Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, “BAE’de bulunan Sedat Peker’in nasıl bir yol izleyeceği Erdoğan-Nahyan zirvesinde konu olmuş görünüyor” görüşünü savundu.
Balbay yazısında, “Türkiye’nin kalkınmasına katkıda bulunacak her türlü yatırım elbette kabul görür. Ancak iktidarın yaptığı bu değil. Ayakta kalmak için her türlü satışı yapıp para girişini sağlamak. Gelinen nokta şu şekilde maddelere dökülebilir: 1- Türkiye’ye Merkez Bankası aracılığıyla sıcak para vermeyecekler. Varlıklar masaya konulacak, seçecekler. Katar’a tank veren, BAE’ye Aselsan’ı niye vermesin! 2- Katar’la yapılan işbirliğinin benzeri BAE ile devam edecek. 3- BAE’nin ulusal güvenlik sistemini ABD kurdu. İsrail’le ilişkilerinin askeri alan da dahil olmak üzere stratejik boyuta çıkmasında ABD’nin rolü oldu. BAE’ye verilecek her varlık, fiilen ABD’yi de ortak etmek anlamına geliyor. ABD’nin bölgedeki en büyük üssünün Katar’da olduğunu da vurgulamak gerek. AKP’nin 15 Temmuz’un arkasında dediği, Libya’da 40’ı aşkın askerimizin şehit olabileceği saldırıyı göze alan BAE’ye bu açıdan bakmak da şart! 4- Halen BAE’de bulunan Sedat Peker’in nasıl bir yol izleyeceği Erdoğan-Nahyan zirvesinde konu olmuş görünüyor. Antlaşma imzalandıktan saatler sonra Sedat Peker’in sosyal medyayı hiç kullanamaz konuma geldiği haberi yayıldı. 2 Mayıs 2021’de BAE’den video operasyonlarına başlayan Peker’in önce görüntüsü kapatıldı. Ekim ayı başında tweet atması engellendi. Şimdi de internete erişimi durdurulmuş. 5- Bu tablonun ardından BAE’nin Peker’i iade edebileceği konuşuldu ama sanmıyoruz. Öncelikle bu kararı BAE değil CIA verir. İktidarın her türlü kirli çamaşırını daha fazla ortaya dökebilecek bir kaynağı niye kurutsunlar? Bakarsın bir gün lazım olur." düşüncesini dile getirdi.