TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler. sert tartışmalara sahne oldu. Yapılan oylama sonucu Gensorunun gündeme alınmamasına karar verildi.
Gensoru üzerinde ilk sözü, önerge sahibi adına CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk aldı.
TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesi üzerinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, partisinin, 6 aydan daha bir kısa süre içerisinde ikinci kez bir Dışişleri Bakanı hakkında gensoru vermek zorunda kaldığını söyledi.
Türkiye'nin dış politikasının çıkmaza girdiğini, Suriye politikasının ise bu çıkmazı daha da daralttığını iddia eden Korutürk, Türkiye'nin, Suriye'den daha üstün olduğunu her fırsatta söylediğini, hatta milletvekillerinin “şu kadar saatte gireriz” dediklerini kaydetti. Korutürk, “Kendi gücümüze inanıyor muyuz, NATO'yu neden bu kadar istiyoruz?” diye sordu.
Korutürk, batılı müttefiklerinin Türkiye'nin Suriye politikasına fazla dahil olmak istemediklerini ifade ederek, “Hatta elimize tutmaya çalışıyorlar, yavaş olun diyorlar. Ama aslında gerçek olan bu mu acaba?” dedi.
NATO Genel Sekreterinin, “Türkiye'yi desteklemek için planlarımız hazır” dediğini anımsatan Korutürk, şöyle konuştu:
“Planın hazır olması malumun ilanı. NATO'nun zaten 28 ülke için planları hazırdır. NATO 5. maddeyi sadece bir kez, ikiz kulelerin vurulmasından sonra işletti. Genel Sekreterin 'planlarımız hazır' dediği planlar, 5. madde uyarınca ise.. NATO'nun Türkiye'ye yapacağı takviye Türkiye'nin sınırları içinde olmak zorundadır. Eğer 5. madde çerçevesinde takviyede bulunacaksa o takviye kuvvetleri, Türk kuvvetleriyle beraber Türkiye sınırları dışında Suriye içinde harekata girmek durumunda değil. Acaba Rasmussen'in bahsettiği destek 5. madde çerçevesinde değil de yeni meydanlara hazır olmak şeklinde mi? Eğer böyle ise NATO'nun Türkiye'ye destek sağlamak için değil, yeni meydan okuma olarak nitelenebileceği bir duruma karşı Suriye'de bir harekata girmek planlarından bahsediliyor olur ki bu akla başka bir şey getiriyor. Acaba NATO müttefiklerimiz isteksiz gibi görünürken acaba istekliler mi? Oraya girmek için Türkiye'nin bir hareketini mi bekliyorlar ya da Türkiye'yi böyle bir harekata mı yöneltiyorlar? Böyle ise durum çok vahimdir. O zaman bize destek veriliyormuş gibi gösterilip, biz olmayan takviyelerle NATO'nun kapı açıcılığını yapmış oluruz. Bu bilinçli bir tercih ise bu, Yüce Divan'lık bir tercihtir.”