Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avrupa'daki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, tek başına iktidara gelme seviyelerine ulaşmış olmaları kaygı verici

"Televizyon dizileri, müzik, sinemaya kadar özgün sanat içeriklerimizle dünyaya açıldık; bilim insanlarımız, sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz başarılarıyla takdir topluyor"

27 Nisan 2022 16:22

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Geçmişte yaşanan acılardan, felaketlerden, zulümlerden yeterince ibret alınmamış olacakki dünya yeniden ırkçılığın islam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir döneme girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, hatta tek başına iktidara gelme seviyelerine ulaşmış olmaları üzüntü ve kaygı verici bir tablodur." dedi.

İstanbul Mushafı'nı Takdim ve Tanıtım Programı'nda açıklamalarda bulunan Erdoğan, Batı medeniyetinin yumuşak gücü kullanarak dünyayı "istila" ettiğini belirtti ve Türkiye'nin de bu alanlarda mücadelesini sürdürdüğünü savunarak, "Televizyon dizileri, müzik, sinemaya kadar özgün sanat içeriklerimizle dünyaya açıldık. Bilim insanlarımız, sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz başarılarıyla takdir topluyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Batı medeniyeti dünyayı asıl yumuşak güç unsurları denilen içerik üretimiyle istila etmiştir"

"İstanbul'un hat sanatının merkezi olmayı sürdürmesi medeniyetimizin gücünü, tarihimizin devamlılığı, geleceğimizin aydınlığını göstermektedir. Maziden atiye kurduğumuz köprünün en güçlü ayaklarından biri olan yazı sanatımızın bugünkü temsilcilerini saygıyla selamlıyorum.

Kuran-ı Kerim'in ilk emri 'oku' ayeti, onu takip eden ikinci hatırlatması da 'yaz' telkinidir. Rabbimizin biz kullarına okumayı ve kalemle yazmayı öğretmesinin elbette bir sebebi vardır. Her iki emir insana bilmediğini öğretendir. Bizlere varlığın, ilmin ve hikmetin kaynağını işaret eder.

Dünyanın son birkaç asrına Avrupa ve Amerika merkezli Batı medeniyetinin damga vurduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu sürecin elbette kölelikten katliama, sömürüden istismara kadar uzanan boyutları vardır ama Batı medeniyeti dünyayı asıl sanatıyla, kültürüyle, sinemasıyla, dizisiyle müziğiyle, sporuyla yani modern tabiriyle yumuşak güç unsurları denilen içerik üretimiyle istila etmiştir.  Burada teknolojinin bizatihi kendisiyle muhteviyatın ayrımını iyi yapmak gerekiyor. İnternet, sosyal medyayı kullanmak herkesin hakkıdır. Şayet içeriğini siz üretmiyor, dilini siz yönetmiyorsa kısa sürede sizi gönüllü şekilde esir alan silaha dönüşür."

"Dünya yeniden ırkçılığın İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir döneme girdi"

"Geçmişte yaşanan acılardan, felaketlerden, zulümlerden yeterince ibret alınmamış olacakki dünya yeniden ırkçılığın İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir döneme girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, hatta tek başına iktidara gelme seviyelerine ulaşmış olmaları üzüntü ve kaygı verici bir tablodur."

"Haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz"

"Medeniyetimizin zengin birikimini ihya etme kabiliyetimizi harekete geçerek önyargı, itham, dayatma; hatta saldırıların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum. Elbette yüzümüze tokat, ayağımıza çelme, canımıza kast edene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz.

Devletimizi güçlendirerek, ekonomimizi geliştirerek, siyasi ve sosyal birliğimizi tahkim ederek mücadelemizi sürdüreceğiz. Asıl mesafe kat etmemiz gereken yumuşak güç alanları sanat, kültür, akademi, medya, sporu ihmal etmeyeceğiz."

"Mimarimizi yeni bir yorumla tekrar ihya ettik"

Bu anlayışla biz de ülkenin temel altyapı eksikliklerini tamamladıkça, özgürlük ve demokrasi taleplerini karşıladıkça vaktimizi ve enerjimizi bu alana daha çok vermeye başladık. Mimarimizi yeni bir yorumla tekrar ihya ettik. Mimar Sinan Camii'ni inşa ederken bu anlayışla hareket ettik. Büyük Çamlıca Camii, Ankara'daki yaptıklarımız ve şimdi Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ni inşa ederken bu anlayışla hareket ettik.

Birileri rahatsız olabilir, varsın onlar rahatsız olsun. Onlar rahatsız oluyor diye o izi sürmekten geri duramayız. Televizyon dizileri, müzik, sinemaya kadar özgün sanat içeriklerimizle dünyaya açıldık. Bilim insanlarımız, sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz başarılarıyla takdir topluyor.

İstanbul Mushaf'ını da medeniyetimizin yeni inkışafı, sembolü olarak görüyorum. İnşallah bunun devamı gelmeli. Hüseyin Kutlu hocama, emeği, gayreti, eseri için özellikle teşekkür ediyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum."