Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birlemiş Milletler'de yapılan Kudüs oylamasına ilişkin, ""Bizler gerek Filistinli kardeşlerimizin yanında olmak suretiyle gerekse yanlışların karşısında durmak suretiyle BM'nin bu işin takibini yakın planda ele almasını isteyeceğiz. Sayın Papa'nın Kudüs'le ilgili tavrını takdirle karşıladım. Bu süreci onların da takip edecek olması bir dayanışmayı ortaya koymuştur. Tüm insanlığın meselesi haline gelmiştir" dedi.
Oylamada çekimser kalan ülkeler için "Geçici bir ürkeklik yaşamıştır" ifadelerini kullanan Erdoğan, " İşgal altında kalan Kudüs'ün Türkiye'nin büyükelçiliğinin Kudüs'te olduğunu ifade etmek istiyorum. İşgal kalktığı zaman gereği yapılacaktır" diye konuştu.
Sudan'da temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir ile ortak açıklama yaptı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Sudan'a yıllardır yapılan haksız ambargonun kaldırılmış olmasından memnuniyet duyuyoruz. Yeterli mi, hayır. Atılması gereken birçok adımlar var. 15 ,Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden FETÖ terör örgütüyle mücadelemizi her alanda sürdürüyoruz. Bu hain yapının gerçek yüzü artık ifşa olmuştur. Sudan da FETÖ'ye karşı gerekli tedbirleri almaya başlamıştır. Tüm Afrika kıtasında FETÖ'nün kökünün kazınacağına inanıyorum. El Beşir'le görüşmelerimizi yaptık. Yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyinin kurulması için adım attık. Önümüzdeki dönemde birçok alanda tarım, enerji, madencilik sağlık alanında atılacak adımlarla kazan-kazan esasına göre her iki ülke de çok önemli şeyler elde edecektir. 80 milyonluk bir Türkiye 30 milyonluk Sudan'ın ticaret hacmi 500 milyon dolar. Bu bize yakışmıyor. Bunu ilk etapta 1 milyar dolara, ardından 10 milyar dolara doğru bizim yürümemiz lazım. Sudan'da gerçekleştirilen önemli projelerde Türk iş dünyasının burada yer alacağına inanıyorum. İşadamlarımızı Sudan'da yatırım yapmaya teşvik ediyoruz.
Görüşmelerimizde küresel ve bölgesel istikrar sorunları da vardı. Bunların başında Kudüs'e yönelik ABD'nin attığı adım sıkıntının başında geliyor. 128 ülkenin verdiği destek ve ABD'nin 9'da kalması düşünüldüğünde ortaya bir gerçek çıkıyor. Ne kadar güçlü olursanız olun en güçlü olan haktır. Hak burada da galip gelmiştir. Bundan sonra yapacağımız iş bu işin üçüncü etabıdır. Bizler gerek Filistinli kardeşlerimizin yanında olmak suretiyle gerekse yanlışların karşısında durmak suretiyle BM'nin bu işin takibini yakın planda ele almasını isteyeceğiz. Sayın Papa'nın Kudüs'le ilgili tavrını takdirle karşıladım. Bu süreci onların da takip edecek olması bir dayanışmayı ortaya koymuştur. Tüm insanlığın meselesi haline gelmiştir. Çekimser kalan ülkeler de geçici bir korkarlığı ürkekliği yaşamıştır. İşgal altında kalan Kudüs'ün Türkiye'nin büyükelçiliğinin Kudüs'te olduğunu ifade etmek istiyorum. İşgal kalktığı zaman gereği yapılacaktır."
