Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, siyaset, iş, sanat, spor dünyasından çok sayıda ismin katıldığı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 29 Ekim resepsiyon Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri'nin kimlere verildiğini açıkladı. Erdoğan, sosyal bilimler alanında ödülün İlber Ortaylı'ya, sinema dalında Yavuz Turgul'a, geleneksel sanatlarda Ali Toy'a, resim alanında ressam Selahattin Kara'ya, vefa ödülünün de merhum Nurettin Topçu'ya verildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Lütfullah Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı H. Hümeyra Şahin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile Yazar Alev Alatlı ve Yazar Rasim Özdenören’den oluşan Değerlendirme Kurulu’nun önerisi üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2017 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin aşağıdaki isimlere verilmesini uygun buldu.
Tarih: Prof. İlber Ortaylı
Tarihini bilmeyen milletlerin geleceğini de inşa edemeyeceği hakikatinden hareketle, tarihimizin derinlikli biçimde araştırılıp aktarılması, geniş halk kitlelerine sevdirilmesi, yurt içinde ve yurt dışında, başta akademik platformlar ve medya ortamı olmak üzere tüm kesimlerle paylaşılmasındaki değerli katkıları münasebetiyle Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya,
Müzik: Göksekl Baktagir
Kanun icrasında diğer tekniklerin yanı sıra, özellikle sol el için geliştirdiği teknikle dikkatleri üzerine çeken, temelde bir Türk müziği enstrümanı olan kanunun açısını New Age, Caz gibi diğer müzik türlerine doğru genişleterek evrensel bir senteze ulaşan ve icracı, yorumcu ve bestekâr kimliğiyle müziğin pek çok alanında kemale ermiş bir kabiliyet olarak temayüz eden, ruh dinginliği telkin eden tarzını kitlelere sevdiren Göksel Baktagir’e,
Sinema: Yavuz Turgul
Türk Sinemasının siyasi ve kültürel ayrışmalar yaşadığı çalkantılı dönemde ısrarla nitelikli filmler çeken, sinemanın komedi ve dram gibi birbirinden farklı alanlarında iz bırakan senaryo ve filmleriyle kendisinden sonra gelenlere öncülük eden, senarist, yazar ve yönetmen olarak çok yönlü kişiliğiyle Türk sinemasına kimlik kazandıran Yavuz Turgul’a,
Geleneksel sanatlar: Ali Toy
Geleneksel sanatların yeni nesil sanatçılar eliyle tekrar fark edildiği bir dönemde, olgunluk çağında modern mimari ile hat sanatını aynı güzellikte buluşturmayı başaran, tasarımlarındaki kendine has yalın, etkili ve dengeli üslubuyla geleneksel hat sanatımıza bir bakıma yeniden can suyu veren Ali Toy’a,
Resim: Selahattin Kara
Her karesi bir resim estetiğine sahip olan “Aziz İstanbul”u fırçanın diliyle yorumlayan, ondaki saklı güzellikleri gönül gözüyle de hissetmemize imkân tanıyan, şehir ressamı olmanın ötesinde “İstanbul ressamı” olarak anılan ve kendine özgü tarzıyla ürettiği eserlerle yurt içinde ve dışında takdirler toplayan Selahattin Kara’ya,
Vefa ödülü: Nurettin Topçu
İnsanın var oluşunu sadece et, kemik, kan ve maddeden ibaret görmeyip ruhun derinliklerine inen, isyanın da bir ahlakı olduğunu ve bireyin toplumda bir ahlak nizamı çerçevesinde kendine yer edineceğini anlatan, bu millete Anadolu irfanının kıymetini ve düzen kurucu ahlakını kuşanmayı telkin eden, kadim İslam ve Türk tarihini, tasavvufu ve modern dönemdeki sosyolojik gerçekliğimizi tahlil eden eserleriyle merhum Nurettin Topçu’ya, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi kararlaştırıldı.
Erdoğan ile Ortaylı 'Vahdettin Köşkü'nden dolayı tartışmıştı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2015'te Vahdettin Köşkü'nün restorasyonunu eleştiren Tarihçi Prof. İlber Ortaylı'ya yanıt vermişti. "Birileri yazıyor çiziyor" diyen Erdoğan, Ortaylı'nın "Vahdettin Köşkü’nü niçin yaptınız, ne yapacaksınız? Bunu başbakan kendisi için kullanacak" şeklindeki açıklamalarını hatırlatarak "Tabii şu an Cumhurbaşkanlığı makamındayız.. Bunu ne yapacaksın? Yani bu tür şeyleri bu eserleri ayağa kaldırmaktan bunları yeniden kazandırmaktan rahatsız olan maalesef güya düşünce adamı yazıyor, çiziyor ve bunları eleştirmeye, bunun altına da arasına da her türlü hakareti sıkıştırmaya çalışıyor" diye konuşmuştu.
