-DAVUTOĞLU'NDAN AFGANİSTAN KAHVALTISI İSTANBUL (A.A) - 10.05.2011 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Afganistan'a katkıları çerçevesinde bu ülkeye komşu ve çevre ülkelerin temsilcileri ile çalışma kahvaltısında bir araya geldi. Bakan Davutoğlu, 4. BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansına katılan Afganistan, Pakistan, Hindistan, İran, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden bakanlar ve BM Genel Sekreteri'nin Afganistan Özel Temsilcisi Staffan De Mistura ile Hilton Otel'de çalışma kahvaltısında bir araya geldi. Çalışma kahvaltısı şeklindeki toplantının başında görüntü alınmasına izin verilirken herhangi bir açıklama yapılmadı. Davutoğlu'nun, BM Genel Sekreteri'nin Afganistan Özel Temsilcisi Staffan Di Mistura'ya kahvaltı salonuna çıkarken asansörde ''Toplantının ortak ev sahibiyiz'' dediği ve açış konuşmasında Türkiye'nin Afganistan'a katkısının her zaman süreceğini söylediği öğrenildi. Mistura da konuşmasına Türkiye'ye ve Türkiye'nin katkılarına teşekkür ederek başladı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Afganistan'da kalıcı barış ve istikrarın kurulmasına önem veren Türkiye, bu çerçevede Afganistan'a komşu ülkelerin gerekse çevresindeki ülkelerin bir sinerji oluşturmasına da önem veriyor. Türkiye, bu amaçla Afganistan ile etrafındaki ülkeler arasında işbirliğini teşvik etmek için yoğun çaba gösteriyor. Bu anlayışla, ''Afganistan için İstanbul Konferansı''nın 26 Ocak 2010 tarihli İstanbul Beyanı'nda yer alan ortak ilkeler ve vizyonun daha da ileri götürülmesi hedefleniyor. Ankara bunun Afganistan'da kalıcı barış ve istikrarın da temelini tesis edeceğini düşünüyor. -"NATO'NUN AFGANİSTAN STRATEJİSİ DEĞİŞMEYECEK" NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ise El Kaide terör örgütünün başı Usame Bin Ladin'in ölümünün, NATO'nun Afganistan stratejisini değiştirmeyeceğini söyledi. ABD'nin NATO içindeki rolünü vurgulamak amacıyla ABD'deki 4 kenti kapsayan gezisi çerçevesinde Atlanta kentinde bulunan Rasmussen, Dobbins Hava İkmal Üssünde, Georgia Ulusal Muhafızlarına yaptığı ziyaretin ardından Associated Press ajansına konuştu. Rasmussen, NATO güçlerinin Afganistan'ın ''tekrar terör operasyonlarının merkezi haline dönmemesini'' garanti altına almak zorunda olduğunu, bu nedenle Bin Ladin'in ölümünün, ittifakın Afganistan stratejisini değiştirmeyeceğini belirtti. Bin Ladin'in ölümünü, ''Afganistan üzerinde dolaylı etkisi bulunan önemli bir darbe'' olarak değerlendiren Rasmussen, ancak bunun, Afganistan'daki direnişçilerin moralini bozduğunu söylemek için erken olduğuna işaret etti. Rasmussen, askeri yetkililerin, NATO güçlerinin Taliban'ın, Helmand ve Kandahar'daki güçlü kalelerini hedef aldığı bu dönemde saldırıların artmasını beklediğini kaydetti. ''En önemli mesaj, şiddet yanlısı aşırılığın bir geleceğinin bulunmadığıdır'' diye konuşan Rasmussen, sözlerine şöyle devam etti: ''İlerleme kaydediyoruz ve Taliban her yerde baskı altında. Tabii ki karşı saldırıda bulunacak. Bu yüzden yakın gelecekte daha fazla çatışma göreceğiz. Ancak bölgeleri temizlemek, bu bölgeleri elde tutmak ve temizlediğimiz bölgelere daha iyi bir yönetimi götürmek stratejimizin bir parçasıdır.'' -''KADDAFİ'NİN ASKERİ GÜCÜNÜN ÖNEMLİ BİR KISMINI DEVRE DIŞI BIRAKTIK''- NATO'nun, Afganistan'da Taliban'a karşı yürüttüğü mücadelenin yanı sıra Libya'da da sivil halkı Libya lideri Muammer Kaddafi güçlerine karşı koruma görevini üslendiğini hatırlatan Rasmussen, NATO savaş uçaklarının Mart ayının ortalarından beri Libya üzerinde 5500 sorti yaptıklarını belirtti. Rasmussen, ''Kaddafi'nin askeri gücünün önemli bir kısmını devre dışı bırakmayı başardık ve gücünü büyük ölçüde kırdık. Şu ana kadar operasyon başarılı oldu, ancak hala yapılması gerekenler var'' dedi. NATO'nun Libya'dan ne zaman ayrılması gerektiğine ilişkin bir takvim açıklamayacağını belirten Rasmusssen, ancak bunun için öncelikle sivillere yönelik tüm saldırıların sona ermesi, ülkeye derhal ve kesintisiz insani erişimin sağlanması gibi bazı kıstasların karşılanması gerektiğinin altını çizdi. NATO'nun Kaddafi'yi hedef almadığını, ancak Kaddafi'ye verilen mesajın açık olması gerektiğini kaydeden Rasmussen, ''Kaddafi: Senin ve askeri güçlerinin bir geleceği yok. Gelecek Libya halkına ait. Ayrılma takvimi hakkında tahminde bulunmayacağım, ancak ne kadar erken olursa o kadar iyi'' diye konuştu.