Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçim bildirgesinde iktidar olmaları halinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kaldıracağını beyan eden HDP'yi eleştirerek, "Diyanet'i kaldıracağız' diyen sözde siyasetçilere 7 Haziran'da cevap vermek gerekiyor" dedi.
Erdoğan, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Konferans Salonu'nda düzenlenen Türkiye'de Hükümet Sistemi Tartışmaları ve Başkanlık Modeli Sempozyumu'na katıldıktan sonra ATO Congresium'da Ankara otobüs ve minibüsçü esnafı ile bir araya geldi.
Erdoğan burada, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat'ın geçtiğimiz günlerde kişisel Twitter hesabından attığı 'Kamyoncular ve şoförler benim okurum değil. Zaten kitap okuru da değiller" tweetine gönderme yaparak, "Bazı yazarlar çıktı hakaret etti. Şoför esnafımıza hakaret eden bu zihniyeti kınıyorum" ifadesini kullandı.
Mersin'de, minibüste tecavüz girişimine direndiği için öldürülen ve cesedi yakılan üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ı da hatırlatan Erdoğan, "Özgecan'ın katili başka bir mesleğin mensubu da olabilirdi. Şoför esnafına yöneltilen eleştirileri haksız ve insafsız buluyorum. Şoför esnafının içindeki çürük elmaları ayıklamanız gerektiğine inanıyorum" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Sizlerle gurur duyuyoruz. Sevgili Ankaralılar, değerli şöför kardeşlerim. Sizleri en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum.
Bu güzel toplantı dolayısıyla sizlerle biraraya gelmemin mutluluğu içerisindeyim. Bu buluşma için Melih Gökçek'i kutluyorum. Allah birliğimizi beraberliğimizi daim kılsın. Rabbim yolunuzu açık, kazancınızı bereketli kılsın.
‘2002 yılında ülkemizde...’
Sizlerin bu ülkeye yaptığı hizmet gerçekten çok büyük. Hergün milyonlarca insanı gitmek istedikleri yerlere ulaşmasını sağlıyorsunuz. Ankara gibi 5 milyonun üzerinde nüfusu olan ülkenin başkenti olması sebebiyle hergün misafir ağırlayan bir şehirde bu işi yapmak gerçekten kolay değil. Hergün trafikte direksiyon sallamak gerçekten çok daha zor. Türkiye zenginleştikçe, yollardaki araçların sayısı artıyor. Bakın 2002 yılında ülkemizde 8.5 milyon araç vardı. Bugün bu rakam 19 milyonu aşmış durumda. Gerek şehir içinde gerek şehirlerarası yeni yollar sayesinde araç sayısındaki artış ülkemiz için yük değil, konfor haline gelmiştir. Artık trafik sıkıntısı Ankara'da da baş gösteriyor. Siz bu şartlarda çalışıyorsunuz. Sabrınızla, çalışkanlığınızla bu millete hizmet veriyorsunuz. Yaptığınız işin sizi birer insan sarrafı haline getirdiğini biliyorum. Bunun için diyorum ki; Ankara'yı anlamak isteyen önce sizlere bakmalı. İnanın oturduğu yerden ahkam kesenlerin hiçbiri bu ülkenin gerçeklerine sizin kadar vakıf değil. Bu ülkenin geçtiğimiz 12 yılda nereden nereye geldiğini kimse sizin kadar iyi bilemez.
‘Sizi sevmeyen Türkiye'yi sevemez"
Sizler yapılan Dal-çık'ların kavşakların değerini bilirsiniz ama bazıları billmez çünkü hep ideolojik bakmışlardır. Sizi sevmeyen Türkiye'yi sevemez. Sizi görmeyen Türkiye'yi göremez. Sizi dinlemeyen Türkiye'ye kulak veremez. Bizim kültürümüzde şoför esnafı delikanlı adamdır; adam gibi adamdır, Baba adamdır. Ağırbaşlılığıyla tüm insanlara örnektir.
‘Özgecan'ın katili...’
Geçtiğimiz aylarda hepimizi derinden yaralayan Özgecan olayı yaşadık. Genç kızımız alçakca cinayete maruz kaldı. Bu başka bir meslekten de olabilirdi. Bu olayı şoförlerimize mal etmemiz doğru olmaz. Sizlerin bu tip çürük insanları aranızdan ayırmanız lazım. Mesleğiniizn itibarını arttırmak başka hiç kimsenin değil sizlerin ellerinde. Sizler bu milletin büyükelçilerisiniz. Herkesin sizlere saygıyla yaklaşmasını bekliyorum.
'Diyanet'i kaldıracağız, diyen sözde siyasetçiler!'
