Gündem

Davutoğlu: Bahçeli’nin 2002'de yaptığı gibi bir sürprize hazırlıklı olmalıyız

“Kurtarıcı beklentisi doğru değil, kurtarıcı olacak ortak aklımızdır”

25 Ocak 2022 07:47

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 6 partinin lideri arasındaki görüşme trafiğinin gerekçesini “Haziran ayında bir seçim olabilir Türkiye'de, kimse buna ‘olmaz' diyemez. Veya Ekim ayında olur, bu seçim kararı açıklandığında muhalefetin hazır olması gerekir” diye anlattı. Davutoğlu, “Esas itibarıyla şimdi harekete geçmemizin sebebi; haziran ayında bir seçim olabilir Türkiye'de, kimse buna olmaz diyemez. Veya Ekim ayında olur, bu seçim kararı açıklandığında muhalefetin hazır olması gerekir” dedi.

Davutoğlu, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin muhalefetin ortak aday için isim görüşüp görüşmediğine ilişkin meraka da şöyle yanıt verdi:

“Seçim şartları oluştuğunda hemen nitelikler ve Türkiye'nin o süreçte ihtiyacı hissedilen hususlar da göz önünde bulundurulup siyasi parti liderleri oturup konuşuruz bunu. Şimdiden bunu konuşmak doğru değil, mesele bir kişinin gidip başka bir kişinin gelmesi de değil, bu yapısal bir problem. Dolayısıyla kimsenin bir kurtarıcı beklentisi olmaması lazım, kurtarıcı olacak olan vizyondur, hepimizin üzerinde mutabık kaldığı ilkelerdir, kurtarıcı olacak olan ortak aklımızdır. Dolayısıyla isimlerin şimdi çok fazla telaffuz edilip yıpratılması doğru değildir.”

"Türkiye'de yeni bir şey inşa edilecekse bu farklılıklardan bir ortak süreç yönetimi çıkarmak gerekiyor"

Davutoğlu, Sözcü’den Ruhat Mengü’ye konuştu. Davutoğlu, halkın sadece bir seçim ittifakı değil “Türkiye'ye yeni bir vizyon ittifakı" kurması beklentisi içinde, olduğunu söyledi. “Yani bir seçim kazanabilirsiniz ama sonrasında istenilen neticeler hasıl olmayabilir, benim kastettiğim seçim ittifakından çok bir vizyon ittifakı” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Olabilecek ani gelişmelere birlikte refleks gösterebilmek, yani esas itibariyle şu; bir gün Sayın Bahçeli'nin 2002'de yaptığı gibi seçime gitme sürpriziyle bizi karşı karşıya bırakırsa o günden başlayarak tartışacağımız konuları şimdiden tartışmak. Kısa bir süre içinde onları açıklığa kavuşturmak doğru değil, sükunetle bunları kendi aramızda tartışmamız gerekir. Siyasi partiler olarak önceliklerimiz farklı, siyasi görüşlerimiz, siyasi tabanlarımız farklı, geçmişlerimiz siyasi anlamda farklı olabilir ki ben bu farklılıkları olumlu görüyorum. Türkiye'nin ana siyasi damarlarını temsil eden herkes bu 6 parti içinde var, dolayısıyla bizim bir konuda anlaşmamız, bir çerçeve oluşturmamız tabanları da rahatlatacak, Türkiye'ye de bir vizyon verecektir. Hepimizin önyargısız, önkoşulsuz şekilde bir araya gelmesi ve bu çerçeveyi oturtması lazım. Türkiye'de yeni bir şey inşa edilecekse bu farklılıklardan bir ortak süreç yönetimi çıkarmak gerekiyor.”

"Haziran ayında bir seçim olabilir Türkiye'de, kimse buna olmaz diyemez"

Davutoğlu, “Esas itibarıyla şimdi harekete geçmemizin sebebi; haziran ayında bir seçim olabilir Türkiye'de, kimse buna olmaz diyemez. Veya Ekim ayında olur, bu seçim kararı açıklandığında muhalefetin hazır olması gerekir” ifadelerini kullandı.

