Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Son günlerde hükümet ve HDP kanadından gelen karşılıklı açıklamalarla kritik bir aşamaya gelen çözüm sürecine ilişkin olarak "Süreci buraya kadar ben getirdim, dışında kalmam düşünülemez" dedi. Erdoğan, "Konumum gereği neyi yapmam gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmem" diye konuştu.
"Ben milletimle beraberim ama bunların kiminle beraber olduğunu gayet iyi biliyorum" diyen Erdoğan, "Paralel devlet yapılanmasıyla en büyük mücadeleyi yürüten biriyim. Burada da sıkıntı görürsem gerekli müdahaleyi nereye kadar yapabiliyorsam yaparım" diye belirtti.
"Başkanlık" tartışmalarına ilişkin olarak ise, "Başkanlık sistemi ertelenemez bir ihtiyaç haline geldi" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu'nun emeklilere yönelik çift maaş ikramiye sözüne de gönderme yapan Erdoğan, "Ben millete gidin diyorum, birileri yanlış anlayıp notere gidiyor" dedi.
Erdoğan, Karabük'te toplu açılış töreninde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Bugün açılışını yaptığımız 26 eserin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kardemir sadece Karabük’ün değil ülkemizin gururu. Kardemir tarafından ülkemize kazandırılan çeşitli tesis ve fabrikaların resmi açılışını bugün gerçekleştiriyoruz. 12 yıllık hizmet sürecimde sadece Karabük’ümüze yaptığımız yatırım 4 katrilyon lira. Karabük’ün 12 yıl önceki halini düşünüyorum ve bugün helikopterle dolaşırken geldiği hali düşünüyorum. Emeği geçen tüm kurum ve kuruluşların yöneticileri miramındın mühendisine işçisine kadar herkesi tebrik ediyorum. Filyos projesini unutmuş değiliz. Hukuki engellerden dolayı proje gecikti ama adım adım takip ediyorum.
Filyos sadece bölgenin değil Türkiye’nin projesi. Biliyorsunuz Çanakkale Zaferi’nin 100, yıl dönümü. 24 Nisan’da kara savaşlarının 100. Yıl dönümünü dünyanın dört bir yanından gelecek olan dostlarımızla kapsamlı programla iat edeceğiz. 25’in de de Avustralya’dan Yeni Zelanda’dan gelen dostlar törenlerini yapacak, bizim gençliğimiz de şafak yürüyüşü yapacaklar. Sizleri, gençleri de davet ediyorum.
‘Ancak insanımızın yüreğindeki inanç asla sönmedi’
Sizlerin dedeleri, ataları Mehmet Akif Aksoy’un ifade ettiği şekilde gül bahçesine girer gibi toprağa düştüler. Belki pek çoğunun mezarı bile yok, ismi dahi bilinmiyor. Ama onların her biri bu milletin gönlünde yaşıyor. Onlar şehitlik mertebesine ulaşacak bu ve ebedi alemdeki en büyük şana şerefe ulaştılar. Bugün özgürce yaşıyorsak canı pahasına mücadele eden atalarımızın, dedelerimizin sayesinde. Bugün olduğu gibi o günde mücadeleden korkanlar vardı. Osmanlı’nın yenilgiler zincirinin kırılamayacağını düşünenler vardı. Kendi milletine inancını kaybetmişlerdi. Ancak insanımızın yüreğindeki inanç asla sönmedi.
‘İstikbal meselesi olduğunu çok iyi biliyorlardı’
Kendilerini güya aydın sayan birileri işgale razı olmuşken, atalarımız şartlara bakmadan yedi düvele meydan okumaktan çekinmediler. Biz böyle bir milletin evlatlarıyız. O evlatlar bin yılın hesaplaşması olduğunu çok iyi biliyorlardı. Bu mücadelenin bir medeniyet kavgası, istiklal ve istikbal meselesi olduğunu çok iyi biliyorlardı.
Dün olduğu gibi bugünde ülkesine güvenmeyenler, milletine sırtını dönenler olduğunu görüyoruz. Türkiye 2023 hedeflerine yürürken yolumuza taş koymaya çalışanlar var. Aradan geçen 100 yıla rağmen Çanakkale’deki mücadele anlaşılmamış veya bunu yanlış onlayanlar olanları üzüntü ile ifade ediyorum. Benzer kaynaklardan beslenen iki ayrı yapı Türkiye’nin son 12 yıldaki kazanımlarını saldırıyor. Kimi silahla kimi ise daha sinsi yöntemlerle devletin içine sızarak, insanların duygularını istismar ederek bunu yapmaya çalışıyor. Amaç Türkiye’yi hedeflerinden uzaklaştırmak.
