Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin peşmergelerin Kobanê'ye geçisine izin vermesiyle ilgili dünya basınında yer alan "U dönüşü" yorumlarına ilişkin olarak, "Peşmergelerin Ayn El Arab’a yani Kobani’ye geçişiyle ilgili olarak Sayın Obama’yla yaptığımız telefon görüşmesinde kendilerine bu teklifi zaten ben yapmıştım" dedi.
"En son sitelere düşen görüntüler ortada" diyen Erdoğan, "Havadan atılan bütün bu silahlar, yani PYD’ye atılıyor denilen silahların bir kısmının IŞİD’in eline geçtiğini şimdi kendileri de kabul ettiler. Böyle bir operasyon tanımlanamaz, anlatılamaz. Netice alınıp alınmayacağı noktasında sağlıklıu bir yorum yapılamaz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Letonya ve Estonya'ya yapacağı ziyaret öncesinde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Mevkidaşlarımızla yapacağımız görüşmelerde ağırlıklı olarak hem bu en geniş anlamda süreci değerlendirirken siyaset tabii ki ağırlık gösterecek ama bölgemizdeki gelişmeler bu ikili görüşmelerde olsun, heyetler arası görüşmelerde olsun gündemimizi oluşturacak.
Aramızdaki ekonomik ilişikleri daha da geliştirmenin gayreti içerisindeyiz, onun için DEİK bizimle beraber geliyor. 23 Ekim’de Riga’da Cumhurbaşkanıyla bir araya geleceğiz, ayrıca Parlamento Başkanı ve Başbakan ile de görüşmelerde bulunacağım. Aynı günün akşamı Talin’e hareket edeceğiz ve 24 Ekim’de Cumhurbaşkanı ve Parlamento Başkanı ve Dışişleri Bakanı’yla bir araya geleceğiz.
Bundan sonraki süreçte bize yakın olan bu iki ülkeyle işadamlarımızın yoğun bir ticaret hacmine ulaşmaları en önemli arzum. İşadamlarımızın yanı sıra bilimsel alandaki işbirliğini geliştirmeye dönük bir adım atalım diyoruz, onun için iki rektörümüz bu seyahatte yer alacaklar. Galatasaray Üniversitesi Rektörü ve Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü bizimle birlikte olacaklar.
Soru cevap
Peşmergelerin Kobani’ye geçişi
Peşmergelerin Ayn El Arab’a yani Kobani’ye geçişiyle ilgili olarak Sayın Obama’yla yaptığımız telefon görüşmesinde kendilerine bu teklifi zaten ben yapmıştım. Buradaki PYD ve PKK gruplarına vereceğiniz destekler bizim için kabul edilemez, bunu söylemiştik. Ve burada atılacak adım, bir ÖSO’yla burada işbirliği bizim açımızdan kabul edilebilir, iki peşmergeyle böyle bir işbirliği kabul edilebilir.
Kendilerinin de yaklaşım tarzı, süreç itibariyle bir daralma söz konusu. Özellikle Kobani’de 2 gün dayanabilecek güçleri var. Bunları açıklamak zorundayım, çünkü artık bakıyoruz ki Dışişleri Sözcüleri veya yardımcıları çıkıp bir şeyler söylüyorlar, bunlar da medyada farklı farklı şekilde yorumlanıyor.
En son sitelere düşen görüntüler ortada. Havadan atılan bütün bu silahlar, yani PYD’ye atılıyor denilen silahların bir kısmının IŞİD’in eline geçtiğini şimdi kendileri de kabul ettiler. Böyle bir operasyon tanımlanamaz, anlatılamaz. Netice alınıp alınmayacağı noktasında sağlıklı bir yorum yapılamaz. Siz kime destek veriyorsunuz, nereye destek veriyorsunuz, her şey ortada. Musul’daki operasyonun zeminine de baktığınız da aynı şeyi görüyorsunuz.
Ve iki gün geçti. Üçüncü dördüncü gündeyiz ve Kobani düşmedi. Kaldı ki, Kobani kendileri için niye bu kadar stratejik anlamakta zorlanıyorum çünkü sivil kalmadı. 200 bin insan ülkemize geçti, ev sahipliği yapıyoruz. Kobani’de sadece 2 bin kadar savaşan insan var ve peşmergeye önce evet demediler, şimdi son anda kısmen evet dediler. Biz de kendilerine yardımcı olacağımızı söyledik. Türkiye’den nereden geçeceği noktasındaki kararı görevli olan arkadaşlarımız, birimlerimiz, stratejik olduğu için de anlatmam doğru olmaz. İlgili birimlerimiz kendi aralarında görüşüyorlar. Lafını yaparak değil uygulamasını yaparak hayata geçirirler.
Diğer konuya gelince, çok açık net söylemem lazım. Suriye’deki bu sürecin özellikle ÖSO’dan ve diğer ılımlı rejime aynı zamanda IŞİD’e karşı olanlarla bu işin götürülmesi noktasındaki hassasiyetimizi de ilettik.
Sizlerin PYD’ye vereceğiniz her destek PKK’ya verilmiştir. Bu desteklerle Türkiye olarak biz mücadele etmek durumunda kalacağız, bilmenizi isteriz dedik.
Obama Erdoğan görüşmesi ve silah yardımı
Bu konuda yapılanın yanlış olduğu ortaya çıktı. Niye? C-130’lardan attıkları o silahlar belki bir kısmı PYD’nin eline geçti ama bir kısmı da IŞİD’in eline geçti. Adamlar günlerdir kendi sitelerinden yayınlarını yapıyorlar. Bütün o sandıkların hepsini açarak gösteriyorlar. Şimdi kime burada nasıl destek verildiği açık net ortaya çıkıyor. Bir kısmı onların eline gitti demek doğru bir şey mi? Böyle bir yorum olamaz. Çok daha aklılcı ve netice alıcı yol varken böyle biz dostlar alışverişte görsün mantığıyla böyle bir hareket yapılamaz.