Danıştay 12. Dairesi, 6. Dönem Toplu Sözleşme'de yer alan ve kamu görevlilerinin toplu sözleşme ikramiyesi almasını engelleyen sendikada "yüzde 1" şartının yürütmesini durdurdu.
Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası avukat Yüksel Evci aracılığıyla Memur-Sen ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında imzalanan ve 25 Ağustos 2021 tarihli 31579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin, "Toplu Sözleşme İkramiyesi" başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan bazı hükümlerin iptali istemiyle Danıştay'a dava açtı.
İptal isteminde, söz konusu maddede yer alan "üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine" ve "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az yüzde 1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine" ifadelerinin yer aldığı belirtildi. Bu hüküm ile üye sayısı bağlı bulunduğu hizmet kolundaki kamu görevlisi sayısının yüzde 1'inden az olan sendikalara üye olan tüm kamu görevlilerinin toplu sözleşme ikramiyesi almasını engellediği ve sendikalar arasında eşitsizlik doğurduğu ifade edildi.
Davaya bakan Danıştay 12. Dairesi, sözleşmede yer alan söz konusu hükmün iptaline karar verdi.
Karardan
Dairenin kararında, sendikaların kurulmasının ve sendikal faaliyetlerin anayasal güvence altına alındığı, toplu sözleşme hakkı kapsamında, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkına sahip oldukları ve konuyla ilgili hususların kanunla düzenleneceğinin kurala bağlandığı ifade edildi.
Bu kapsamda, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nda sendika ve konfederasyonların kuruluşları ile faaliyetlerinin kapsamının belirlendiği aktarılan kararda, 6. Dönem Toplu Sözleşmenin "Toplu Sözleşme İkramiyesi" başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ifadelerin, ilgili mevzuat hükmünü daraltıcı ve toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma koşullarını kısıtlayıcı, daha önceki dönemlere ilişkin toplu sözleşme metinlerinde yer almayan bir düzenlemeyi içerdiği belirtildi.
Toplu sözleşme hakkının, kanunun belirlediği sınırlar dışında düzenleme yapma hakkını tanımadığı kaydedilen kararda, "Toplu sözleşme hakkı, kamu görevlilerine kanunla yüklenen birtakım yükümlülüklerden kurtulma hakkı vermediği gibi, kanunun belirlediği sınırlar dışında düzenlemeler yapma, birtakım hak ve yükümlülükleri kaldırma ya da bazı hak ve yükümlülükler koyma hakkı da vermemektedir." ifadelerine yer verildi.
Söz konusu sözleşmede yer alan hükmün sendikal özgürlüğe müdahale oluşturduğu ve hukuka uygun olmadığına işaret edilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Sendikalar arasında ayrıma yol açılması, açıkça sendikal özgürlüğe bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek nitelik taşıdığı gibi aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle eşitsizlik yaratması itibarıyla çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır."
Bütün memurlar toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanabilecek
Kararı değerlendiren Avukat Yüksel Evci, verilen yürütmenin durdurulması kararının hukuken isabetli ve çok önemli bir karar olduğunu dile getirdi.
Evci, verilen kararın sendika üyesi olan bütün memurların toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmasını sağladığını belirterek, tüm kamu çalışanlarına hayırlı olmasını diledi.