Altını delmeye çalıştıkları bu gemide birlikte yaşıyoruz. Demokrasi başka şey ülkeyi bölmeye çalışmak başka şey. Dosyalar açıklandıkça imamları ile beraber kaçıyorlar. Pennsylvania’daki öyle kaçtı. Siyasete sonsuza kadar saygımız var ama ihanete tahammülümüz yok. Biz bunların hizmet ettiğini sanıyor elimizden geleni desteği veriyorduk. Demokrasi talebinin arkasındayız ama bölücülüğe rıza gösteremeyiz. Cumhurbaşkanı olarak benim konumum 78 milyon insanımızın hakkını hukukunu savunmayı gerektiriyor. Bunun için ne yapmam gerekiyorsa onu yaparım kimseden de çekinmem.
‘Elinde silah olanlar samimilerse’
Ben daima milletimin yanında oldum. Diyorlar ki yeminine aykırı hakaret ediyor. Ben bir partinin tarafı olduğumu ifade etmiyorum, milletimin tarafı olduğumu ifade ediyorum. Ama bunlar bunu anlayacak kadar siyaseti bilmiyorlar. Çözüm Süreci’ni bu aşamaya getiren bu kardeşiniz. Ben Çözüm Süreci’nin yanındayım arkasındayım hepsinde öte içindeyim. Dışında kalmam mümkün değil. Elinde silah olanlar samimilerse silahlarını betona gömsünler. Ellerinde silah çözüm süreci olmaz. 7 Haziran seçimlerine giderken o silahlarla halkımızı tehdit ederek parlamentoya girmek demokrasi değildir.
‘Hasbi olacaksınız hasbi’
Çatışmadan kandan ölümden acıdan düşmanlıktan medet umanların karşısında tüm gövdemle durmazsan milletimle aramdaki ahdin gereğini yerine getirmemiş olurum. Küçük hesaplarla hareket edenlerin oyunlarını ortaya çıkarmazsam vazifemizi yapmış olamayız. Önce dürüst olacaksınız hesabi olmayacaksınız. Hasbi olacaksınız hasbi.
‘Sıkıntı görürsem müdahale ederim’
Ben milletimle beraberim ama bunların kiminle beraber olduğunu gayet iyi biliyorum. Paralel devlet yapılanmasıyla en büyük mücadeleyi yürüten biriyim. Burada da sıkıntı görürsem gerekli müdahaleyi nereye kadar yapabiliyorsam yaparım.
‘Tüm adımlarda yanlarında olacağım’
Milletin iradesine karşı darbe planları yapanlarla mücadele edeceğim. Bu can bu tende kaldıkça mücadele edeceğim. Türkiye’yi 2023’e ulaştıracak tüm proje ve politikaların hepsinde de bundan sonra hükümetimizin attığı tüm adımlarda yanlarında olacağım. Bu bir partiden yana olmak değildir.
Hep şunu söyledik. 12 yıl başı açığıyla başı örtülüsüyle hepsi kardeşimiz. Yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. 10 Ağustos 2014 eski Türkiye’nin geride kalışının miladıdır. Artık yeri Türkiye yolunda ilerliyoruz. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi ertelenemez hale geldi. Bu ülke herkesin verdiğinden 5 fazlasını vaat edip kendisini 5 cent’e muhtaç edenleri unutmadı.
Ben proje geliştirin diyorum bunlar palavraya sarılıyorlar. Ben millete gidin diyorum bunlar notere gidiyor. Noter burada, millet. Millete gideceksin. Milletin gözünde sözünün değeri yoksa noterden belge almışsın hükmü yok. Geçen 12 yılda 7 seçim ve 2 referandumda kafalarını hep duvara vurdular. Kaç seçim sonra öğrenecekler bilmiyorum. Güçlü bir başkan ve meclisle daha hızlı sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Daha ötesi için nefes tazelememiz gerekiyor.
400 milletvekili ile yeni anayasa ve başkanlık sistemi meselesini halledebilirsen 2053 hedeflerine ulaşmakla kalmaz 2071 vizyonlarımızı şekillendiririz.