Siirt’in Şirvan-Pervari karayolu üzerine yerleştirilen el yapımı patlayıcının, askeri aracın geçişi sırasında patlatılması sonucu şehit olan uzman çavuş Hakan Aktürk’ün kayınvalidesi, Osmaniye'de incelemelerde bulunan CHP heyetine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la telefonda geçen diyaloğu anlattı. Kayınvalide Emine Küçüktamer, hayatını kaybeden damadının kardeşinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Senin Bilal'in de böyle bayrağa sarılı gelirse bizi anlarsın. Senin oyların azaldı diye bizim çocuklarımızın, ağabeylerimizin bedel ödemesi mi lazım" dediğini ve Erdoğan'ın da yanıt olarak "Ağabeyin de bu mesleği seçmeseydi" dediğini aktardı.
Cihan Haber Ajansı'nın haberine göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla Osmaniye'ye giden Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Grup Başkan Vekili Özgür Özel'in de aralarında bulunduğu CHP heyetiyle görüşen Hakan Aktürk'ün kayınvalidesi Emine Küçüktamer, cenaze sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerini aradığını belirterek, şunları anlattı:
"Bir telefon çaldı. Kızım açmadı telefonu, şehidin kız kardeşi telefonu açtı. Arayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dı. Şehidin kız kardeşi 'Kimsin sen? Cumhurbaşkanı mısın Başbakan mısın?' dedi. 'Cumhurbaşkanıyım' dedi. Şehidin kız kardeşi ise 'Senin Bilal'in de böyle bayrağa sarılı gelirse bizi anlarsın. Senin oyların azaldı diye bizim çocuklarımızın, ağabeylerimizin bedel ödemesi mi lazım' dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 'Ağabeyin de bu mesleği seçmeseydi' dedi. Değil cumhurbaşkanı, 60 yaşındaki bir insanın söyleyeceği bir söz mü bu? Şehidin kardeşi ise 'Meslek mi koydunuz ki, herkes memleketini terkedip de gitmezdi.' diye konuştu."
Yaşanan bu olayların ardından damadı gibi uzman çavuş olan kendi oğlunu da istifa etmesi için bu sabah görev yerine gönderdiğini anlatan kayınvalide Küçüktamer, "Uzman Çavuş oğlum görevinden ayrılacak, bugün istifasını verecek. Şimdiye vermiştir belki de. İkinci bir acı daha yaşamak istemiyorum. Oğlumun başına da bir iş gelirse ikimizi beraber gömmeleri lazım. Savaş ise hep beraber gidelim. 1. Dünya Savaşı'nda, Çanakkale Savaşında nice kadınlarımız gitti. Biz de gideriz. Ama savaş yok, bir şey yok ortada, herkes koltuğunda rahat oturacak diye neden bizim çocuklarımız ölsün?” dedi.