Gündem

Davutoğlu: "AB Rum kesimine mesaj vermeli" İSTANBUL (A.A)

13 Ekim 2011 23:35

-Davutoğlu: "AB Rum kesimine mesaj vermeli" İSTANBUL (A.A) - 13.10.2011 - Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 2011 AB İlerleme Raporu'nun dün açıklandığını hatırlattı. Davutoğlu, şunları kaydetti: ''Çok pozitif gelişmeler de var, onlar da zikredildi. Ancak hala Türkiye'nin Kıbrıs meselesi başta olmak üzere, uluslararası alandaki çalışmaları konusunda tek taraflı bir bakış açısının Avrupa'da egemen olmasından olduğunu görüyoruz ve bundan çok ciddi rahatsızlık duyuyoruz. Bu şekilde bir bakış açısıyla Türkiye-AB ilişkilerini inşa etmek zor. Ancak biz bu anlamda Almanya'nın, Türkiye ile olan derin dostluğunu göz önüne alarak, AB içinde sağlıklı bir değerlendirme yapılmasının önünü açacağına inanıyoruz.'' Bu ayın önemli bir diğer özelliğinin, Kıbrıs'ta yoğunlaştırılmış müzakerelerin devam etmesi olduğunu vurgulayan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''30-31 Ekim'de üçlü görüşmeler yapılacak. Bu üçlü görüşmelere kadar Kıbrıs'ta mesafe alınması ve üçlü görüşmelerin çözüm perspektifi ile gerçekleştirilmesi, Türkiye-AB ilişkilerinin de önünü açacak, birçok konudaki tıkanıklığın açılmasına da vesile olacak. Bunun için Almanya başta olmak üzere AB üyelerinden, sürekli zamana oynayan Kıbrıs Rum kesimine güçlü mesaj vermelerini istiyoruz. Bu bizim için büyük önem taşıyor.'' - ''Türkiye vize yükünü taşımamalı'' - Görüşmede vize konusunu da ele aldıklarını aktaran Davutoğlu, ''Türkiye'nin doğusundaki ülkeleri Avrupa ülkesi addetmek ya da üyelik sürecine daha hiç başlamamış ülkelere vize kolaylığı sağlamak, vizeleri kaldırmak, buna mukabil Türkiye'nin Avrupalılığını tartışmayı ya da vize konusunda bir çifte standart uygulamayı, AB'nin o çok referansta bulunulan ilkeli tutumuna yakıştıramıyoruz. Türkiye ve Türk halkının artık vize yükünü taşımaması gerektiği kanaatindeyiz. Bu konuyla yakından ilgileneceklerini ve ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler'' şeklinde konuştu. - Terörle mücadelede işbirliği - Davutoğlu, sabah saatlerinde Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile de görüştüğünü hatırlatarak, Westerwelle'ye bu görüşmeyle ve bölgedeki diğer temaslarıyla ilgili de bilgi aktardığını söyledi. Teröre karşı mücadele konusunda da konuştuklarını anlatan Davutoğlu, ''Terörün iki önemli dış ayağının biri, Kuzey Irak'taki fiili yapılanma ve eğitim kamplarıdır, lojistik kamplardır. İkincisi de AB üyesi ülkelerde birçok ad altında faaliyet gösteren derneklerin sağladığı finansal imkanlardır, sempatizan toplamak, militan üretmek üzere kullandığı aktivitelerdir. Biz bu konuda da Almanya ile yakın temas halindeyiz, yakın işbirliği içindeyiz. Geçen sene Alman yüksek mahkemesinin aldığı, PKK'nın terör örgütü olduğu ile ilgili karar çok önemli bir aşama tayin etmiştir. Bu konuda da bundan sonra sadece Türkiye için değil, bütün dünya için büyük tehdit oluşturan teröre karşı faaliyetler konusundaki işbirliğimizi yoğunlaştırarak sürdüreceğiz'' şeklinde konuştu. - Westerwelle: "Terörle mücadeleye önem veriyoruz" - Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de ''Alman vakıfları konusuna baktığımızda, gerçekten çok takdir gören kurumlardır, Türkiye'de de takdir gören kurumlardır. Alman hükümeti olarak terörle mücadele konusuna çok önem veriyoruz. Hiçbir şekilde destek vermemiz söz konusu değil. Belki herkesin bilmediği bir konu var, Alman Yargıtayının bir yıl önce verdiği karara göre PKK da terör örgütü olarak net bir şekilde ortaya konulmuştu. PKK da Avrupa'da bir terör örgütü olarak addedilmektedir ve sıfır hoşgörü söz konusudur.''   Dışişleri Bakanı Davutoğlu da aynı soruya karşılık, Başbakan Erdoğan'ın ''terör örgütlerine para aktarıldığı'' gibi bir ifadesinin olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: ''Bir kere onu düzeltelim. Yani 'herhangi bir Alman vakfının terör örgütüne para aktardığı' gibi bir ifadesi söz konusu değil. Muhalefet partilerinin belediyelerle olan ilişkisi konusunda bir tespitte bulundular. Yoksa terör örgütüne imalı da olsa 'aktarıldığı' gibi ifadesi olmadı sayın başbakanımızın. Başbakanımıza bir atıfta bulunurken, tam bulunmak lazım.''