yapmaktır. Görevi olanı yapıp, bununla da övünmek hem ayıptır hem utanç vericidir. Sanırsınız kendi maaşıyla yaptı
