Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nu kabul etti.
Doların rekorlar kırmaya devam ettiği günün akşamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde TCMB Başkanı Kavcıoğlu'nu kabul etti. Görüşmeye ilişkin bir fotoğraf servis edilirken, açıklama ise yapılmadı.
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, eylül ayı başında, "Küresel merkez bankacılığında para politikası duruşu belirlenirken, çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınır" diyerek faiz indirimi mesajı verince döviz kuru yukarı doğru hareketlenmişti. "Çekirdek enflasyon"un, "manşet enflasyon"un aksine, Merkez Bankası faizinin altında olması nedeniyle döviz kurunun tetiklenmesinin ardından gelişen süreçte yabancı yatırımcılarla bir araya gelen Kavcıoğlu'nun, bu kez "manşet enflasyonun dikkate alınacağı" mesajı verdiği kamuoyuna yansıdı.
Bu mesajın ardından nispeten soğuyan piyasada döviz kuru, Kavcıoğlu'nun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda "sıkı para politikası" vurgusu yaparken "faiz indirimi" mesajı vermesinin ardından dolar kuru 9.10 seviyesini gördü.
Reuters'ın "Kavcıoğlu'nun Erdoğan'ın güvenini kaybettiği" iddiasını da yayınladığı bu süreçte TL, ABD Doları karşısında eylül ayından itibaren yaklaşık yüzde 10 değer kaybetti.
Piyasalarda güvensizliğin yayılmasının ardından ardından Erdoğan bu akşam (13 Ekim Çarşamba) Kavcıoğlu'nu kabul ederek, 21 Ekim'de yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) öncesinde bilgi aldı.
Reuters'ın Kavcıoğlu iddiası
Geçen hafta Reuters, Erdoğan'ın yedi ay önce göreve getirdiği Şahap Kavcıoğlu'na güvenini kaybetme aşamasına geldiğini, son haftalarda iletişiminin de belirgin şekilde azaldığı iddia etmişti.
İsmini vermek istemeyen kaynaklara göre, Erdoğan'ın daha önce beklediği faiz indirimlerinin geçtiğimiz aya kadar yapılamamış olmasından hayal kırıklığı yaşadığı öne sürülmüştü.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Reuters'ın haberinin sahte olduğunu belirterek, "Yalan haberi sosyal medyanın sorunu zannediyorduk. Fakat görüyoruz ki artık ana akım medya da aynı meseleden muzdarip. Büyük medya kuruluşları bile bu tür yalanları kolayca dolaşıma sokabiliyor. Bu endişe verici bir durum. Her ikisi de yalan" ifadelerini kullanmıştı.