Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, IŞİD petrolünün Rusya ve Suriye pasaportlu aracılarla Esad rejimine satıldığı iddiasını yineledi. "Türkiye ile IŞİD petrol ticareti yapıyor" iddiasını gündeme getiren Rusya'yı isim vermeden eleştiren Erdoğan, "DEAŞ bir kukla, bir araç haline dönüştü. Petrolü rejime satan o. Rusya ve Suriye vatandaşı olan iki kişi IŞİD’den alıyor, rejime ve dünyaya satıyor. Bunlar yavuz hırsız. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 16'ncısı düzenlenen muhtarlar toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:
Hangi hizmet için yola çıkarsanız çıkın önce insanların gönlünü nasıl yapacağınızı planlamanız gerekiyor. Bizim öteden beri seçilmişlerin önemine yaptığımız vurgu belli, siz önemlisiniz. Seçilmişler önemlidir. Atanmışlar, sizden sonra gelir. Ama bunun kıymetini bilmeyenler var mı, var. Bürokratik oligarşi dediğimiz budur. Seçilmişler de farkında olmadan onları güçlendiriyor. Eğer sen böyle hareket edersen gelir bürokrat senin boynunda bozayı pişirir.
"AB yardım yapmasa da devam edeceğiz"
Türkiye gibi meseleye komşuluk hukuku dışında yaklaşan bir iki ülke dışında herkes stratejik hesaplarını tahkim etmek peşinde. Biz öldürülen 400 bin insanın, evinden edilen 12 milyonun insanın derdiyle dertleniyoruz. Şu anda ülkemiz toprakları üzerinde 2,5 milyon Suriyeli ve Iraklı’yı biz misafir ediyoruz. Batırılan botlardaki mültecileri biz topluyoruz. Şu ana kadar 70 bin kişiyi denizin azgın sularından kurtaran bizim botlarımız. Birileri de şişleyerek ölüme terk ediyor. Avrupa minik Aylan’ın görüntüsünün ardından güya ilgilenmeye başladı. Dün bir yavru daha vurdu Çeşme sahillerine. Kimilerinin yürekleri hala yumuşamadı. Biz insani duruşumuzu korumaya devam edeceğiz. Bu noktada, değerli kardeşlerim, Avrupa Birliği’nin taahhüt ettiği yardım sadece kolaylaştıracaktır. Kimse bir lütuf yapıyoruz havasına da girmesin. Biz 9 milyar doları zaten harcadık. Türkiye bu meselenin üstesinden kendi imkanlarıyla gelmeyi başardı. AB yardım yapmasa da devam edeceğiz.
"Bunlar yavuz hırsız"
Esed rejimini tutmaya çalışanların eline ölen herkesin kanı bulaşmıştır. DEAŞ bir kukla, bir araç haline dönüştü. Petrolü rejime satan o. Rusya ve Suriye vatandaşı olan iki kişi IŞİD’den alıyor, rejime ve dünyaya satıyor. Bunlar yavuz hırsız. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.
"Asıl amaç, bölge insanını medeniyetten koparmaktadır"
Ya insanca oturursunuz, ya insanca yaşarsanız, bu ülkede parlamentoya mı gireceksiniz? Şu anda 100’ü – 150’i aşkın kardeşim parlamentoda. Sen de gel insan gibi parlamentoya, demokratik bir ortamda. Hem terör estiriyorlar, hem de Beştepe’yi suçluyorlar. Diyarbakır’da cami yakanlar bunlar. Kadın kılığına girenler bunlar. Sivillerin evini siper edenler bunlar, hendek kazarak hayatı zehir edenler bunlar. Bu örgütün okullara ve camilere özel bir ilgisi olduğunu görüyoruz. Diyarbakır’daki tarihi camileri hedef aldılar. Hadi bakalım, buna ne diyeceksin? Olay yerine gelen güvenlik güçlerine ve itfaiyeye ateş açarak müdahaleyi de engellediler.
Bunların asıl amacı bölge insanını inancından, tarihinden, kültüründen, medeniyetinden koparmadır. Bu bir kültürel soykırım teşebbüsüdür. Suriye’de, Irak’ta camilere, türbelere, kütüphanelere yapılan saldırılarla Diyarbakır’daki saldırının bir farkı var mı? Her iki cani örgüt de birbirinin ruh ikizidir. Geçmişte tek parti CHP’si döneminde devletin imkanları da kullanılarak aynı amaç doğrultusunda ciddi bir uğraş verildiğini biliyoruz. Bölge insanı sahip çıktığı için bu sonuçsuz kaldı. Bugün bölücü örgütün dilinin, kavramlarının kesinlikle ortak geçmişimizle, ortak geleceğimizle bir ilişkisi yoktur. Bu dil husumetin, fitnenin dilidir.
''Durmak yok ha"
Burada durmak yok ha. Aynı kararlılıkla devam edeceğiz. O terörün estirildiği yerlerde, oradaki tüm Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Bu devlet sizi kendi başınıza bırakmayacak. Sürekli sizinle beraber orada olacak. Sizle beraber yatacak , beraber kalkacak.
Gelin, Yeni Türkiye’yi beraber inşa edelim. Kader birliği içerisinde 2023 hedeflerini beraber gerçekleştirelim. Her köyün, her şeyiniz siz muhtarlar. Suriye’deki kardeşlerimizin yaralarını beraber saralım. Irak’taki kardeşlerimize, Kafkasya, Orta Asya, Afrika’daki kardeşlerimizi hepberaber kucaklayalım, ortak bir geleceğe yürüyelim
Gelin bir, diri, iri, kardeş olalım; hep birlikte Türkiye olalım. Terör örgütü bin defa da baş kaldırsa bin defa o başı ezmeye muktedir devlettir. Bu devletin arkasında gücünü bin yıllık ortak geçmişinden alan bir millet var; siz varsınız.
Diyarbakır’da cami yakan, ezan susturan bir örgütün ortak geçmişte yeri yoktur, ortak gelecekte yeri olamaz. Ben Kürt kardeşlerime güveniyorum; bölgedeki sivil toplum temsilcileri ile görüşmeyi sürdüreceğim; uzun uzun konuşacağız. Ve inşallah milli birlik ve beraberlik sürecini güçlü bir şekilde tesis edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı külliyemizi teşrifleriniz için teşekkür ediyorum.
Mahalle ve köylerinizdeki herbir kardeşlerinize saygılarımı selamlarımı iletin, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.