T24 - Darbe savunmasını 12 Eylül Anayasası üzerine kuran Kenan Evren, "İhtilal yapmak anayasa suçu değildir. Kanun teşebbüsü suç sayar" dedi. Halkoylamasıyla darbenin fiili güçten hukuki güce dönüştüğünü öne süren Evren, bu süreçte kurucu iradenin kendisi olduğunu vurguladı.
12 Eylül davası kapsamında 4 Nisan tarihinde hakim karşısına çıkacak olan dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Ahmet Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya mahkemeye 'görevsizlik' itirazında bulundu.
Evren ve Şahinkaya'nın avukatları aracılığıyla yaptığı itirazda kanunların darbecilerin yargılanmasına ilişkin herhangi bir hüküm içermediğini savundu. Savunmada, darbenin başarıya ulaşmasıyla Evren ve Şahinkaya'nın kurucu iktidarın bir unsuru haline geldiği ifade edildi. Evren ve Şahinkaya'nın avukatının hazırladığı 120 sayfalık savunma, davayı görecek olan Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine dün sunuldu.
Dilekçede kurucu iktidar rolünü üstlenen bir erkin yargılanmasının mümkün olmadığı ifade edildi. Darbeye teşebbüs veya kalkışma olması durumunda yargılamanın mümkün olabileceği savunuldu. Avukat Bülent Acar, savunmada, mahkemenin 'görevsiz' olduğunu ve bu yargılamayı yapmasının kanunlara aykırı olduğunu kaydetti.
Anayasa'da ve yürürlükteki kanunlarda darbeyi yapan isimleri yargılamaya elverişli bir madde olmadığını aktaran Acar, bu davayı açmanın başka bir darbe sayılacağını ileri sürdü.
Metinde şu ifadeler yer aldı: "İddianame ve kamu davasının yetkisizlik nedeniyle yok hükmündedir. Yok hükmünde olan kamu davasında sanık sıfatı söz konusu olmaz. Hukuken yok hükmünde olan iddianamenin okunmaması gerekir. CMK 170/3 (h) maddesi kapsamında kurucu iktidar olmak, yani ihtilal ve darbe yapma fiilini suç sayan bir ceza normunun olup olmadığının tespitine bu kapsamda, eğer fiili suç sayan ceza normu varsa, sorgudan önce yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddesinin bildirilmesini, dosyanın ilgili makama iadesine veya davanın reddine karar verilmeli. Kurucu iktidar olan Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve üyesinin, yani ihtilalcının yargılanmaya kalkılmasının restorasyon fiili olacağının, bu durumun ihtilalcının bir başka ihtilalcı tarafından yargılanması demek olacağının göz önünde bulundurulması demektir."