Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin gözaltındaki eş başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı serbest bırakılıp görevlerinin başına dönene kadar 81 ilde demokratik eylem haklarını kullanacaklarını söyledi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve HDP milletvekilleriyle birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, yaşananları "akıl tutulması" olarak yorumladı, "Valilik belediyenin yanındaki parkı açsın, halkımız demokratik potesto hakkını kullansın" dedi.
Kimseye haksızlık etmek istemediklerini vurgulayan Demirtaş bununla birlikte haksızlığıa karşı durmalarının da boyunlarının borcu olduğunu belirtti.
Demirtaş, "Nasıl ki darbe gecesi halkın seçilmiş iradeye sahip çıkması meşruysa, bu direniş de o kadar meşrudur. Herkes ev ev dolaşacak, OHAL'e, tutuklamalara karşı, belediye başkanlarımızın serbest bırakılması için, irademize sahip çıkmak için kampanya başlıyoruz. Özgürlük gelecekse onu da biz direnerek getireceğiz" diye konuştu.
Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin karşısındaki Lise Caddesi'nde düzenlediği basın toplantısında, bölgedeki internet kesintisine de dikkat çekti ve Türkiye'de yargının 'Adalet ve kalkınma Partisi'nin (AKP) bir siyasi kolu gibi çalıştığını' söyledi:
"Karşı olduğumuz şey yargılanmak değil. Adil, bağımsız bir mahkeme olmalı ki, biz de yargılamayı kabul edelim. Karşı olduğumuz şey adalet ve yargı değil. AKP'nin hukuk komisyonu gibi olmuş yargıya neden ifade verelim"
Hdp'li Kışanak ve Anlı'nın barış için çabaladıklarını söyleyen Demirtaş, "Kimse onları teröre destek vermekle suçlayamaz. Teröre destek mi istiyorsunuz? İstanbul ve Ankara'ya bakın, Belediyenin imkanlarını Gülen cemaatine peşkeş çeken biz değil, onlar" diye konuştu.
Demirtaş, "IŞİD'i (Irak Şam İslam Devleti), Nusra'yı besleyen, tırlarla silah gönderen siz, ama bizi terör destekçiliğiyle suçluyorlar. Belediyemizden tek kuruşun dağa, PKK'ye gittiğini ispatlayabilirseniz, biz istifa etmeye hazırız, bizi de içeri atın, ama bu iddiaların hepsi yalan" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet, HDP'nin yönetimde olduğu belediyeleri, merkezi bütçeden ayrılan kaynakları kullanarak PKK'ya mali destek vermekle suçluyordu.
HDP Eş Genel Başkanı ayrıca muhalif medyanın susturulduğunu, iki gündür bölgede internetin kesildiğini söyledi, bu yolla 'HDP'nin sesinin duyulmasına engel olunduğunu' belirtti.
Demirtaş gazetelerde ve televizyonlarda yorum yapan isimlerin "HDP'ye destek azalıyor" söylemine de tepki gösterdi:
"Biz senin mitinglerinde olduğu gibi ayran, döner dağıtmıyoruz, rüşvet ve kredi de dağıtmıyoruz. Her yerde TOMA, zırhlı araçlar, su ve gazlar altında miting yapıyoruz."
Demirtaş, artık erken seçim taleplerinden de vazgeçtiklerini ifade ederek "Şimdiye kadar erken seçim diyorduk, Kayyum atamayın, erken seçim yapalım, halk karar versin dedik, yapmadınız. Ama belediye başkanlarımız serbest kalıp işlerinin başına dönünceye kadar erken seçim de yok. Çaldığınız, gasp ettiğiniz halkın iradesini iade edeceksiniz" diye konuştu.
Demirtaş, belediye başkanlarının gözaltına alındığı gün Diyarbakır Büyükşehir Belediye binasında da polisler tarafından arama yapıldığını, savcının avukatların binaya girmesine izin vermediğini söyledi:
"Sen nasıl bir savcısın, senden daha büyük kanun dışı iş yapan mı var, gece geç saatlere kadar arama yap, avukata izin verme, kanun dışı şekilde arama yapılmış, ne var, ne yok, ne konulmuş, bilmiyoruz" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müzakare için çalıştık, kuyruğuna geldik, kimse ölmesin dedik, çabaladık ama sizler şiddeti körüklediniz. Siyasetin önünü kapattınız, şiddetin önünü açtınız. Türkiye dışardan IŞİD devleti, başındaki de IŞİD halifesi gibi görünüyor. Burda darbeci yok, halk var. OHAL (Olağanüstü hâl) yasalarının belediye başkanlarına, vekillere karşı kullanamazsınız, darbeciler dışında kimseye karşı kullanamazsınız."
