"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla Cumhuriyet'in yazar, yönetici ve avukatlarının yargılandığı Cumhuriyet davası bugün 4. gününde. Dün gazetenin çalışanları mahkemede savunma yaptı.
İşte dün mahkemede yaşananların özeti
Cumhuriyet davasının 3. gününde yazar Hakan Kara, ne kendisinin ne de Cumhuriyet’in FETÖ’yle ilgisi olduğunu söyledi. Kara, iddianamede kendisini Şubat 2013’te arayan kişide ByLock olduğu ‘suçlaması’nın yer aldığını hatırlattı ve “O zaman ByLock icat edilmemişti” dedi.
Herkese gözdağı
Kara şöyle devam etti: “Dün FETÖ’cüler Cumhuriyetçileri Ergenekonculukla suçlayıp hapse attılar. Bugünse Cumhuriyetçiler, FETÖ’cü diye hapisteler. Amaç aynı: Cumhuriyet’i susturmak. Fakat bu sefer ikinci bir amaç daha var: Tüm medyaya gözdağı vermek.”
Vakıf yöneticisi değilim
Cumhuriyet Kitap Yayın Yönetmeni Turhan Günay da savunmasında “Turhan Günay, Cumhuriyet Vakfı yöneticisi diye yazıyor. Ben hiçbir zaman Cumhuriyet Vakfı yöneticisi olmadım” diyerek iddianamedeki bir saçmalığa daha dikkat çekti. Günay, bu iddiayla 9 aydır hapiste.
Kitap için arayanlar
Edebiyat dünyasının saygın ismi Günay, “Gazeteciliğe 1968’de başladım. Bugüne kadar hakkımda 786 dava açıldı. Bu, 787’nci” dedi. Günay, iddianamede yer alan dört telefon görüşmesinin de kendisini kitap fuarı ve yazdıkları kitaplar nedeniyle arayan kişilerle olduğunu söyledi.
Çeteye teslim ettiler
Savunma yapmayacağını söyleyen Ahmet Şık ise AKP ile Gülen’in iktidar ortaklığı ve 15 Temmuz’a gelinen süreçteki ortak sorumluluklarını örnekleriyle anlattı. Şık, “Devleti tüm kurumlarıyla birlikte bu çeteye teslim edenler şimdi ‘kandırıldıklarına’ inanmamızı istiyorlar” dedi.
Örgüt ülkeyi yönetiyor
Ahmet Şık, “Cumhuriyet gazetesinden örgüt, bizden terörist çıkaramayacaksınız. Dün gazeteciydim. Bugün gazeteciyim. Yarın da gazetecilik yapmaya devam edeceğim. Cumhuriyet gazetesinde aradığınız örgüt, siyasi parti kılığında ülkeyi yönetiyor” diye konuştu.
Denetimde temiz çıktık
Muhasebe Müdürü Özaltay, gazetenin son denetlemeden de temiz çıktığını söyledi. Gazetemizin eski çalışanı Bülent Yener ise telefonunda ByLock bulunmadığına dair rapor olmasına karşın 112 gündür tutuklu Emre İper’le görüşmesinin suç sayıldığını belirtti.