"Darbeler, cuntalar, vesayet girişimleri Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçmiştir"
Resepsiyondaki konuşmasına Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü anarak başlayan Erdoğan, "Darbeler, cuntalar, vesayet girişimleri Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçmiştir" dedi.
Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümü kutlamaların aşama aşama başlayacağını belirten Erdoğan, "2023 kutlamalarına şimdiden başladık. Oluşturulan eylem planıyla son aşamaya geldik. 100. yıl kutlamalarımız aşama aşama başlayacak" diye konuştu.
Yıl sonuna kadar Türkiye ekonomisinin yüzde 7 büyüyeceğine dikkat çeken Erdoğan, " Türkiye ekonomisi bu yıl yüzde 5 büyüdü. İnşallah inanıyorum ki bu büyüme yüzde 7'ye çıkacak. IMFY'den borç alan bir durumdayken IMFY'e borç veren hale geldik" değerlendirmesini yaptı.
Beştepe'deki 29 Ekim resepsiyonunda konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Milletin evine hoşgeldiniz. Her birinize teşekkür ediyorum. Yurtiçinde ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın Cummhuriyet Bayramı'nı tebrik ediyorum.
Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında binlerce yıllık devlet geleneğimizin toğrakla birleşmiş son fidanı olarak doğdu.
Köklerine daha sıkı sarılan semaya daha çok yaklaşan bir devlettir. Cumhuriyeti kuran ve kendilerini rahmetle yad ettiğimiz başta Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının belirlediği bir hedef vardı.
Tam tersine Türkiye ne zaman muasır medeniyet yönünde kalkınma hamlesi başlatsa, birileri çıkıp Cumhuriyeti, korumak adına buna engel olmuştur.
Daha önceki darbelerde içinde La Havle çeken milletimiz, bu defa özgürlüğüne ve devletine sahip çıkmak için sokaklara ve meydanlara inmiştir.
15 Temmuz gecesi aynı ruh, aynı heyecan, aynı azim bir kez daha dirilmiş. Milletimiz ülkesine, devleteine, bayrağına ve ezanına sahip çıkmıştır.
Türkiye şehitler verdi. Tıpkı Malazgirt'te, Söğüt'te, tıpkı 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin önündeki gibi yeni bir dönem açtı.
Başbakanlık bünyesinde yürütülen hazırlık planlamaları oluşturulan eylem planıyla son aşamaya geldik. 100. yıl kutlamalarımız aşama aşama 2023'e kadar sürecektir.
Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak milletimize söz verdiğimiz 2023 Türkiye'sinin inşası için çalışıyoruz, çalışacağız.
Gerimizdeki binlerce yıllık birikimi, tecrübeyi gücü göremediler. Türkiye bir kabile milleti değildir. Türkiye asırlara varan birikimiyle dünyada devletlere örnek olmuş bir devlettir.
100 milyonlarca kardeşimizi bunlar farkedemedi. Karşımızda bulunan sıkıntılar, engeller elbette büyüktür. 2003'ten bu yana biri 5 katlayan büyüme hızımız bundan sonra nereye varacağımızın göstergesidir.
Türkiye ekonomisi bu yıl yüzde 5 büyüdü. İnşallah inanıyorum ki bu büyüme yüzde 7'ye çıkacak. IMFY'den borç alan bir durumdayken IMFY'e borç veren hale geldik
İhracatımızda yeniden yakaladığımız 150 milyar dolarları yeniden yakalayacağız. Daha da üzerine çıkaracağız. Hatırlayın, 23.5 milyar dolar IMF borcuyla aldık. Şimdi onlar bizden borç istiyor.
Milletimizle bir olup bu oyunu bozacağız. Karşımızdakiler demokrası ile hareket ediyorlarsa demokrasi ile bozacağız. Bizim kitabımızda esaret yoktur. Bizim kitabımızda köle olmak yoktur, kula kul olmak yoktur. Bizde hakka kul olmak vardır.
Bizim kitabımızda haksızlık karşısında susmak yoktur. Bir yanağımıza tokat atana diğer yanağımızı da dönmek yoktur. Kutsallarımız canımızdan bile önde gelir.
F16'lar ile geldiler, helikopterlerle geldiler. Tankın altına yatan bu ülkenin evlatlarını sindirebilmek mümkün mü? Bomba yağdıranlara karşı yiğenini arayıp helalleşen bu gençlerin karşısında kimse durabilir mi?
Terör örgütlerini destekleyenlere verdiğimiz mücadelenin adı budur. 100. yılına bu kararlılıkla hazırlanıyoruz.