Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Türkiye Cumhurbaşkanı" tartışmasıyla ilgili " Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesini Atatürk ve İnönü de kullandı." dedi.
Kalın, "Türkiye Cumhuriyeti bu ülkenin yönetim biçimidir." ifadesini kullandı.
Sözcü Kalın, Donanma Komutanı Veysel Kösele'nin kendi arzusuyla istifa ettiğini belirterek "Veysel Kösele kendi istek ve arzusu ile istifasını vermiş ve bu istifa dilekçesi işleme konulmuştur. Genelkurmay Başkanlığımızdan aldığım bilgi ile teyit etmek istedim." ifadesini kullandı.
Sözcü Kalın'ın açıklamaları şöyle:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın 21 Ağustos'ta Ürdün'e ziyareti olacaktır. Suriye, Irak, Filistin meseleleri ele alınacak.
Burada Avrupa Birliği'ne de görevler düşmektedir. Son dönemde yeni fasılların açılması veya Gümrük Birliği'nin güncellenmesine ilişkin bu mesaj Avrupa'daki popülist hareketlerle irtibatlı. Avrupa Birliği kurumlarına da önemli görevler düşmektedir.
Terörle mücadele
Güvenlik güçlerimiz büyük fedakarlıkla, özveriyle bu mücadeleyi yoğun bir şekilde devam ettirmektedirler. Terörle mücadele bir ülkenin tek başına yapabileceği bir mücadele değil. Ülkeler arasında işbirliği, istihbarat paylaşımı gibi konular önemlidir. Bugün sizin gözardı ettiğiniz terör örgütleri yarın gelip sizi çok rahatlıkla vurabilir.
"Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesini Atatürk ve İnönü'de kullandı"
Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesinin kullanıldığını ifade etmiştim. Türkiye Reisicumhuru ifadesi Mustafa Kemal Atatürk ve İnönü tarafından da geçmişte kullanılmıştı. Türkiye Cumhuriyeti bu ülkenin yönetim biçimidir.
Veysel Kösele'nin istfiası
Veysel Kösele kendi istek ve arzusu ile istifasını vermiş ve bu istifa dilekçesi işleme konulmuştur. Genelkurmay Başkanlığımızdan aldığım bilgi ile teyit etmek istedim.
İran Genelkurmay Başkanı'nın ziyareti
Operasyonel düzeyde benim burada bir detay vermem doğru olmaz. Türkiye sınır bölgelerinde kendine yönelik bir tehdit olduğunda gerekli tedbirleri alır. Bunun birçok örneğini yakın dönemde de gördük. Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi, PKK'ya ve DEAŞ terör örgütüne olduğu gibi. Tedbirler alınmaya devam eder. Suriye ve Irak'ta güvenliğin sağlanması, toprak bütünlüğün korunması, bu çerçevede oradaki siyasi gelişmeleri de yakından izlediğimizi ifade edebilirim.
Merkel'in açıklamaları
Bu açıklamalar, talihsiz açıklamalar. Türkiye'yi tasniflere tabi tutarak siyasi mülahazalar yapmak son derece sakıncalıdır. Biz Almanya için benzer analiz yapsak, sayın Merkel'in tepkisi ne olur acaba? Bunları seçim atmosferinde yapılmış popülist değerlendirmelere olarak değerlendiriyoruz.
Öncelikle bir AB üyesi ülkenin böyle talimat verir tarzda tutum içine girmesi doğru değil. Gümrük Birliği anlaşması 90'lı yıllarda imzalandı. Bu Gümrük Birliği anlaşması kazan-kazan esasına göre yapılmış bir anlaşmadır. Bu iptal edildiği zaman bundan Avrupa ülkeleri de zarar görür.
Biz herhangi bir Avrupa ülkesi ile herhangi bir gerilim yaşamak istemeyiz. Kendilerinin dile getirdiği konular varsa, Türkiye'nin de taleplerinin olduğunu ifade etmeliyiz. Almanya'da faaliyet gösteren terör örgütleri, bunların uzantıları, bunlara kol kanat gerilmesi büyük soru işaretlerine yol açıyor. Alman makamlarının yapması gereken Türkiye'yi sorgulamak yerine bu hataları düzeltecek adımları atmak olmalıdır. Seçim dönemi bittikten sonra umarız herkes aklı selim içerisinde oturur konuşur.
Irak'taki referandum kararı
Referandum kararı ne Kürt Bölgesel Yönetimi ne diğer bölgelerdeki sorunları çözmeyecektir. Burada Bağdat'ın da belki Erbil'i rahatlatacak birtakım adımlar atması doğru olacaktır. Bu girişimleri yok sayarak, tek çözüm referandumdur diye yola girildiği zaman netice ne olursa olsun bu Erbil yönetimini zora sokacaktır. Irak milletinin tamamını kucaklayacak şekilde yapmamış olacaklar.
Kerkük'ün de dahil edilmiş olmasının bizim açımızdan önemi var. Türkmen şehridir. Türkmenler bu referandumu da boykot edecekler. Meşruiyeti de her zaman sorgulanacak. Bizim çağrımız bu karardan vazgeçmeleri yönünde. Umarım Erbil yönetimi hatadan kısa sürede döner.
(CHP ile kumpas polemiği) Kumpas ile neyi kastediyorlar, kimi işaret ediyorlar, CHP'nin açıklaması gerekir. Bunun hiçbir nesnel temelinin olmadığını ifade edebilirim."