Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, G20 liderler zirvesinin ilk gününde "Kapsayıcı Büyüme: Küresel Ekonomi, Büyüme Stratejileri, İstihdam ve Yatırım Stratejileri" başlıklı oturumun açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasına Ankara ve Paris başta olmak üzere terör saldırılarında hayatını kaybedenler için saygı duruşuyla başlayan Erdoğan, "Terörizm hepimizin barış ve güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor" dedi.
Mülteci krizine konusunda uluslararası toplumun iyi bir sınav veremediğini belirten Erdoğan, G20'nin önemine de vurgu yaptı. "G20 sadece kriz zamanlarında hatırlanacak bir oluşum değildir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Atılan tüm adımlara rağmen hala istediğimiz ölçekte güçlü bir ekonomik performansa ulaşamadığımızı görüyoruz. Gelişmiş ülkeler durgunluktan kurtulamadı. Bu sene de bir yavaşlamaya şahit oluyoruz. Küresel krizin başladığı 2008’den bu yana bu kısır döngüden bir türlü kurtulamadık. Pek çok ülkede para maliyet konusunda manevra alanı daralmış durumda" dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Paris’teki terör saldırılarını şiddetle kınıyorum. Fransız dostlarımıza ve aramızda bulunamayan Hollande’a taziyelerimim iletiyorum. Bu vesileyle Ankara ve Paris başta olmak üzere tüm terör saldırılarında hayatlarını kaybedenler için sizleri bir dakikalık saygı durusuna davet ediyorum.
'Bu acı hadise bize gösterdi ki...'
Terörizm hepimizin barış ve güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor. Bu acı hadise bize gösterdi ki ekonomiyle güvenlik arasındaki ilişkiyi görmezden gelemeyiz. G-20'nin asıl ilgi alanı olan ekonomi siyasi kültürel sorunlardan bağımsız değildir. Hele insan hayatından hiç bağımsız değildir. Türkiye'nin son 4 aydır yaşadığı terör saldırıları gibi, Suriye'de meselesi terörle mücadele olan hadiseler gibi bunlar bunun en açık ispatıdır. Terörizm hepimizin barış ve güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor.
'Uluslararası toplum iyi bir sınav veremedi'
Türkiye olarak terörle mücadeleye ilişkin işbirliğinin geliştirilmesi yönündeki kararlılığımızın ifade edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mülteci krizi konusunda da uluslararası dayanışma ve işbirliği daha büyük önem kazanıyor. Maalesef uluslararası toplumun iyi bir sınav verdiğini söyleyebilmemiz mümkün değildir.
Kapsayıcılık, adalet temelinde çok acil bir güncellemeye ihtiyaç var. Bu iki konuyu bu akşamki çalışma yemeğimizde etraflıca ele alma fırsatı bulacağız.
'Kültürümüzde ve medeniyetimizde çok önemli bir yeri olan adalet kavramı...'
Bizim kültürümüzde ve medeniyetimizde çok önemli yeri olan adalet kavramının G20. Çalışmalarında karşılığı olduğunu düşündüğüm kapsayıcılığa özel önem veriyoruz. İkinci önceliğimizi uygulama olarak tespit ettik. Verdiğimiz taahhütleri uygulamaya geçirmek mecburiyetindeyiz. Üçüncü önceliğimiz ise yatırımlardır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hemen hepsinde altyapı ihtiyacı bulunuyor.
'İlkleri G20'si'
Dönem başkanlığımızda, G20 bazı önemli ilkleri gerçekleştirdi. Bu yol ilk defa enerji bakanlarımız bir araya geldi. Enerjiye erişim konusunda bir eylem planında mutabık kaldılar. Yine bu yıl 2011’den bu yana ilk kez tarım bakanlarımız bir araya geldi. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için önemli sorunlardan olan gıda ve israf G20’nin gündemine girmiş oldu. Kadın20’yi ekleyerek kadınların ekonomik hayattaki rolünün güçlendirilmesindeki kararlılığımızı ortaya koyduk. Uzun süreden beri gündemimizde bulunan önemli bir konuda somut adım atmış olduk.
'Gelişmiş ülkeler durgunluktan kurtulamadı'
Atılan tüm adımlara rağmen hala istediğimiz ölçekte güçlü bir ekonomik performansa ulaşamadığımızı görüyoruz. Gelişmiş ülkeler durgunluktan kurtulamadı. Bu sene de bir yavaşlamaya şahit oluyoruz. Küresel krizin başladığı 2008’den bu yana bu kısır döngüden bir türlü kurtulamadık. Pek çok ülkede para maliyet konusunda manevra alanı daralmış durumda.
'Belirsizlik ve risklere siyasi gerginlik de eklendi'
Belirsizlik ve risklere son dönemde bazı bölgelerde ortaya çıkan siyasi gerginlik de eklenmiş bulunuyor. Ekonomik konuları bir bütün olarak değerlendirmeliyiz. Geçtiğimiz yıl tüm G20 ülkeleri olarak kapsamlı büyüme stratejileri hazırladık. Bunları zamanında ve eksiksiz uygularsak küresel büyümeye en az 2 puanlık destek sağlamış olacağız. Öncelikle büyüme stratejilerine odaklandık. Yıl boyunca sürdürdüğümüz çalışmaların somut sonuçlara ulaştığını memnuniyetle ifade etmek isterim. Taahhütlerimizin yaklaşık yüzde 45’ini tamamlamış bulunuyoruz.