Dünya

DAVUTOĞLU: "DENEYİMLERİMİZDEN DERS ALABİLİRLER" WASHINGTON (A.A)

13 Mayıs 2011 13:25

-DAVUTOĞLU: "DENEYİMLERİMİZDEN DERS ALABİLİRLER" WASHINGTON (A.A) - 13.05.2011 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, halk hareketlerine sahne olan Arap ülkelerine, demokrasiye geçiş konusunda "model" olup olamayacağı tartışmalarıyla ilgili olarak, "deneyimlerimizi tabii ki hiçbir ülkeye empoze edemeyiz, ama bölgedeki dost ülkeler bu deneyimlerimizden ders alabilirler" dedi. Davutoğlu, Amerikan PBS televizyonunda ünlü sunucu Charlie Rose'un sorularını yanıtladı.  Türkiye'nin 20 yıl öncesinden farklı olarak küresel barışa katkı sağlamak ve tüm alanlarda küresel rol oynamak istediğini belirten Davutoğlu, buna paralel olarak da bölgesel barışa katkı sağlama adına daha proaktif olma niyeti taşıdıklarını söyledi.  Türkiye'nin Balkanlar'dan Ortadoğu'ya, Kafkasya'dan Orta Asya ve Afrika'ya kadar birçok bölgede çok aktif olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, tüm bölgesel konularda siyasi diyaloğa, ekonomik karşılıklı bağımlılığa ve kültürel etkileşime katkı vermeye çalıştıklarını dile getirdi.  Davutoğlu, Türkiye'nin coğrafyası ve tarihsel geçmişinin de aktif dış politika yürütmesini gerekli kıldığını ifade ederek, bazı bölgelerdeki konuların Türkiye'nin "iç meselesi" gibi olduğunu, örneğin, Türkiye'de Bosna'da, Abhazya'da ve Arnavutluk'ta yaşayandan daha fazla Bosnalı, Abhazyalı ve Arnavut yaşadığını belirtti.  Türkiye'nin "çok bölgeli karakteri" olduğunu da belirten Davutoğlu, Türkiye'den bir yetkili ya da dışişleri bakanının Tahran'da İranlı meslektaşlarıyla çok dostça, Kahire'de Mısırlılarla onlardan biri gibi, Brüksel'de bir Avrupalı gibi konuşabildiğine ve tüm bu durumların birbiriyle çelişki yaratmadığına dikkati çekti ve birçok aktörle aynı anda etkili biçimde iletişim kurabilme potansiyelinin Türkiye'ye özgü olduğunu kaydetti.  -"TEK BİR BÖLGE YA DA ÜLKELER GRUBUNA YÖNELİK DEĞİL"- Türk dış politikasının sadece tek bir bölge ve ülkeler grubuna yönelik olmadığına işaret eden Davutoğlu, Türkiye'nin bölgede sadece Müslüman ülkelerle değil, Müslüman olmayan komşularıyla da aynı düzeyde stratejik ilişkileri geliştirdiğini, Latin Amerika'ya açıldığını, Brezilya ile ilişkilerin stratejik boyuta ulaşmaya başladığını söyledi. Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede ülkelerin genellikle ya halk kitleleriyle ya da yönetimlerle iyi ilişkileri olduğunu ama Türkiye'nin hem yönetimlerle, hem de bu ülkelerin halklarıyla çok iyi ilişkiler geliştirdiğini belirten Davutoğlu, Türkiye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ortadoğu halklarının gözündeki popülerliğinden örnek verdi.  Davutoğlu, Arap ülkelerindeki halk hareketleriyle ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin bu konuda ilkeli bir politikasının olduğunu ifade ederek, bunu halkların meşru hakları ve taleplerinden yana olma ve barışçıl dönüşüm olarak tanımladı.  -"TÜRKİYE'NİN DENEYİMİNDEN DERS ALABİLİRLER"- Davutoğlu, Türkiye'nin bölgesine "model" olması yönündeki soru üzerine, "deneyimleri başka ülkelere empoze etmenin doğru olmadığını ama bölgedeki diğer dost ülkelerin Türkiye'nin deneyimlerinden ders alabileceğini" söyledi.  Otokratik rejimlerin, statükolarını meşru kılmak için, "biz kalmalıyız, çünkü İsrail'le savaşıyoruz", "biz gider, demokrasi gelirse kaos oluşabilir" ve "radikalizm artar" şeklinde 3 argüman kullandıklarını belirten Davutoğlu, ancak Türkiye'de demokrasinin kaos ve radikalizm üretmediğine, istikrar, ekonomik kalkınma ve çok daha fazla aktif bir dış politika getirdiğine dikkati çekti. Bakan Davutoğlu, AK Parti'nin, Türkiye'nin Soğuk Savaş sonrası siyasi demokratikleşme, ekonomik kalkınma ve uluslararası ortamda çok daha büyük rol oynamaya yönelik ihtiyaç duyduğu "restorasyonu" başarıyla gerçekleştirdiğini de ifade etti.  Davutoğlu, bir ülkenin bölge barışı ve istikrarına karşıt bir hareket sergilemesine tabii ki tepki gösterdiklerini, eğer İran da hata yaparsa onlara da tepki göstereceklerini ifade etti.  -"İSRAİL DOSTUMUZ OLMAYA DEVAM EDECEK"- Bölge barışı için Filistin'de işgalin sona ermesinin önemini vurgulayan Davutoğlu, Filistin'de Hamas ve El Fetih arasındaki uzlaşmaya dair soru üzerine, bu uzlaşıyı çok olumlu bir gelişme olarak niteleyerek, tek bir Filistin yönetiminin olmasının İsrail'in güvenliği için de iyi birşey olduğunu, bunun Filistin devletinin yeniden yapılanması anlamına geldiğini ve bunu destekleyeceklerini belirtti.  Davutoğlu, "Barışa ulaşmanın tek yolu" olduğu için uluslararası toplumun da bu uzlaşıyı desteklemesi gerektiğini ifade etti.  Bir soru üzerine, İsrail ile normal ilişkilere geri dönmek için, İsrail'in Mavi Marmara gemisi baskınında 8'i Türk 9 sivili öldürmesi dolasıyla özür dilemesi ve tazminat ödemesi gerektiğini yineleyen Davutoğlu, "Doğu Akdeniz hiçbir ülkenin malı değil, hiçbir ülkenin uluslararası sularda sivilleri öldürmeye hakkı yoktur. Eğer dostsak, dostlar özür dilemelidir. İsrail, hatasını kabul ettiğinde dostumuz olmaya devam edecek" dedi.