Libya'da şehit olan MİT mensubunun kimliğini ifşa ettiği iddiasıyla yargılanan Odatv Haber Müdürü ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, "Hakkımda beraat kararı okunduktan sonra salondan çıktığımda benim aklım başka yerdeydi. Acaba o gece beni tutuklayan, “söz dinleyen” Umut Kasım şimdi neredeydi? Meğer “yapılması gerekeni yapmasıyla meşhur” hâkim, ben hapisteyken Diyarbakır’ın Bismil ilçesine gönderilmişti. Yargıtay’a atanma hayalinin bitişi pek hızlı olmuştu" düşüncesini dile getirdi.
Terkoğlu, "Aylar sonunda beraat ettim. Aynı içeriğe sahip yüzlerce mesaj, haber, yazı içinden neden sadece iki mesaj ve iki haber ayrılıp özel seçilmiş 8 sanığa iddianame yazıldığı sorusu ise benim için halen havada duruyor. Emin olun FETÖ’nün “özel yetkili” yargılamaları yıllar sonra nasıl konuşulduysa, 'özel seçilmiş yargılamalar' da öyle aydınlatılacak. Hakkımda beraat kararı okunduktan sonra salondan çıktığımda benim aklım başka yerdeydi. Acaba o gece beni tutuklayan, 'söz dinleyen' Umut Kasım şimdi neredeydi? Adliyeyi iyi bilenlere sordum. 'Sen İstanbul Adliyesi’nde yayılan ‘Umut Kasım sendromu’nu duymadın mı' dediler. Meğer 'yapılması gerekeni yapmasıyla meşhur' hâkim, ben hapisteyken Diyarbakır’ın Bismil ilçesine gönderilmişti. Yargıtay’a atanma hayalinin bitişi pek hızlı olmuştu. Ardında kalanlar 'ya bize de...' diyerek hukuk dışına çıkmanın bedelini sorguluyordu." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın