Gündem

DANIŞTAY'DA GÖZYAŞLARIYLA ANMA ANKARA (A.A)

17 Mayıs 2011 16:04

-DANIŞTAY'DA GÖZYAŞLARIYLA ANMA ANKARA (A.A) - 17.05.2011 - Danıştay 5. Daire Başkanı Mustafa Behiç Kılıçhan, Danıştaya yönelik silahlı saldırıda bir hukukçunun bir hukuk kurumunu bastığını hatırlatarak, ''Kimi cezalandıracağını sanıyordu bilinmez ya da verdiği bir karar nedeniyle 2. Dairemizi cezalandırdığını düşünüyordu ama böyle bir ilkel cezalandırmayla hukukçuların sindirilebileceğini, Danıştayın, Türk insanının korkutulacağını sanmışsa yanılmıştı'' dedi. Danıştaya yönelik saldırının 5. yılında ''Danıştay'a Yapılan Saldırının Yıldönümü ve Yargı Şehidi Mustafa Yücel Özbilgin'i Anma Günü'' dolayısıyla Danıştayda tören düzenlendi.      Törene, saldırıda hayatını kaybeden Danıştay 2. Dairesi üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in eşi Sema Özbilgin, oğulları Gökhan ve Serkan Özbilgin ile Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri Ali Suat Ertosun, Zeynep Kavlak, Ziya Özcan ile Yargıtayın bazı üyeleri ve Danıştay mensupları katıldı.      Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Özbilgin'in hayatını anlatan ve fotoğraflarından oluşan sinevizyon gösterisi sunuldu. Sinevizyon gösterisini oğlu Gökhan Özbilgin ile el ele tutuşarak izleyen Sema Özbilgin'in  gözyaşlarını tutamadığı gözlendi.  Sinevizyon gösterisinin ardından konuşma yapan Danıştay 5. Daire Başkanı Kılıçhan, 2006 yılının 17 Mayıs'ının Danıştay için, Türk hukuku için, Türkiye için kara bir gün olduğunu söyledi.  Danıştay 2. Daire heyetinin müzakere yaparken silahlı bir kişinin saldırısına uğradığını hatırlatan Kılıçhan, saldırıyı gerçekleştirenin de bir hukukçu olduğunu belirtti. Böyle bir saldırıyı hiç kimsenin hak etmeyeceğini, görevini yapmaktan başka bir eylemi bulunmayan kamu görevlilerinin ve hakimlerin ise hiç ama hiç hak etmeyeceğini ifade eden Kılıçhan, ''Ama oldu. Bir hukukçu bir hukuk kurumunu silahıyla bastı ve silahındaki kurşunları oradakilerin üzerine, Danıştaya, Türk hukuk camiasına, Türk halkının üzerine boşalttı. Kimi cezalandıracağını sanıyordu bilinmez ya da verdiği bir karar nedeniyle 2. Dairemizi cezalandırdığını düşünüyordu ama böyle bir ilkel cezalandırmayla hukukçuların sindirilebileceğini, Danıştayın, Türk insanının korkutulacağını sanmışsa yanılmıştı'' dedi. Mustafa Yücel Özbilgin'in Danıştayın, Türk halkının şehidi olduğunu ifade eden Kılıçhan, ''Hukuka bağlı bir yüksek yargıç olarak Türk milleti adına karar veren ve üstün sorumluluk duygusu içerisinde yüce Türk adaletine hizmet eden şehidimizi yüce Türk ulusunun unutmayacağından eminim'' diye konuştu. Aile büyüklerinin ölmüşler için ''Gerçek alemdeler, her şeyi biliyor ve görüyor'' dediklerini hatırlatan Kılıçhan, ''Eğer gerçekten öyleyse Mustafa Yücel Özbilgin de şimdi gerçek alemde ve her şeyi görüp biliyorsa kendisine sıkılan kurşunların sebebini, varsa arkasındaki azmettiricileri ya da iddia edildiği gibiyse çeteyi biliyordur. Silahı doğrultanın kendiliğinden mi birileri tarafından mı yönlendirildiğini veya bazı yayınlardan ya da konuşmalardan vazife mi çıkardığını öğrenmiştir çoktan. Bizler ise tam gerçeği hiç öğrenemeyeceğiz, bilemeyeceğiz ama Özbilgin'i kaybettiğimiz kara günü hiç unutmayacağız, tabii onu da'' dedi. Kılıçhan'ın konuşurken zaman zaman gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Bu arada, Danıştay Başkanı Mustafa Birden, ameliyat olduğu için raporlu olması nedeniyle törene katılamadı.  Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de törene mesaj göndererek, yurt dışında bulunduğu için katılamadığı belirtti.  Gerçeker, mesajında, yargı mensuplarının kamu görevi yaptıkları sırada canlarına kastedilmesinin hiçbir gerekçeyle mazur gösterilemeyeceğini ifade etti.  Bu insanlık dışı saldırının Türk tarihinde kara bir leke olarak kalacağını belirten Gerçeker, şunları kaydetti: ''Terörün hukuk ve insanlık dışı bir eylem olmanın ötesinde hiçbir anlam ve amacı yoktur. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde yargı kaynağını hukuktan ve yüce milletin vicdanından alır. Adil ve yansız yargının karşısında hiçbir yasa dışı eylem etkili olamayacak, aksine yargının, hukukun üstünlüğünü, hak ve adaleti sağlama yönündeki kararlılığı ve iradesini güçlendirecektir. Merhum Özbilgin, onurlu hukukçu kimliği, müstesna kişiliği ve görevi başında katledilerek ulaştığı yargı şehidi mertebesiyle daima hatırlanacaktır. Yargı şehidimizin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.''