“Kurtarıcı beklentisi doğru değil, kurtarıcı olacak ortak aklımızdır”

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da Davutoğlu şunları kaydetti:

“Ben diğer partiler için aday isimleri konusunda bir yorum yapmayı etik bulmam ama genel olarak cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesinin şimdiden ve anketler üzerinden tartışılması doğru değil, bu tartışmanın bir faydası da yok, aksine iktidar bu tartışma üzerinden muhalefet arasında ihtilaf çıkarmaya çalışıyor. Erken aşamada bir tartışma başlatıp, aramızdaki birçok ortak noktayı unutup isimler üzerinde tartışmamızı ve ihtilaf çıkmasını istiyor. Seçim şartları oluştuğunda hemen nitelikler ve Türkiye'nin o süreçte ihtiyacı hissedilen hususlar da göz önünde bulundurulup siyasi parti liderleri oturup konuşuruz bunu. Şimdiden bunu konuşmak doğru değil, mesele bir kişinin gidip başka bir kişinin gelmesi de değil, bu yapısal bir problem. Dolayısıyla kimsenin bir kurtarıcı beklentisi olmaması lazım, kurtarıcı olacak olan vizyondur, hepimizin üzerinde mutabık kaldığı ilkelerdir, kurtarıcı olacak olan ortak aklımızdır. Dolayısıyla isimlerin şimdi çok fazla telaffuz edilip yıpratılması doğru değildir.”

"İttifakın yeni bir yapıya kavuşturulması gerekiyor"

HaberTürk’ten Kübra Par’ın da sorularını yanıtlayan Davutoğlu, “Yeni bir döneme giriyoruz ve eğer bu yeni dönemin ağır sorumluluklarını hep birlikte göğüslemek gerekiyorsa, bu ittifak yapısının salt bir seçim ittifakı halinde olmayıp, seçim öncesinde hazırlıkların yapıldığı, seçimde işlediği, seçim sonrasında da yeni bir Türkiye inşa edebilecek bir altyapıya kavuşturulduğu bir yapıya dönüşmesi lazım. Sadece sayı olarak değil niteliksel olarak da ittifakın yeni bir yapıya kavuşturulması gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

“Bir taraftan, modernleşmeyi Batılılaşma olarak değil, bir tarihi akış olarak görüp muhafazakâr değerlerle de modernleşilebileceğini ve bunun sentezinin yapılabileceğini ifade eden, çok geniş bir kitleyi dönüştürerek yol alan bir muhafazakâr çizgi var. Bu çizgide Menderes, Demirel, Özal, Erbakan ve nihayet Erdoğan çevreden merkeze gelen geniş kitlelerin sözcüsü oldular. Bir de ulus-devlet kimliğinin etrafında modern bir milliyetçilik akımı var. Tabii bunlarla değişik yerlerde kesişen, çok ana damar gibi seyretmemiş ama muhafazakârlıkla da, solla da değişik ölçülerde birleşmiş bir liberal çizgi de var” diyen Davutoğlu, “Şimdi bunların hepsi bu ittifak masanın etrafında birleşecek. Biz o kitleleri temsil ediyorsak, bu seçimde hiçbir kitlenin yenilgi psikolojisine girmemesi lazım” diye konuştu.

Davutoğlu, “yenilgi psikolojisi” ifadesini şöyle açıkladı:

“Türkiye'de 1950'den bu yana bütün büyük dönüşümler, geniş muhafazakâr kitleler ikna edilebildiği ölçüde başarılı oldu. Şimdi o muhafazakâr kitleler değişimden değil, statükodan yana bir tavra sürükleniyor. O statükocu tavrı değiştirmenin yolu onlara güven vermek.”