Yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanlığı'na bağlanan vali ve kaymakamlar için yeniden düzenlemeye gidildi. Cumartesi (28 Temmuz) günü yayımlanan Resmi Gazete'de, Valilik ve Kaymakamlık Teşkilat, Görev ve Çalışma Yönetmeliği'nde değişiklik yapılarak, "Vali ilde Devletin ve Cumhurbaşkanı'nın temsilcisi ve idari yürütme vasıtası; Kaymakamlar ilçede Cumhurbaşkanı'nın temsilcisi ve idari yürütme vasıtasıdır" denildi.
Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre, yeni sistemde devletin, valilerin cumhurbaşkanı karşısındaki hukuki durumu konusunda kafası karışık. Tüm sistemi Cumhurbaşkanı’na “bağlayan” yeni kurguya göre çıkarılan mevzuatta valilerin hukuki durumu, görev ve yetkileri alanında çelişkili düzenlemeler yer alıyor. Parlamenter sistemde bile cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sık sık “benim valim” sözleri ile “sahiplendiği” illerin en yüksek amirleri ile ilgili mevzuat çelişkisi adım adım şöyle ortaya çıktı:
Bir KHK karmaşası
Parlamenter sistemde valilerin hukuki konum, temsil, görev ve yetkisi birkaç yasa ve yönetmelikte düzenleniyordu. 1949 tarihli İl İdaresi Kanunu’nda “valinin hukuki durumu”; ilinde hem devletin, hem hükümetin, hem de ayrı ayrı her bir bakanın temsilcisi olarak tanımlanıyordu. Ancak 2 Temmuz’da çıkarılan 703 sayılı uyum KHK’sinin 138. maddesi ile valilerin devletin ve ayrı ayrı her bakanın temsilcisi olma konumu kaldırıldı. Uyum KHK’si ile “valiler illerinde sadece Cumhurbaşkanı’nın temsilcisi” oldu.
Valilerin siyasi durumu
Yine eski yasaya göre valilerin; devletin, hükümetin ve ayrı ayrı bakanın temsilcisi olmak dışında tüm bunların “idari ve siyasi olarak yürütme vasıtasıydı”. Aynı uyum KHK’sinin aynı maddesi ile “yürütme vasıtası” olma görevinin “siyasi” boyutu da yürürlükten kaldırıldı. Yani valinin sadece Cumhurbaşkanı’nın temsilcisi ve sadece Cumhurbaşkanı’nın idari yürütme vasıtası olması sağlandı.
Eski sisteme göre; valiler, ilin genel idaresinden başta İçişleri Bakanı olmak üzere her bakana karşı sorumluydu. Başta İçişleri Bakanı olmak üzere bakanlar valilere emir ve talimat verebiliyordu. Valiler de bakanlıkların talimat ve emirlerini yürütmekle “ödevliydi”. Söz konusu uyum KHK’si ile valilerin İçişleri Bakanı başta olmak üzere bakanlara karşı sorumluluğu kaldırıldı. Valilerin sadece “Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu olmasının” önü açıldı.
Sorumlu olmadan ‘emir’
Valilerin İçişleri Bakanı başta olmak üzere bakanlara karşı sorumluluğu kaldırılsa da bakanların valilere emir ve talimat verme yetkisi korundu. Valilerin emir ve talimat alacakları listesine bir de “Cumhurbaşkanı yardımcıları” eklendi. Ancak burada da “emir ve sorumluluk” çelişkisi ortaya çıktı. Buna göre İçişleri Bakanı’nın valiye emir ve talimat verme yetkisi korundu. Ancak valinin aldığı emir ve talimat doğrultusunda İçişleri Bakanı’na karşı sorumluluğu kaldırıldı.
Bir yandan OHAL yetkileri ile donatılan, diğer yandan devlete ve bakanları değil sadece Cumhurbaşkanı’nı temsil etmeleri ve uygulamalarından sadece Cumhurbaşkanı’na karşı olmaları sağlanan valilerin durumları, dün, İçişleri Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımlanan kısa bir yönetmelik değişikliği ile iyice karıştı. Bakanlık; valilerin “temsil” görevleri ile ilgili düzenleme yaptı. Daha önce illerinde sadece Cumhurbaşkanı’nı temsil etmekle görevli valilere Cumhurbaşkanı’nın yanında bir de devleti temsil etme görevi verildi.