Dünya

Dallas'taki saldırıda 'Black Power' bağlantısı şüphesi

Söz konusu örgüt, birkaç gün önce Louisiana polisi tarafından öldürülen Alton Sterling’in intikamını almak için ant içmişti

09 Temmuz 2016 11:56

ABD'nin Dallas kentinde 5 polisin öldürüldüğü saldırının faillerinden Johnson'ın beyazlara karşı örgütlenen bir grubun üyesi olduna dair iddialar var. "Black Power"a ait selamı kullanan Johnson'ın Yeni Kara Panterler ve Black Lives matter hareketleriyle de bağlantıları araştırılıyor.

Öte yandan, "Black Power Political Organization" adlı örgüt, saldırıyı Facebook hesabında yayınladığı bir mesajla üstlendi. Ancak bu mesaj kısa bir süre sonra silindi. Söz konusu mesaja, Google ön belleğinden hala ulaşılabiliyor.

Örgütün sosyal medyadan yayınladığı mesaj şöyle:

“#Siyahgücü! #Siyahşövalyeler! Keskin nişancı suikastçılar, beş polis memurunu indirdi! Gelecek günlerde daha fazlası suikaste uğrayacak. Suikastçılarımızın eserini beğeniyor musunuz? Kendi suikast tüfeğinizi alıp, baskıya karşı dünya çapında savaşan binlerce keskin nişancı arasına katılın.”

İngiliz The Sun gazetesinin haberine göre; söz konusu örgüt, birkaç gün önce Louisiana polisi tarafından öldürülen Alton Sterling’in intikamını almak için ant içmişti.

O mesajda da Black Power Political Organization şu ifadeleri kullanmıştı:

“Polis Şefi Carl Dabadie Jr. ile iletişime geçtik. İsteklerimizi karşışamazsa ona, eşi Carla Settoon Debadie ve iki oğluna ne olacağını biliyor.”

 

"En kanlı günlerden biri oldu"

 

Cumhuriyet'ten İlhan Tanır'ın haberine göre; ABD'nin Dallas kentinde meydana gelen saldırı saldırı, güvenlik güçleri için 11 Eylül 2001 yılındaki terör saldırılarında 72 polisin hayatını kaybetmesinden bu yana en kanlı gün oldu. Olayın, 1963’te eski ABD Başkanı John F. Kennedy’nin suikasta kurban gittiği yerin birkaç blok ötesinde gerçekleşmesi de dikkat çekti.

Görgü tanıklarından Ismael Dejesus’un çektiği video sosyal medyada yayımlandı. Dejesus, elinde AR 15 tipi bir tüfek bulunan kamuflaj kıyafetleri içindeki bir saldırganın araçtan inerek bir sütunun arkasından ateş ettiğini kaydetti. Dejesus, bir polisin saldırgan tarafından vurulduğunu, saldırganın yerde yatan polis memurunun yanına gelip sırtından vurarak soğukkanlılıkla öldürdüğünü anlattı.
 

Bomba tehdidi

Polislerle çatışmaya giren keskin nişancı bir garajda sıkıştırıldı. Dallas Emniyet Müdürü David Brown, şüphelinin müzakereci polislere “Eylemi tek başına gerçekleştirdim. Polisin siyahileri vurması sebebiyle beyazları, özellikle beyaz polis memurlarını öldürmek istedim. Garajda ve şehrin başka bölgelerinde bomba var” dediğini açıkladı.

Bunun üzerine merkezi polisler tarafından tecrit altına alınırken hava sahasındaki uçuşlara kısıtlama getirildi, tren ve otobüs seferleri durduruldu. Polisin iki kez yaptığı aramalar sonucunda bölgede patlayıcı bulunmadı.

Güvenlik güçleriyle girdiği çatışmanın ardından patlayıcı taşıyan bomba imha robotu ile öldürülen saldırganın, 25 yaşındaki Micah Xavier Johnson olduğu açıklandı. Brown, şüphelinin siyahilere yönelik ırkçı saldırılar ve polis cinayetlerine karşı tepki olarak doğan “Black Lives Matter” hareketine de kızgın olduğunu söylediğini de aktardı. Emniyet Müdürü Brown, araçlarında kamuflaj kıyafetleri bulunan biri siyahi kadın olmak üzere üç kişinin de gözaltına alındığını da söyledi.

