Mehmet Baransu
(Taraf - 16 Mayıs 2012)
Üç takım düğmeye bastı
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı koltuğuna kirliliği kapatmak üzere oturtulan Yıldırım Demirören ve yönetimi haziran ayının sonunu göremeden koltuklarını yeni isimlere bırakacak gibi. Kulüpler çalışmalarına hız verip, haziran ayı içerisinde yönetimi devirme planları yapıyor.
2011-2012 sezonunun tescilinin ardından TFF yönetiminin 40 gün içerisinde Mali Genel Kurul’u yapması gerekiyor. Başta Galatasaray, Trabzonspor, Bursaspor ve birçok Anadolu kulübü, henüz üç ayını doldurmamış olan Demirören yönetimini göndermek için düğmeye bastı. Şike ve teşvik sürecini kötü yöneten, kirliliği aklayan, kupa töreniyle de kendi kupasına sahip çıkamayan yönetim, yaptıklarıyla kendi sonunu hazırladı. Bunu gören kulüpler de biraraya gelip, ortak hareket etme kararı aldılar.
Kulüplerin büyük bir bölümü anlaştı
İki gündür kulüpler arasında telefon trafiği yaşanıyor. UEFA’nın Türkiye’ye vereceği kararın ardından,Mali Genel Kurul’da, Demirören yönetimini göndermek için alınan ortak karar, kamuoyuyla paylaşılacak. Galatasaray, Trabzonspor, Bursa ve Anadolu takımlarından bazıları konuyla ilgili anlaştılar. Beşiktaş Kulübü’nün de perde ardından bu sürece destek vereceği belirtiliyor. Demirören’in, Beşiktaş Kulübü Başkanlığı’nın ardından TFF Başkanlığı’na seçilmesinden dolayı kulübün çalışmalara açıktan destek vermeyip, perde arkasında alınacak ortak karara uyacağı iddia ediliyor.
“Güven tazelemeye çağırıyorum”!
27 Ocak 2012’de 58. Madde’yi değiştirmek üzere yapılan TFF Genel Kurulu’nda konuşan dönemin Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Mehmet Ali Aydınlar yönetimini istifaya davet etmiş ve güven tazeleme çağrısında bulunmuştu. Demirören o gün kürsüden şu açıklamayı yapmıştı: “Maalesef Fenerbahçe’mizin adı herkesten çok geçiyor. Reyting uğruna gündem yaratmak için hep Fenerbahçe’nin adı geçiyor. Aydınlar ve TFF yönetiminin iyi niyetleriyle bugünlere gelindi. Verilen önergeyi geri çekelim. TFF Başkanı’nı güven tazelemeye çağıralım. Seçim kararı alalım. Bu işin doğrusu mahkeme sürecini beklemektir.”
“Yukarıda Allah var”
Benzer teklifi Ali Koç ve Fenerbahçe yönetimi de Genel Kurul’da dile getirmişti. Bu açıklamaların ardından kürsüye çıkan Mehmet Ali Aydınlar, “3 temmuzdan bu yana yapılan tüm çabalar iyi niyetle, Türk futbolu zarar görmesin diye. Türk futbolu imaj kaybına uğramasın diye. Yüzümüze farklı konuşanlar arkamızdan farklı konuşabiliyor. Herkes suçsuz tek suçlu biziz. Biz koltuk meraklısı değiliz. Bizler onurlu kişileriz. Şerefimizle onurumuzla geldik, öyle de gideriz. Tarih gerçekleri yazacaktır. Ben çok rahatım” demişti. Ardından da Ali Koç ve Demirören’e kürsüden şöyle seslenmişti: “Sevgili Ali Koç yukarıda Allah var. Lütfen insaflı olun.”
Allah’ın sopası yok ama şaşmaz adaleti var
Aydınlar bugün ne düşünüyor bilemiyorum ama kendilerini istifaya davet edip, güven tazelemeye çağıranlar, daha üçüncü aylarını doldurmadan istifa etme noktasına geldiler. Kimsenin kendilerini güveni kalmadı. O gün 58. Madde’yi değiştirmeyiz, mahkeme süreci beklenmeli diyenler, ardından değişikliğe ilk imzayı atıp, mahkeme sürecini beklemeden şikeyi akladılar. Suçlarını kapatmak için seyircileri yanlış yönlendirdiler. Kupa rezaleti ise son icraatları oldu. Sayın Aydınlar o gün çok doğru bir cümle kullanmıştı; “Yukarıda Allah var.” Biz yukarıda Allah’ın olduğunu biliyorduk ama bu kirliliğin içerisinde bulunanlar o günlerde hem Allah’ı hem de adl-i ilahiyi unutmuşlardı. Allah da adl-i ilahisiyle varlığını bir kez de onlara gösterdi. Bugün başları eğik, sokağa çıkamaz durumdalar. Kendilerine destek veren siyasi irade bile grup toplantısında kendilerini hedef tahtasına koydu. Allah’ın sopası yok ama şaşmaz adaleti var.