Gündem

Dedeler, hükümetin Alevi açılımından tedirgin

Alevi dedeleri "Devletten maaş alan dede bizim dedemiz olamaz, maaş aldığı yerin dedesidir. Bu, Aleviliği öldürme anlamı taşıyor" dedi.

29 Kasım 2008 02:00

Alevi Kültür Dernekleri (ADV) ile Hacı Bektaş  Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) tarafından, kamuoyunda "Alevi açılımı"  olarak nitelenen konuların değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen "Alevi Dedeleri  İstişare Toplantısı"  hükümetin 'açılımından' duyulan tedirginlikler dile getirildi. Aleviler, dedelerin maaşa bağlanmasına karşı çıkarken, açılımı devletin kendi Aleviliğini yaratma çabası olarak nitelediler ve "Bu Aleviliği öldürme amacı taşıyor" dediler.

Hacı Bektaşi Veli Dergahı Postnişi Veli Ulusoy, HBVAKV Genel  Merkezi'ndeki toplantıda yaptığı konuşmada, 9 Kasımda Ankara'da düzenlenen mitingin ardından gündemin değiştiğini, "haklı ve masum isteklerinin" kamuoyunda tartışılmaya başlandığını söyledi.

"Gönül isterdi ki Alevi açılımını Hükümet kendi isteğiyle yapsın" diyen Ulusoy, isteklerinin Anayasa ile çelişmediğini, aksine Anayasa'ya dayandığını ifade etti. Devletin dini olmayacağını belirten Ulusoy, laiklikten söz edilebilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması gerektiğini savundu. Ulusoy, şöyle konuştu:
"Laikliği benimseyen toplumumuzda Diyanet İşleri Başkanlığı bulunduğu sürece, tüm milletvekilleri laikliği koruyacakları adına şerefleri üzerine yemin etseler de Anayasa'nın tüm maddelerinde laiklik yazılı olsa da bu inandırıcı olmaz. Devlet hiçbir inanca karışmasın, maddi manevi hiçbir destek sağlamasın, tüm inançlara aynı uzaklıkta olsun. Nasıl başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı yanlışsa Alevilerin temsil edileceği bir genel müdürlük de yanlıştır."

Alevi dedelere maaş bağlanması fikrini de doğru bulmadığını ifade eden Ulusoy, devletten maaş alan dedelerin Alevi toplumu tarafından hiçbir zaman kabul edilmeyeceğini belirtti. Böyle bir düşünce söz konusuysa bunun "devletin kendi Aleviliğini yaratma amacı taşıdığı" anlamına geleceğini öne süren Ulusoy, "Devletten maaş alan dede bizim dedemiz olamaz, maaş aldığı yerin dedesidir. Bu, Aleviliği öldürme anlamı taşıyor" dedi.

Abdal Musa Dergahı Postnişi Hüseyin Eriç ise Alevilerin hakça paylaşım istediklerini belirtti. Türkiye'de farklı inançlardan insanlar yaşadığına dikkati çeken Eriç, huzur, birlik ve beraberlik adına tüm inanç sahiplerine haklarının verilmesi gerektiğini söyledi.
Dedelere maaş bağlanarak Alevi açılımının yapılamayacağını ifade eden Eriç, "önce Alevilerin kimliği tanınmalı ve cemevleri yasal statüye kavuşmalı. Biz para, maaş istemiyoruz. Yüzyıllardır nasıl kendi yağımızla kavrulduysak bundan sonra da aynı şekilde inancımızı devam ettiririz" diye konuştu.

'İçişlerimize karışmayın'

HBVAKV Başkanı Ercan Geçmez, bir toplumun din ve inançlarıyla ilgili ihtiyaçlarının kendileri tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, Alevi toplumu olarak hiçbir inanca karışmadıklarını, kendi içişlerine karışılmasını da istemediklerini belirtti.
Yurttaşların kendilerini tarif ettikleri biçime siyasilerin saygı göstermesini beklediklerini dile getiren Geçmez, diyaloğa açık, sorunların demokrasi içinde çözülmesinden yana olduklarını kaydetti.

Aleviler arasındaki birliği sağlamak için Alevi Dedeleri İstişare Toplantısı'nı diğer illerde de gerçekleştireceklerini anlatan Geçmez, Alevi dedelerinin 6 Aralıkta İstanbul'da, 7 Aralıkta ise Mersin'de bir araya geleceklerini bildirdi.
AKD Genel Başkanı Tekin Özdil de Alevilerin tarih boyunca hümanist, kucaklayıcı, insanı merkeze alan ve haksızlığa boyun eğmeyen bir anlayışa sahip olduklarını söyledi. Alevilerin uzun yıllar bir takım sıkıntılarla karşılaştıklarını, Cumhuriyet'in kendilerine bir rahatlama getireceğine inandıklarını ifade eden Özdil, "Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana 84 yıl
geçti, ama Alevilerin bir tek sorunu çözülmedi" dedi.
 
Alevilerin hiçbir zaman şiddete başvurmadığını, taleplerini demokratik yollardan, hukuk çerçevesi içinde dile getirdiklerini belirten Özdil, Türkiye'deki her vatandaşın Anayasa karşısında eşit yurttaşlar olarak değerlendirilmesini talep ettiklerini söyledi.
Kendileriyle ilgili düzenlemelerde, mutlaka Alevilerin görüşünün alınması gerektiğini ifade eden Özdil, "Sanıyorum Hükümet, Madımak'ı muharrem ayında çiçekçi ya da kütüphane olarak açmayı düşünüyor. Ancak bizim Madımak ile ilgili talebimiz bu değil. Biz oranın müze yapılmasını, devlet tarafından müze yapılmasını istiyoruz. Böylece 8 saat boyunca insanlar yanarken hiçbir şey yapmayan devlet ayıbını bu şekilde örtebilir" diye konuştu.

Alevi dedelere maaş bağlanması konusunda da "kaç dedeye, hangi kritere göre, nasıl maaş verileceği" yönünde soru işaretleri olduğunu belirten Özdil, "Bu girişimin, Alevi inancının içine konulan bir bomba olduğunu düşünüyorum" dedi.

Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinden gelen Alevi dedesi Hasan Simiroğlu da dedelere maaş verilmesinin, "Alevileri Sünnileştirmek anlamına geleceğini" öne sürdü. Genel bütçeden Diyanet İşleri Başkanlığına pay aktarılmasını da eleştiren Simiroğlu, Diyanet'e ayrılan paranın Milli Eğitim Bakanlığına aktarılmasını istedi.
Alevi dedesi Elvan Çeler ise Alevilere yönelik açılım yapılmak  isteniyorsa, var olan dernek ve vakıflara para aktırılması gerektiğini söyledi. Çeler, Alevi örgütlerinin gerek gördükleri zaman dedelere maaş verebileceğini kaydetti.
Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde Alevilik konusunda bilgilere yer verilmesini de doğru bulmadığını dile getiren Çeler, "Bizim dedelerimiz, önderlerimiz var, inançlarımızla ilgili bilgileri onlardan alırız. Kimsenin bize ders vermeye gücü yetmez" diye konuştu.
Erzurum'dan toplantıya katılan Alevi dedesi Veysel Karababa ise tek isteklerinin Anayasal haklara kavuşmak olduğunu ifade etti. (aa)