Tek tetikçi mi?

İlk belirlemelere göre iki şüphelinin yüksek mevzilerden polislere pozisyonlardan ateş açtığını, bazı polislerin arkalarından vurulduğunu belirtti. “Şüphelilerin kendilerini polisleri üçgene alacak şekilde konumlandırdıklarına inanıyoruz. Öldürebildikleri kadar çok emniyet yetkilisini öldürmeyi planlamışlar” diye konuştu. Ancak daha sonra New York Times’a konuşan bir yetkili Johnson’un tek tetikçi olduğu ihtimali üzerinde durduklarını söyledi.

ABD Adalet Bakanı Loretta Lynch düzenlediği basın toplantısında polis memurlarına minnetarlığını belirtip ABD halkına seslenerek yaşanan şiddet olaylarının ABD için “yeni normal” olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. Lynch, vatandaşların yaşadığı belirsizlik ve korku nedeniyle savunmasız hissetmesinin normal olduğunu ancak cevabın asla şiddet olmaması gerektiğini söyledi.

Salı günü polis tarafından öldürülen Alton Sterling’in 15 yaşındaki oğlunun annesi Quinyetta McMillon yayımladığı açıklamada polislere yönelik saldırıyı kınadı. McMillon, “İnsanlar ne kadar üzgün ya da kızgın olurlarsa olsunlar böyle bir yola başvurmak asla olmamalı. Bu kabul edilemez” ifadelerini kullanıldı. “Black Lives Matter” hareketinin Twitter hesabından paylaşılan mesajda ise “Black Lives Matter, onur, adalet ve özgürlüğü savunuyor. Cinayeti değil” denildi.

 ‘İç savaş’ feryadı

Olayın kamuoyunda yarattığı infial manşetlere yansıdı. Dallas’ın yerel gazetesi Morning News “Pusu” başlığını atarken tabloid New York Post gazetesi bir adım öteye giderek “İç savaş” manşetini attı.

New York Times gazetesi “Ölümler ne zaman duracak?” başyazısında “Toplumda güven yeniden sağlanacaksa polis denetim altına alınmalı. Bu korkunç görüntüler Ferguson’dan beri ne kadar az şeyin değiştiğinin kanıtı” dedi.

Washington Post gazetesi yazarı Christine Emba, siyahilerin polis şiddetinden yakınırken Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’ı seçim kampanyalarında yanlış istatistikler vererek ABD’nin dört bir yanında artan siyahilere yönelik şiddeti bir kaza olduğuna insanları ikna etmekle suçladı.

Robotlu infaz

Polisin saldırganı öldürdüğünü söylediği bomba imha robotunun böyle bir görev için ilk kez kullanıldığı belirtilyor. Uzaktan kumandayla kontrol edilebilen bu cihazlar, üzerindeki kamerası sayesinde çok yakın mesafelere bile odaklanabiliyor. Teknolojik danışman Peter Singer, Marcbot adı verilen bir cihazın Irak’ta ABD askerleri tarafından kullanıldığını belirtti.

Obama: Vahşi, planlı, aşağılık

NATO zirvesi için Polonya’da bulunan ABD Başkanı Barack Obama, Dallas saldırısını “önceden planlanmış vahşi ve aşağılık bir eylem” olarak tanımladı. Saldırının sorumlularının cezalandırılacağını belirten Obama, “Siyahilerin yaşamları değerlidir dediğimiz zaman ‘mavi hayatlar değersizdir’ demek istemedik” dedi. Obama, hafta içinde iki siyahi adamın polis tarafından öldürülmesini üzerine yaptığı açıklamada da bunların münferit vakalar olmadığını söylemiş, tüm ABD’lilerin kaygılanması gerektiğini vurgulamış ve polis teşkilatındaki reformların yavaş ilerlediğini söylemişti. Obama, hayatını kaybeden polislerin anısına hükümet binalarında bayrakların yarıya indirilmesi talimatı verdi.