Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 50 kişinin yaşamını yitirdiği iki camiye yapılan terör saldırısı sonrası gittikleri Yeni Zelanda'dan açıklamalarda bulundu. İslam düşmanlığına dönüşen düşmanlığın bitirilmesi gerektiğini vurgulayan Oktay, "Biz Hristiyan terörü demiyoruz, demeyeceğiz de" dedi.
Saldırıyı gerçekleştiren teröristin tek başına olmadığını düşündüklerini kaydeden Oktay, "Manifesto denilen şeyin, içerisinde bizim tarihimiz, insanımız ve Cumubaşkanımızı doğrudan hedef alan bir yapı. Böyle bir dökümanın bir kişi tarafından hazırlanıp sonra böyle bir eylemin gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz" diye konuştu.
Oktay'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Çanakkale bir savaştan dostluğun çıktığı nadir olaylardan biri. Yeni Zelanda deniz zaferinden sonra itilaf devletleri Çanakkale'ye geçemeyeceklerini anlayınca karadan yeni bir harekat başlatıyorlar. Aslında Anzak'lar yeni Zelanda'lılardan oluşan bir ordu. Hamdolsun bizim zaferle sonuçlanan ve yine Çanakkale'yi geçilmez kılan bir savaş. Ama ilginç bir şekilde oradan bir dostluk doğuyor. 100 yıl sonrasında Yeni Zelanda'lılar ile dostluk doğuyor. Bugün niye buradayız burası Anzaklar'ın da Yeni Zelanda'lıların da törenlerini yaptıkları yer. Hatıralar köprüsü, dolayısıyla biz de bugün hazır buradayken çelenk bırakmak istedik. Bu vesileyle tekrar iki devletin dostluğuna vurgu yapmak istedik. Yeni Zelanda ve Türkiye ekonomik, ticaret anlamlarında iyi düzeyde bir ilişkiye sahip. Belki Cumhurbaşkanımızın bu bölgeyi ziyareti söz konusu olabilir. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyoruz. Umarız ki böyle bir savaş tekrar yaşanmaz. Ne birinci ne ikinci dünya savaşından dünya doğru mesajları çıkarabilmiş değil. Biz de buradan bir kez daha ırkçılığa karşı, dostluk mesajlarını çıkaralım. İslam düşmanlığına dönüşen düşmanlığın bitirilmesi. Biz Hristiyan terörü demiyoruz, demeyeceğiz de. Müslümanlarla birlikteydik biraz önce de. Aslında coğrafya uzak olsa bile gönüller kalpler çok yakın. Yeter ki siz doğru yerde durun.
Şahıs fillen saldırıyı yapan kişi. Biz bunun şahsi tek bir teröristin olmadığını düşünüyoruz Türkiye olarak. Hele hele manifesto denilen şeyin, içerisinde bizim tarihimiz, insanımız ve Cumubaşkanımızı doğrudan hedef alan bir yapı. Böyle bir dökümanın bir kişi tarafından hazırlanıp sonra böyle bir eylemin gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Yeni Zelanda'lı yetkililerden de soruşturmanın derinleştirilmesini talep ettik.
