Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir, köşesinde Star TV ekranlarında yayınlanan ve geçtiğimiz hafta final bölümüyle ses getiren Behzat Ç.'nin bitişini eleştirdi. Behzat Ç.'nin final yapmasını Hasan Cemal'in gazetede köşe yazamamasına benzeten Özdemir, PKK'nın çekilişine bizzat tanıklık eden ve yazılarını T24'te paylaşan Hasan Cemal'den övgüyle bahsetti.
Cüneyt Özdemir'in Radikal gazetesinde yayınlanan (19.05.2013) 'Seni de mi tasfiye ettiler la?' başlıklı yazısından ilgili kısım:
Behzat Ç. de bitti. Sosyal meselelere değinen sayılı diziden biriydi. Güncel konuları senaryonun içine katmaları, bol içki tüketen, ağzından küfürü eksik etmeyen arıza polis profilleri ile gerçeklik algımızı yıkıp geçiyordu. Bu yüzden çok bile dayandı, fazlasıyla ekranda kaldı diyebiliriz. Şurası bir gerçek ki pek çok kişi haberleri izlemek yerine dizileri izleyip gerçek hayatı yakalamayı tercih ediyor. Mesela bugün Kurtlar Vadisi’nde yazılan-çekilen şeylere inananların sayısı emin olun haber programlarında anlatılanlara inananların sayısından çok daha fazla. Böylesine bir gerçeklik algısında sıradan bir televizyon dizisi de bir köşe yazarı kadar ‘tehlikeli’ hale dönüşebiliyor. Bu yüzden şu aralar Hasan Cemal neden bir gazetede köşe yazamıyorsa Behzat Ç. gibi fenomen bir dizi de o yüzden bitti diyebiliriz. Yani, bu diziyi de zamanın ruhu bitirdi. La!
Hasan Cemal demişken bilmem Cemal’in T24 sitesinde yayımlanan çekilme notlarını okuyor musunuz? Sizi bilmem ama her iletişim fakültesi öğrencisine ‘derslerde’ okutulması gereken inci gibi bir gazetecilik örneği ile karşı karşışayız. Türk basınında ilk kez PKK’lıların da birer ‘insan’ olduğunu görüyoruz. İlk kez onların açısından kirli bir savaşın ne anlama geldiğini duyuyoruz. Türkiye ilk kez ‘Gerilla gerçeği’ ile karşılaşıyor. Benim en çok dikkatimi çeken Hasan Cemal’in PKK’lılarla yaptığı söyleşilerde tek tek kişisel hikâyelerin anlatıldığı portreler oldu. Kadın- erkek fark etmez görüyoruz ki PKK’ya katılım yaşı 13-14 yaşına kadar düşebiliyormuş. Bir diğer önemli ayrıntı Türk basınında bugüne kadar sadece bir nefret objesi olarak anılan Bahoz Erdal’ın ilk kez kendini anlatıyor olmasıydı. Bu dört dörtlük, benzeri ancak uluslararası yayın organlarında görülebilecek bağımsız gazetecilik emin olun tarihe geçecektir. Benzerini bugüne kadar sadece Mehmet Ali Birand’da gördüğüm cesur bir gazetecilik ile karşı karşıyayız. Bir kez daha bravo Hasan Cemal!