Türkiye içerde ve dışarda kritik bir dönemden geçiyor. Çevremiz adeta ateş çemberi. Aşağıda Suriye, Irak. Yukarıda Ukrayna'da yaşanan olaylar bizi ilgilendiriyor. Kardeşlerim; bu ülkede, bizim dini sorunlarımızın yürütüldüğü yer neresi? Diyanet İşleri Başkanlığı'mız değil mi? Bir sözde siyasetçi diyaneti kaldıracağım diyorsa, bunların dine yaklaşımı nedir? Bu ülkede eğer bizim dini değerlerimizi, inancımıza hakaretler saldırılar yapılıyorsa bütün bunlara karşı birileri sessiz kalıyorsa, millet bunu en iyi şekilde değerlendirecektir. Bu ülkede Ermenilerin yanında Avrupa Parlamentosu'nun yanında olanlar varsa milletim bunlara gereken cevabı vereceğine inanıyorum.
‘Atatürk'ün partisiyiz diyor ama...’
Değerli kardeşlerim; kimler kimin yanında yer alıyor. Bunları görüyorsunuz. Bunlara gereken cevabın verilmesi gerekmiyor mu? Nerede alacaklar bu cevabı 7 Haziran'da sandıkta. Biz hiçbir zaman, silahı tavsiye etmedik. Ama birileri bunu yapıyor. Öyleyse bu ülkede sorun sadece ne Cumhurbaşkanını, ne de muhalif olanların değil, milletçe sorunumuzdur. Ülkemizi ve dünyayı okumaktan aciz bir takım partiler eski Türkiye'yi ihya etmenin peşinde. Bir taraftan biz Atatürk'ün partisiyiz diyor, Atatürk'ün açtığı imam hatipleri kapatmaktan bahsediyor. İşte kısa bir süre önce bu ülkede imam hatip okulları kapatıldı, öğrenci sayısı 60 bine düşürüldü. Ama açıldı, öğrenci sayısı yeniden arttı. Bir başkası çıkıyor diyor ki biz bu medyayı nasıl kapatacağımızı ertesi gün göreceksiniz diyor. Hani sizde özgürlük vardı. Tüm bu sıkıntıları aşarak 2023 hedefleri doğrultusunda kutlu yürüyüşü sürdürmesinin yolu, istikrardır.
‘8 yılda 9 hükümet kuruldu’
1991-1999 arasında 9 ayrı hükümet kuruldu. 8 yılda 9 hükümetin kurulduğu ülkede istikrar olabilir mi? Böyle bir ülkeye kim yatırım yapar. Biz uluslararası camiada dolaştığımızda bize sordukları şuydu; 5 yıl bu hükümet iktidarda kalır mı? Tabii ki kalır. Yatırımlar öyle geldi, öyle gelmeye de devam ediyor. Bu ülkede halkımızın geleceğe güvenle bakabilmesi için istikrar gerekiyor.
‘Ben bütün partilere eşitim’
Ortada artık bir gerçek var; demek ki 400'ün verilmesi lazım. 400'ü verin yeni Anayasa kurulsun. Ben bütün partilere eşitim. Hangisine verirseniz verin.
‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’
Biz bir şeyi hedefledik kardeşlerim biz size sevdalıyız. Biz dertliyiz. Bizim 4 derdimiz var; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Milletimizi parçalamak isteyenlere, bayrağımızı yakmak isteyenlere, vatanı bölmek isteyenlere, devlete virüs sokmak isteyenler paralel yapı gibi. MGK toplantısında, MGSB içine girmesi için karar aldık. Asla taviz vermeyeceğiz. Eski Türkiye işlerine gelebilir. Bundan sonraki hedefe ancak yeni anayasayı hazırlayarak ve başkanlık sistemine geçerek sağlayabiliriz. Sanıyorlar ki ben kendim için istiyorum. Geleceğe yönelik hayat garantimiz olabilir mi? Hepimiz kara toprağa gideceğiz. Bizi defnedecekler. Er kişi niyeti denilecek, oraya koyacaklar çekip gidecekler.
‘Biz ensarız, onlar muhacir’
Türkiye'nin 2023,2053, 2071 hedeflerine ulaşmaya ahdimizim olması lazım; biz göremeyiz ama torunlarımızın görmesi lazım. Türkiye şuanda her tarafı dökülen ve yakıtı bitmekte olan bir sistemle yolunda devam etmeye çalışıypr. Arabayı yenileyip 2023 hedeflerimize tam gaz yolumuza devam etmeliyiz. Yeni Türkiye'yi sizlerle inşa edeceğiz. Bazıları hala bu ülkenin milletin tarih, kültür ve inancıyla uğraşıyor. Biz ensarız, onlar muhacir. Asgari ücret açık arttırmaya çıkmış galiba. Herkes farklı farklı açıklamalar yapıyor.
