Antalya'daki Gezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınan ve kırmızı fularıyla sosyalizm propagandası yapmakla suçlanan ve 98 yılla yargılanan Ayşe Deniz Karacagil, PKK 'ya katılarak dağa çıktı. Yurtdışında yayınlanan Yeni Özgür Politika gazetesinin bugünkü sayısında yayınlanan haberde Karacagil'in, buna cezaevinde karar verdiği belirtildi. Karacagil'in dağdaki isminin 'Destan Yörük' olduğu kaydedildi. Karacagil'in annesi haberi “Türkiye evladımı kaybetti” sözleriyle doğruladı.
Gezi Parkı eylemlerinde 'kırmızı fularlı kız' olarak tanınan Ayşe Deniz Karacagil'in PKK'ya katılarak dağa çıktığı haberi bugün Yeni Özgür Politika gazetesinde yer aldı.
İddiaları Hurriyet.com.tr'den Tuğce Yıldız'a doğrulayan ve kızıyla en son 21 Mayıs’ta görüştüğünü belirten Ayşe Deniz Karacagil’in annesi Nuray Erçağan, “Doğum günümde beni arayarak ‘Annecim seni çok seviyorum, ben özgürlük sanatçısıyım. Üzülme’ dedi. Sanki bana veda eder gibiydi. O görüşmeden sonra bir şeyler hissettim ama doğrusunu yanlışını yargılayacak kişi ben değilim. Herkes kendisine bir yol çizer benim kızımda yolunu çizdi, sonuçlarına da hazır” diye konuştu.
Türkiye evladımı kaybetti
Karacagil’in her daim uçlarda yaşadığını, çocukluğundan bu yana eylemlere katılarak özgürlük ve adalet için mücadele ettiğini belirten Erçağan şöyle konuştu: “Çocuklarımız bu yolda hayatlarını kaybediyor. Türkiye benim evladımı kaybetti. İnsanlar artık adaletin kalmadığı bu ülkede kendi adaletini kendileri yaratmak istiyor. Kızımın hayatından, yaşayacağı zorluklardan kuşku duysam da Ali İsmail Korkmaz’ın sadece yürüyüş hakkını kullandığı için devlet eliyle öldürüldüğü bir ülkede Deniz her nerede olursa olsun onun için korkarım. Deniz hangi kararı vermiş olursa olsun kızımın arkasındayım.“
Böyle olacağı belliydi
Deniz’in “devlet eliyle PKK’lıların arasına gönderildiğini” söyleyen Karacagil’in avukatı Hakan Evcin ise, “Genç bir kızı sadece yürüdü ve kırmızı fular taktı diye 98 yılla yargılıyorsanız, sonuca da şaşırmazsınız. Ayşe Antalya’da DHKP-C’li bir kişiyle aynı koğuşta kalırken, hiçbir disiplin cezası almaksızın Alanya’ya sürüldü. Alanya’da da tamamı PKK’lılardan oluşan bir koğuşa gönderildi. Biz cezaevi yönetimine itirazda bulunduk ancak kabul edilmedi. Deniz bu esnada koğuşta Kürtçe öğrendi, onlarla dertleşti ve en sonunda da isyan etti. Böyle olacağı belliydi” dedi.