Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin 56. kuruluş yıl dönümü için verilen resepsiyonda yaptığı konuşmada Türkiye'nin her alanda olduğu gibi adalet konusunda da çok daha iyi bir döneme girdiğini söyledi.
Türkiye'nin medeniyetinde ve kültüründe mevcut bulunan 'kadim adalet mirası' sayesinde demokrasi ve hukuk devleti yolundaki atılımlarını güçlü bir şekilde hayata geçirme imkanına sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, "Şimdi 24 Haziran'da yapılacak seçimlerin ardından tüm unsurlarıyla hayata geçecek olan yeni yönetim sistemimizle yürütmeyi daha güçlü, yasamayı daha itibarlı, yargıyı da daha bağımsız hale getirmeyi hedefliyoruz" dedi.
"Mevlana hukuku, adalet denizinden bir katre olarak görür"
Cumhurbaşkanı'nın konuşmasının satır başları şöyle:
-Biz adalet mülkün temelidir diyerek devletin odağına adaleti yerleştiren bir medeniyetin mensuplarıyız. Bununla da kalmayan ecdadımız “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” diyerek devletin görevini tayin etmiştir. Mevlana Hazretleri, hayatın farklı alanlarındaki bakışına uygun şekilde birden fazla adalet tanımı yapmıştır. Mesela hukuku, adalet denizinden bir katre olarak görür. Ne kadar küçük olursa olsun, denizin letafetinin bu damladan belli olacağını söyler. Siz hakimlerle ilgili de çarpıcı tanımlamaları vardır. Hakimleri, Tanrı’ın ölçüsü ve terazisi olarak gören, düşmanlıkları ve uyuşmazlıkları kesen bir makas olarak tarif eden Mevlana’nın adalet kavramıyla ilgili tanımlamaları da çok önemlidir. Mevlana'nın adaletle ilgili yorumlarından bir tanesi de ayakkabının ayakta, külahın başta olmasıdır. şayet bunların yeri değişirse, adalet bozulur. Veya adalet suyu ağaca, suyu ise dikene vermektir.
"Demokrasiye ve hukuk devletine olan bağlılığımızdan taviz vermedik"
-Türkiye medeniyetinde ve kültüründe mevcut bulunan kadim adalet mirası sayesinde demokrasi ve hukuk devleti yolundaki atılımlarını güçlü bir şekilde hayata geçirme imkanına sahip. Asırlardır yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen her defasında süratle toparlanıp yeniden demokrasi ve hukuk devleti yoluna girebiliyorsak işte bu sayededir. Son yıllarda bu durumun yeni ve tarihi örneklerini hep birlikte yaşadık. Demokrasiye ve hukuk devletine olan bağlılığımızdan taviz vermeden vesayetten tutun darbe teşebbüslerine ve terör saldırılarına kadar nice tehdidin üstesinden gelmeyi başardık. Hatta sadece tehditleri bertaraf etmekle kalmadık çok kritik bir yönetim değişikliği sürecini de hamdolsun suhuletle neticeye ulaştırdık.
-Şimdi 24 Haziran'da yapılacak seçimlerin ardından tüm unsurlarıyla hayata geçecek olan yeni yönetim sistemimizle yürütmeyi daha güçlü, yasamayı daha itibarlı, yargıyı da daha bağımsız hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu tarihi değişime birikimleriyle, yol göstermeleriyle, içtihatlarıyla destek olan yargı mensuplarımıza şükranlarımı sunuyorum. İnşallah Türkiye her alanda olduğu gibi adalet konusunda da çok daha iyi bir döneme giriyor.