Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’de devam eden Reza Zarrab davasını isim vermeden “Türkiye’ye kumpas” olarak niteledi. Erdoğan, “Bu kumpas üzerinden oyun oynanıyor. Bazı aymazlar da buna alet oluyor. Kılıçdaroğlu, sahte belgelerle bu kumpasa ortak oluyor. Ambargoyu delmedik, ABD’ye böyle bir taahhüdümüz yok” dedi. Erdoğan'ın bu konuşmaları yaptığı toplantıya Ahmet Davutoğlu katılmadı.
Hürriyet'in haberine göre; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, milletvekilleriyle gruplar halinde ikinci kez yaptığı toplantıda, ABD’deki Reza Zarrab davası, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında gösterdiği belgeler ve bürokraside adını kullananlarla ilgili sert sözler söyledi. Erdoğan, 19 ilden 51 milletvekiliyle yaptığı kahvaltılı toplantıda, vekillere birer kalem hediye etti.
Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, mazeret bildirerek toplantıya katılmadı. Türkiye’nin sancılı ve sıkıntılı günlerden geçtiğini dile getiren ve “Ama bu günler de geçecek, geçmişte olduğu gibi bunları da atlatacağız” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
'Ambargoyu delmedik'
“Türkiye’ye yönelik bir kumpas kuruldu. Bu kumpas üzerinden oyun oynanıyor. Bazı aymazlar da buna alet oluyor. Kılıçdaroğlu, sahte belgelerle bu kumpasa ortak oluyor farkında değil. Türkiye’ye yönelik bir saldırı bu. Zaten bu olayın savcısının FETÖ ile irtibatı da biliniyor. İran bizim komşumuz, kendisinden doğalgaz alıyoruz. Ticari ilişkilerimiz var. BM’nin tarif ettiği bir ambargo yok. Dolayısıyla ambargoyu delmedik. Bizim ABD’ye bu yönde bir taahhütümüz yok. Dünya ABD’den ibaret değil. Alman, Fransız ve ABD’li firmalar da İran’a mal satıyor. Ekonomimize yönelik de oyunlar var. Ama bankacılık sistemimiz sağlam. Büyüme rakamları ortada. İhtiyaç olursa yeni tedbirler alırız.
'Muhatabımız Trump’tır'
Davayı da yakından takip ediyoruz, gereğini yapacağız. Ben zamanında belgelerle Obama’ya da anlattım ambargoyu delmenin sözkonusu olmadığını, bir şey diyemedi. Şimdi Trump’a da anlatacağım. Kendisiyle ikinci bir görüşmemiz olacak. Bu konuda muhatabımız Trump’tır.”
Kılıçdaroğlu bedelini ödeyecek
“Kılıçdaroğlu beni ve ailemi zan altında bırakacak sahte belgelerle kamuoyunu yanıltıyor. O belgelerin orjinalleri var bizde. ‘Açıklayın, savcılara verin’ diyoruz, saklıyorlar. Bunlar Türkiye’den çıkan para değil, ortaklararası hisse devrinden kaynaklanan para ve Türkiye’ye giren para. Elinde salladığı tüm belgeler yalan. Yalan beyanlarla Meclis gündemini meşgul ediyor. Tam bir ihanet partisi. Bu hamlesinin bedelini ödeyecek. Bunlar Kılıçdaroğlu’nun eline FETÖ’cülerin tutuşturduğu belgeler. Avukatlar bugün gerekli hazırlıkları yaptı, dava açılacak.
Yüklü miktarda tazminat davası açılacak. Ben ve ismi geçenler ayrı ayrı dava açacağız. Bu olayla ilgili Kılıçdaroğlu ile ilgili toplam 2 milyon liralık tazminat davası açılacak. Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri yalan. Bunu vatandaşa da iyi anlatın. Rahat olun biz ne yapacağımızı biliyoruz. Bunun peşini bırakmayacağız. Sadece tazminat davası değil, ceza davaları da olacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ağrı’da yapımı 10 yıldır süren bir hastane inşaatıyla ilgili de bu işin bu kadar süre uzamasından yakınarak, “Ağrı’ya gittiğimde bunun hesabını soracağım, fena fırçalayacağım” dedi. Bir milletvekili de köylerde atıl durumda kalan okulların sosyal amaçlı kullanımı için Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gerekli izinleri alamadıklarından yakındı. Bir başka vekil, “Ne izni, vur geç, izin sonradan gelir” deyince Erdoğan da, “Bak doğru söylüyor” yanıtını verdi.
Başbakan'a söylerim
“(Grupta yaptığı konuşma) Bana şikâyetler geliyordu. Örneğin bir ilin milletvekilleri kendi aralarında anlaşamıyorlar, benim adımı kullanarak, ‘Beyefendi böyle istedi’ diyorlar. Benim üzerimden iş yapıyorlar. Buna izin vermeyeceğim. Benim herhangi bir konuda talimatım olacaksa, bürokrasiye veya bakanlara, bunu Başbakan aracılığıyla yaparım. Kimseyle direkt muhatap olmam, Başbakan’a söylerim, o da gider ilgili bakanlarla konuyu değerlendirir, karar verir.”
