Gündem

Davutoğlu: Irkçılık, terörden daha tehlikeli

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türklerin Almanya'da barbar bir halk gibi görülmesinin her bir ırkçı teröristten daha tehlikeli olduğunu söyledi.

12 Aralık 2011 02:00

T24 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türklerin Almanya'da barbar bir halk gibi görülmesinin her bir ırkçı teröristten daha tehlikeli olduğunu söyledi.


Bakan Davutoğlu, Alman "Der Spiegel" dergisine verdiği demecinde, "Türkler bu ülkede birbirini bir döner meselesinden ya da uyuşturucu ticaretinden böyle rahatlıkla öldürebilecek ve bunu bir adet haline getirmiş barbar bir halk gibi görülüyorsa, bu önyargı her bir ırkçı teröristten daha tehlikeli. Bir teröriste ya da bir terör hücresine karşı mücadele edebilirsiniz. Ama böyle bir ön yargıya karşı mücadele etmek çok daha zor. Solingen'de 1993 yılında yaşanan kundaklama olayında 5 kişi hayatını kaybettiğinde büyük dayanışma gösterildi. Ama o zamanlar her şeyi açıkça konuşmadık, bu gerekliydi" şeklinde konuştu.


Almanya'ya gelmeden önce bu ziyaretin zor olacağını tahmin ettiğini, ancak öldürülen Türklerin aileleriyle konuştuktan sonra, kendisini büyük endişeye sevk eden bir mentaliteyi gördüğünü ifade eden Davutoğlu, Hamburg'da 2001 yılında öldürülen Süleyman Taşköprü'nün babasının, cinayetten hemen sonra şüpheli olarak ifadesinin alınmış olduğunu, bunu önce tek bir olay gibi gördüğünü, ancak daha sonra diğer cinayetlerde de kurbanların yakınlarından şüpheli olarak ifade alınmış ve DNA testi yapılmış olduğunu öğrendiğini, halbuki kurbanların yakınlarının, cinayetlerden sonra özellikle itinalı bir bakıma ihtiyaç duymuş olduğunu söyledi.


Bu konuyu Almanya'daki temasları sırasında Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Başbakan Angela Merkel ve İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich ile de konuştuğunu ve ailelere yardımda gösterdikleri kararlılıktan dolayı kendilerine teşekkür ettiğini belirten Davutoğlu, ancak olumlu açıklamaların yeterli olmadığını, Türkler kadar Almanların da uyum konusunda çaba harcaması gerektiğini kaydetti.


Almanya'da Türklerin öldürülmesiyle ilgili olarak Türk diplomatların ya da Türk istihbaratının, bu cinayetlerin ardında aşırı sağcıların olduğu yönünde bir bilgi edinip edinmemiş olduğu şeklindeki bir soruya karşılık da Davutoğlu,bunun Alman devletinin sorumluluğunda olduğunu, bu olayları Türk istihbaratının izleyemeyeceğini, sözkonusu cinayetlerin Almanya ve tüm Avrupa'daki değerlere aykırı olduğunu söyledi.


Kassel kentinde öldürülen bir kurbanın Alman vatandaşı olmuş olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Katillerin niyeti propaganda yapmak değil, Türkler arasında korku salmaktı. Türklerin bu ülkeyi terk etmesini istiyorlardı" diye konuştu. "Almanya yabancı düşmanı bir ülke mi?" şeklindeki soruya karşılık da Davutoğlu, "Bunu hiç bir zaman söylemem. Bir Alman muhatabım, yaptığımız görüşmede, katil zanlılarının, genelde yabancılarla hiçbir irtibatın olmadığı bir bölgeden geldiklerini söyledi. Her gün Türklerle ilişki içinde olan Almanların bu şekilde bir ön yargıya sahip olduğuna inanmıyorum" şeklinde yanıt verdi.


Davutoğlu, "Bunların terörist saldırılar olabileceği ihtimali üzerinde neden ciddiyetle durulmadı? Ben kriminolog değilim, ama tüm 8 aileyi de gördüm. Hiçbiri bir suç olayına karışmış gibi görünmüyor. Hatta bildiğim kadarıyla kurbanlardan hiç birinin sabıkası yok. Olayları soruşturanlar bunları sorgulamış olmalı" diye konuştu.


Türkiye'ye nasıl bir intibayla döneceğinin sorulmasına karşılık da Davutoğlu, Avrupa'ya yaptığı ziyaretler sırasında ağır bir ekonomik kriz ve artan bir işsizlik gördüğünü belirterek, bu tür ekonomik krizlerde genelde sözkonusu ülkelerde yaşayan insanların diğer insanları, genelde de göçmenleri bu durumdan sorumlu tuttuğunu ve bu tür krizlerde yabancı düşmanlığının ortaya çıktığını söyledi.


Böyle bir durumda sadece Türkler değil, ülkede yaşayan Afrikalılar, Pakistanlılar ve Cezayirlilerin de suçlandığını belirten Davutoğlu, günümüzde Avrupa'nın kültürel açıdan çok daha çeşitli olduğunu, bu nedenle büyük bir krizin günümüzde çok daha büyük bir tehlike oluşturabileceğini kaydetti.


Davutoğlu, "Olayı dramatikleştirmek istemiyorum, ama gerçekten çok endişeliyim. Siyaset böyle bir duruma karşı hazırlıklı olmalı" şeklinde konuştu.