Dünya

Davutoğlu: Suriye olumsuz bir tavır takınmıştır VİLNİUS (A.A)

06 Aralık 2011 17:08

-Davutoğlu: Suriye olumsuz bir tavır takınmıştır VİLNİUS (A.A) - 06.12.2011 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin, Arap Birliği'nin gözlem misyonuna 'şartlı evet' demesinin misyonun özünü ortadan kaldırdığını söyleyerek, "Arap Birliği'nin olumsuz yanıt vermesi doğaldır. Aslında bu şartları ileri sürerek Suriye olumsuz bir tavır takınmıştır" dedi. AGİT Bakanlar Konseyi 18. toplantısına katılan Davutoğlu, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Suriye'nin Arap Birliği'nin önerisine 'şartlı evet' demesini değerlendiren Davutoğlu, şunları kaydetti: "Bazı Arap ülkeleri ile benim de temaslarım oldu. Bu şartlar, böyle bir misyonun yani gözlem misyonunun özünü olumsuz yönde etkileyen, hatta özünü ortadan kaldıran şartlar. Dolayısıyla Arap Birliği'nin olumsuz yanıt vermesi doğaldır. Aslında bu şartları ileri sürerek Suriye olumsuz bir tavır takınmıştır. Gelişmeleri bundan sonra da takip edeceğiz." -Milletvekili Pavey'in mektubu- CHP milletvekili Şafak Pavey'in tekerlekli sandalye konusunda yaşadığı sıkıntıyı kendisine yazdığı bir mektupta dile getirmesi ile ilgili olarak da konuşan Davutoğlu, şunları söyledi:  "Bu haberler basında yer alınca bütün bu AGİT ve Afganistan zirvelerinin gündemini bir kenara koyarak bizzat bu konuyla ilgilendim. Özürlülerle ilgili olan bir konu, bizim gündemimizin en önemli konusu. Hele hele bir milletvekili olunca, haber alır almaz 3 büyükelçimizle de konuştum. Brüksel, Viyana büyükelçileri ve AB Daimi Temsilcimiz. Sayın Pavey'le de konuştum. Bu mektup benim elime geçmiş değil. Geçmiş olsa o anda müdahil olurdum. Sayın Pavey bu konuyu basından önce benim haberim olacak olacak şekilde bana intikal ettirmiş olsaydı, kendisi basına intikal ettirmemiş olabilir, o anlamda söylemiyorum, ama bütün işimi gücümü bırakır bu konuyla doğrudan ilgilenirdim. Bunu basından öğrenmek beni üzdü. Şu ilkeleri vurgulamak isterim: Birincisi, hangi partiye mensup olursa olsun bütün milletvekillerimiz, milletimizi temsil etmesi bakımından aynı ölçüde değerlidir, aynı ölçüde sahiplenilir, aynı ölçüde muamele görür. Onun için hiçbir vekilimize muhalefet olması dolayısıyla bir ayrımcılık uygulanmamıştır." Davutoğlu, bu konuda en önemli hususun Pavey'in ziyaretlerinin doğrudan büyükelçilere ya da kendisine bildirilmesi olduğunu söyleyerek, "Telefonlarım açık, bana her vekilimiz ulaşabilir her an. Hele hele özürlülerle ilgili bir sorun olduğu zaman, bu artık ulusal bir temsilin ötesinde insani bir durum" diye konuştu. Bu konudaki muhtemel ihmalleri maruz görmelerinin mümkün olamayacağını belirten Davutoğlu, bu çerçevede sözkonusu büyükelçilerin çabaları ile bu imkanların sağlandığını kaydetti. Davutoğlu, konunun gelişimini hem sözlü hem de yazılı olarak büyükelçilerden istediğini ve okuduğunu söyleyerek, "Sonunda bu imkanlar sağlanmış. Arada bir iletişim sıkıntısı olmakla birlikte, dediğim gibi bu konuda herhangi bir ihmali mazur görmemiz mümkün değil. Ama burada bir ihmal olduğu kanaati, basına yansıdığı şekilde yani Dışişleri'nin bir ilgisizliği, kayıtsızlığı, ihmali olduğu hususu, biraz abartı ve doğru değil. İmkanlar büyükelçilikler tarafından sağlandı. Bunu da Sayın Pavey'in kendisine izah ettim" dedi. AGİT Bakanlar Konseyi'nde Avrupa'da artan ırkçılık konusundaki konuşmasının hatırlatılması üzerine de Davutoğlu, AGİT'in geniş bir coğrafyadaki en kapsamlı güvenlik ve işbirliği teşkilatı olduğunu söyleyerek, bu nedenle güvenlik ile ilgili her konunun AGİT gündeminde olduğunu belirtti. Bakan Davutoğlu, şunları söyledi: "AGİT bölgesini bütünüyle ilgilendiren sorunlar var. Bunlardan biri de terörizm. Bu alanda ciddi kaygı duyduğumuz husus, Avrupa'da yükselen ırkçılık ve aşırı eğilimlerin terör olayları ile de beslenerek gerçek bir güvenlik tehdidi haline dönüş. Şimdiye kadar bunlar küçük marjinal gruplar diye geçiştiriliyordu, sanki sadece göçmenlere karşı diye algılanıyordu. İki olay bu algıyı değiştirdi: Norveç'teki saldırı gösterdik ki bu genel bir tehdit. İkinci olarak da Almanya'da katledilen 9 göçmenin ölümünün arkasında ırkçı bir terör örgütünün ortaya çıkması. Bunu bütün Avrupa olarak bizim çok ciddiye almamız lazım."