Gündem

Demirtaş: Bunlar Hz. Muhammed'in değil, Yezid'in yolundan gidiyorlar

'Hergün meydanlarda inançlarımızı yuhalatarak oy toplamaya çalışıyorlar'

01 Haziran 2015 19:06

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,

Demirtaş, partisinin Bitlis'te düzenlediği mitingde konuştu.

Demirtaş'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Büyüklük yaradana mahsustur. Bizler ancak halkın hizmetçisiyiz. Değerli kardeşlerim, arkadaşlarım. Bitlis'in bu coşkusu yiğitlerinin gençlerinin bu mücadelesi inşaallah 7 Haziran seçim zaferinin de müjdesidir.

 

‘Bütün partilerin Meclis'te olması gerekiyor’

 

Elbette bir kez daha, daha güçlü bir şekilde Meclis'e gideceğiz. Olmamız gerekiyor. Türkiye'nin bütün renklerinin Meclis'te olması gerekiyor. Sadece HDP değil, küçük büyük demeden bütün partilerin Meclis'te olması gerekiyor. Biz özgürlüğe, adalete inanmış bir parti olarak sadece HDP'yi değil herkesi parlamentoya taşımaya çalışıyoruz. Bunlar, ne yapıyorlar sizler bizden daha dikkatlice izliyorsunuzdur.

 

‘Size söz veriyoruz kardeşlerim’

 

Siz Meclis'e daha güçlü bir şekilde gitmeye hazırsınız. Bizim yapmamız gereken sizleri mahçup etmeyecek bir zafer çıkarmak. Bu sözü buradan sizlere veriyoruz değerli kardeşlerim. Bu akşam aynı zamanda mübarek Ramazan'ın müjdecisi Berat Kandili. Sizlerin duası, sizlerin inanarak ellerini yaradana açarak ettiği dualar kabul olacak. Hem barışa, hem kardeşliğe hem de özgürlüğe vesile olsun istiyoruz. Allah dualarınızı kabu l etsin inşaallah.

 

‘Grevdeki sağlık çalışanlarının yanındayız’

 

Bir de bugün sağlık çalışanları grevdeler onların da yanındayız. Çünkü 2 gün önce Samsun'da bir doktor vahşice katledildi. Biz de sağlık çalışanlarının yanındayız, selamlar olsun onlara da.

 

‘Türkiye'de barış ve kardeşlik istiyoruz dediniz...’

 

Değerli kardeşlerim dikkatlice, heyecanla, sabırsızlıkla seçime hazırlanıyoruz. Asıl akıllı olan sizsiniz, biz sizin aklınıza güveniyoruz. Sizler ortak akılla, vicdanla karar verdiniz. Türkiye'de barış ve kardeşlik istiyoruz dediniz. Siz bu kararı verdiniz biz onun gereğini yapıyoruz.

 

‘Ben gariban bir Müslümanım’

 

Bizler kimiz? Bizler Türküz, Kürtüz, Çerkeziz. Ama bizler insanız, o yüzden bizler Meclis'e hep birlikte gideceğiz. Biz insani değerleri Meclis'e taşıyacağız. Öylesine eşitlikçi bir yönetim var edeceğiz ki, başörtüye, sakala dil uzatmayacak. Herkesin yaşamı herkesin inancı kendine diyeceğiz. Bunu da HDP icat etmedi. Bu nereden geliyor biliyor musunuz? İslam'ın ilk anayasası Medine Sözleşmesi'nden geliyor. Medine Sözleşmesi'ni Bitlis'in alimleri daha iyi bilir. Ben gariban bir Müslümanım. Fakat Peygamber Efendimiz kendi elleriyle yazmıştır bu sözleşmeyi.

 

‘Bunlar Hz. Muhammed'in değil, Yezid'in yolundan gidiyorlar’

 

Kendine İslam partisiyiz diyenler kendi mitinglerinde bizleri yuhalatıyorlar. Bize dinsiz deyip hakaret ediyorlar. Hergün meydanlarda inançlarımızı yuhalatarak oy toplamaya çalışıyorlar. Ben zaten defalarca bunların kimin yolundan gittiğini anlatmaya çalıştım. Bunlar Hz. Muhammed'in yolundan değil, Yezid'in yolundan gidiyorlar. İsrafın yolundan gidiyorlar. Bitlis kararını verirken vicdanına danışarak karar vermeli. Bana diyorlar ya batıda başka doğuda başka konuşuyorlar. Bak burada sevdaların şehrinde tekrarlıyorum; Bizim nazarımızda, bir müslüman ile bir hristiyanın asla farkı yoktur. O da insandır, o da insandır. Biz hepsinin hakkını savunacağız. Hepsine sahip çıkmak bizim insanlık borcumuz, görevimizdir.

 

‘Bakara, makara diyen bakanı danışman yaptılar’

 

Bir Kürt seydası bana birşey söyledi ismini vermeyeyim. İlle miting meydanında söyleyeceksin dedi. De ki; Sen Kürtçe Kuran-ı Kerim meali getirmişsin ama okullarda Kürtçe öğrenmeyi yasaklamışsın. Peki Kürdün dili yasakken Kürtçe meali nasıl okuyacak hele ona da biz cevap versin. Kendi kazdıkları kuyuya düştüler. Hatırlar mısınız bilmem, bunun yanında bir AB Bakanı vardı, Kuran'ın ayetleriyle dalga geçmiş Bakara, Makara demişti hatırlar mısınız. Bizlerden birisi söylemiş olsa bizi dar ağacına çekeceklerdi. Ne yaptılar bu bakanı, sarayın danışmanı oldu. Öyle cumhurbaşkanına öyle danışman, öyle başa öyle tarak. Hırsızı rüşvetçiyi yanına alacak ki ekip tamamlansın.

 

‘Gelin televizyonda tartışalım, hodri meydan’

 

Benim saz çalmamla türkü söylememle hakaret ediyor alay ediyor kendince. Ben çaldığımı söylemekten utanmıyorum, sen de çaldıklarını söylemekten utanmıyorsan sen de söyle. Bunlara yüreği yetmez. Hem ona hem o küçüğüne çağrı yaptım. Gel televizyonda tartışalım, hodri meydan. Ey Davutoğlu, eğer yalancı değilsen, söylediklerin doğruysa yüzüme bakarak söyle canlı yayında konuşalım. İnsan bundan korkar mı, çekinir mi. Gelmiyorlar. Canlı yayına çıkmaya korkuyorlar bizimle. Yarası olan gocunur. Sizin yaranız var yalanınız var o yüzden korkuyorsunuz bizimle canlı yayına çıkmaya.