Gündem

Demirtaş: Tüm muhalefet bir araya gelerek ortak demokrasi programıyla toplumun karşısına çıkmalıdır

24 Aralık 2019 10:09

Üç yılı aşkın süredir Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tüm muhalefetin bir araya gelerek gelecekte ülkenin nasıl toparlanacağını, yaraların nasıl sarılacağını tartışıp ortak bir demokrasi programıyla toplumun karşısına çıkması gerektiği görüşünü savundu. 

Demirtaş, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu yakından tanıdığını belirterek, “Program ve siyasi çizgileri bir yana, Davutoğlu’nun ‘dinleme’ diye bir yeteneği yok. Sadece konuşur. Dinliyor gibi göründüğünde de içinden konuşmaya devam eder. Böylesi bir ‘stratejik dehanın’ yapması gereken en anlamlı şey, geçmiş yıllar nedeniyle samimi bir özür ve özeleştiridir” ifadesini kullandı.

Demirtaş, Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın sorularını yazılı olarak yanıtladı.

Demirtaş yeni partilere ilişkin, “Türkiye’nin demokratik ilkelerde buluşmaya acilen ihtiyacı var. Her siyasi akım buna katkı sunduğu oranda anlamlı ve kalıcı bir iş yapmış olacaktır. Babacan’ların ne yapacaklarını biz de dikkatle izliyoruz... Fakat şunu da samimiyetle belirtmeliyim, toplumun yegâne kurtuluş umudu sol-demokratik çizgidedir. Asıl büyütülmesi ve iktidara taşınması gereken sol bloktur... AKP sonrası iktidarda, HDP dahil, sol güçler de mutlaka olmalıdır. En makul olanı ise bu yıkım döneminin ağır tahribatlarını giderecek iki üç yıllık bir ‘demokrasiye geçiş koalisyonu hükümeti’  kurmak olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Demirtaş, “Tahliyemi istemiyorum” sözlerine ilişkin “Bizim ‘sözde tutukluluk’ kararlarımızı hâkimler vermiyor ki onlardan tahliye isteyelim. Son kararı veren Erdoğan’dır. Ben de Erdoğan’dan tahliye isteyecek değilim, ben tahliyemi halktan talep ediyorum. Günü geldiğinde halk, ‘tüm siyasi rehinelerin’ özgürlüğüne karar verecek. Bunun için halk, kendi özgürlüğünün peşinden daha çok koşmalı ve mücadele etmeli. Biz de bu mücadelenin bir parçasıyız. Zaten demokrasi ve özgürlük ile AKP-Erdoğan zihniyeti bir arada ve aynı anda var olamaz. Biri varsa diğeri yoktur. ‘Bizim rehineliğimiz’ ise AKP’yi güçlendirmiyor, daha da zayıflatıyor” açıklamasını yaptı.