Gündem

Davutoğlu'ndan Erdoğan'a İstanbul Sözleşmesi tepkisi: Dün söylediğini bugün reddediyor

"Artık sayın Erdoğan'ın tutarlılık diye bir düşüncesi yok"

23 Mart 2021 19:20

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararına tepki gösterdi. Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı, kendi imzasıyla yürürlüğe girmiş bir sözleşmeyi iptal etti. Çıkıp, kendisi için tutarlılık adına bir izahta bulunması lazım. Ama artık sayın Erdoğan'ın tutarlılık diye bir düşüncesi yok. Dün söylediğini bugün reddediyor" dedi.

Davutoğlu, partisinin Çankaya 1. Olağan ilçe kongresinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Son dört gün içinde yaşananların, Türkiye'nin nasıl kırılgan bir süreçten geçtiğini gösterdiğini belirten Davutoğlu, "Eğer ileride bugünü bir akademisyen olarak yazmak istesem, 'tedirginlik ve korku dönemi' derdim" ifadesini kullandı.

"Bugün bu ülkede herkes tedirgin"

"Son dört gün içinde, yani cuma gecesi arka arkaya yayınlanan kararnamelerle Türkiye öyle bir iklime girdi ki, bugün bu ülkede herkes tedirgin" diyen Davutoğlu, "Pazar gecesinden itibaren piyasalar tedirgin. Türk Lirası yüzde 10 değer kaybetti. Borsa yüzde 13 değer kaybetti. Piyasalar, iş dünyası tedirgin. Vatandaşlarımız tedirgin, 'acaba bankadaki mevduatımıza ne olur?' diye. Esnaf tedirgin, 'bununla birlikte gelecek enflasyonun yükünü nasıl kaldıracağım?' diye. Çiftçi tedirgin, bu kur oynamalarının gübreye, yeme, mazota, traktöre ve ekipmana getireceği yük dolayısıyla. Hasat daha başlamadan…" şeklinde konuştu.

"Türkiye 1990'lu yılların ortamına geri döndü"

Kadınların da tedirgin olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama ihtimali olan kadınlarımız tedirgin, 'İstanbul Sözleşmesi'nin iptaliyle birlikte nasıl bir ortam oluşacak ve bu şiddete temayül gösterenlerin saldırılarına karşı nasıl korunacağız' diye. Siyaset tedirgin. Siyasi Partileri Kapatma Yasası ile yeni bir siyasi partileri kapatma süreciyle Türkiye tam 1990'lı yılların ortamına geri döndü" açıklamasında bulundu.

"İktidar hepsinden daha çok tedirgin"

Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir milletvekilinin, milletvekilliği düşürüldükten sonra sabah namazını kılmak için abdest almasına bile izin vermeden Meclis'ten uzaklaştırılmasının manzaraları, Türkiye'ye yakışmayan manzaralar. Siyaset tedirgin, iktidar hepsinden daha çok tedirgin. Çünkü Türkiye'ye yaptıkları zararın, Türkiye'ye ödettikleri bedelin bir bedeli olacağını onlar çok iyi biliyorlar. Biz bu bedeli onlara hatırlatacağız.

"Pazar gecesinden itibaren vatandaşlar piyasalardaki hareketliliğe baktı"

Naci Ağbal'ın gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararı ile Merkez Bankası Başkanlığı görevden alınmasını da değerlendiren Davutoğlu, "Pazar gecesinden itibaren neredeyse vatandaşlar uyumadan Asya piyasalarındaki hareketliliğe baktılar. Dolar 8 lirayı açmıştı, Euro 10 liraya yaklaşıp bazı rakamlarda aşmıştı. Dün çok tedirgin bir şekilde bütün piyasalar hareketliydi. Neden? Türk Lirası yüzde 10 değer kaybetti, bundan sonra da ne olacağı meçhul. Faizler yüzde 19'a çıktı. Borsa yüzde 13 değer kaybetti. Türkiye'nin 10 yıllık uzun vadeli tahvil borçlanmasındaki faiz yüzde 19'a çıktı. Yüzde 14'ten yüzde 19'a çıktı. Türkiye'nin borçlanma riski arttı. Dün itibariyle, 48 saat içinde, Türkiye'nin risk primi 300'den 475'e çıktı. Yazıktır. Risk priminin 300'den 475'e çıkması demek; TÜİK'in 450 milyar dolarlık dış borcuna ek, bir gecede, 6 milyar dolar eklenmesi demek" dedi.

"Erdoğan dün söylediğini bugün reddediyor"

Türkiye'nin, resmi adı 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' olan İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılması nedeniyle kadınların tedirgin olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Şiddete maruz kalan ve hepimizi birkaç gün arayla yürekten dağlayan, bazıları da vahşice, barbarca öldürülen kadınlarımız tedirgin. Çıkıp da Cumhurbaşkanı veya ilgili bir yetkili, Cumhurbaşkanı'nın kararı çıkarmadan önce bir açıklamada bulunup, kadınlarımızı teskin edecek bir açıklamada bulunmaya bile ihtiyaç hissetmeden kendi imzasıyla yürürlüğe girmiş bir sözleşmeyi iptal etti. Çıkıp, kendisi için tutarlılık adına bir izahta bulunması lazım. Ama artık sayın Erdoğan'ın tutarlılık diye bir düşüncesi yok. Dün söylediğini bugün reddediyor" açıklamasında bulundu.